İngilizler tarafından yapılan bir araştırmayla geleceğin çalışanları için çok daha önem kazanan diller belirlendi. Listede birinci sırada İspanyolca, ikinci sırada ise Arapça var. Türkçe, geleceğin 10 dili arasında dokuzuncu sırada yer aldı. Geleceğin çalışanları için en önemli diller belirlenirken İngiltere’nin ihracat bağlantıları, hükümetin ticaret, diplomasi ve güvenlik öncelikleri ve en popüler turist merkezleri gibi kriterlerin göz önüne alındığı belirtiliyor.
İngiliz hükümeti de bu listeye göre okullarda yabancı dil eğitimine ağırlık vermeye başlamış. Bu meyanda dünyada 300 milyon kişinin konuştuğu Arapça için de farklı kentlerdeki okullarda Arapça dersleri verilmeye başlanmış.
İngilizlerin ya da genel anlamda Batılıların son dönemde Arapça konusunda bir hayli mesafe kat ettiklerini söylemek mümkün. Arap televizyon kanallarına çıkıp, akıcı Arapçalarıyla ülkelerinin görüşlerini aktaran Batılı diplomatların, akademisyenlerin çokluğu bunun en önemli göstergesi.
Peki ülkemizde durum nasıl? Arapça konuşup yazabilen diplomat sayımız kaç tanedir mesela? Özellikle entelektüel düzeyde, Arap medyasına çıkıp görüş bildiren, yorum yapan diplomat ve gazetecilerin sayısı nedir? Çok az olduğunu ya da Batılı ülkelerin Arapça bilen diplomatlarından az olduğunu söylemek mümkün. TRT Arapça kanalının görüş alabilmek için Arapça bilen siyasetçi, diplomat, gazeteci ya da entelektüel bulma konusunda yaşadığı zorlukları bilen birisi olarak bunları söylüyorum. Evet belki dini terminolojiye vâkıf Arapça bilen insanımız çok fazla. Ama iş siyasi görüşleri serdetmeye gelince müthiş bir kısırlık söz konusu ülkemizde. Bu anlamda büyük açığımız var ne yazık ki. Ortadoğu coğrafyasında etkin olma iddiasındaki ülkemiz adına çok büyük dezavantaj bir durum ve bunun acilen izale edilmesi gerekiyor.