Suruç’ta meydana gelen bombalı saldırıda yaşamını yitiren 2 kişinin cenazesinin İstanbul’a getirildiği sırada “bu kadarı da olmaz!” dedirten bir karşılama oldu. Cenazeler yüzleri kapalı kişilerce uzun namlulu silahlarla karşılanırken; İstanbul halkına korku dolu anlar yaşattı. Daha sonra Gazi Cemevi’ne götürülen cenazelerle birlikte hareket eden terör yandaşları, ellerinde silahlarla “katil devlet, kahrolsun AKP, intikam” sloganları atarak eylemi sürdürdü. Eylemciler ellerinde silahlarla hareket ettiği esnada güvenlik güçlerinin müdahalede bulunmaması dikkat çekerken, özellikle sosyal medya üzerinden yapılan kampanyalar; terör yandaşlarını kahraman gibi gösteren paylaşımlar, ülke olarak ne türlü bir güvenlik zafiyeti yaşadığımızı bir kez daha gösterdi. Yine teröre “terörle” karşılık veren başka bir grup olan PKK da, Diyarbakır’da bir, Şanlıurfa’nın Ceylanpınar İlçesi’nde de iki polisimizi şehit etti. Yaşanan bunca akıl tutulmasının, cinnet halinin karşısında ise halkımızın hâlâ sağduyusunu kaybetmediği görülüyor. Patlamada yaşamını yitirenlerden Ordu nüfusuna kayıtlı bir gencin ailesi, cenazeye katılmak üzere Samsun’dan gelerek bölücü sloganlar atan 70 kişilik Sosyalist Partili grubu cenazeye aldırmadı. Cenazede acılı baba “çocuğumu yediniz” şeklinde bağırırken, grup yine sloganlar atarak dağıldı. Sonuçta yine benzeri olayları bir müddet daha yaşayacağız; özellikle koalisyon-erken seçim söylentilerine etki etmek isteyenlerin boş durmayacağını söyleyebiliriz. Suruç’la alakalı sağ duyuda bulunan Ahmet Taşgetiren’in yazısındaki temenni, bizim de duamız olsun: “Ülkemizdeki barış ikliminin kıymetini bilmek ve onu korumak için azami itinayı göstermek durumundayız.”