Ali Ramazan Tak
15 Mayıs cumartesi günü Ankara Gençlik Şöleni’nde dertli gönüllerle heyecanlı bir şekilde buluştuk. Çok heyecanlıydım çünkü bu güzel “gönüllülerle” ilk buluşmamdı. İstanbul’dan merkez ekiple yola çıktık. İnsan, “bu yolculuğumuz cennete kadar gitse” diye içten içe dua ediyor.
Anadolu`nun her yerinden dertli arkadaşlarımız da oradaydı. Şölenimiz Lütfi abimizin, dertlerimizi ve bu devirdeki gençlerin görevlerini hatırlatacak konuşmasıyla başladı. Ardından tiyatro gösterileri, sunumlar oldu. Serkan Bilge abimizin etkileyici konuşması kayda değerdi. Stand-up gösterileri ile güzel bir şenliğe dönüştü. Tabii bu arada birçok arkadaşla tanıştık. İnsan daha bu şölen bitmeden sonraki şölenin ne zaman olacağını merak ediyor ve ona katılmak için sabırsızlanıyor. Dönüş yolunda şölenin kritiğini yaptık. Bence bu şölenler insanlara çok şey katıyor. En önemlisi ise bu şölenlerde tanıştığımız ve kazandığımız “dertli” arkadaşlardır. Belki en azından bir tanesi ile uzun süreli görüşeceğiz ve bu bir kişi inşallah bizim ahiretteki gerçek dostumuz olacak. Diğer yandan, şölene gelen bir kişide bile “güzel, dertli, ahirete yönelik” duygular uyandırabildiysek, ne mutlu bize. Şölenler bir araç çünkü, amaç değil. Bunları düşünenler ve hazırlayanlardan Allah razı olsun.