
Yetim Gülerse Dünya Güler
İHH’nın yetim çalışmalarında kullandığı bu slogan ne kadar da anlamlı. Bir toplum düşünün, sadece hâli vakti yerinde olanlar değil, en kırılgan, en yardıma muhtaç yetimler dahi gülebiliyor. Bir toplum, yetimi güldürebiliyorsa medeniyette zirvede demektir.
Fildişi Sahilleri’nde Deniz Feneri Derneği’nin düzenlediği yetim iftarında yetimlerin güldüğünü gördük. Büyükçe bir bahçede düzenlenmişti iftar. Bahçenin kapısından girer girmez adeta bir çocuk cennetine girer gibi olduk. Gördüğümüz manzara insanın içini kıpır kıpır ediyordu. Bahçede gayet intizamlı bir şekilde örtülü masalar kurulmuştu, masaların hepsinde yetimler vardı. İftar yalnızca yetimlere veriliyordu, onlara özel, onlar için hazırlanmıştı her şey. İftar çocuklar için olur da o mekan şenlenmez mi. Burada katıldığımız en şenlikli, en coşkulu iftar oldu yetim iftarı.
Programı idare eden bir spiker vardı. Çocuklar için sürekli ilahiler söylüyor, onlarla diyaloglara giriyor, zaman zaman mikrofonu onlara uzatıyordu. Çocuklar çıkıp istedikleri ilahileri söylüyorlardı.
Hoş Geldin Türkiye!
Ezan okunmadan önce biz de ekip olarak masaların aralarına dağıldık. Yetim çocuklarla bir araya geldik. Peygamberimizin hadis-i şerifine binaen onların başlarını okşadık. Yanaklarını sıktık. Gözleri öyle parlıyordu ki masumların. Bir masada çocuklarla ilgilenirken uzak bir masadan sırf bizimle tokalaşmak için geliyorlardı. Çocuklardan birisinin yanıma gelip elini elime sürmek için uzatması insanı kalbinden ne de güzel yakalıyordu.
Programı yürüten spikerle birlikte zaman zaman hece hece “hoş geldin Türkiye” dediler bizim için. Spikerin et-Tekbir, sümme’t-tekbir dedikten sonra çocukların hep birlikte “Allahuekber, Allahuekber” demeleri müşterek lafızlara sahip olmanın kıymetini hissettirdi. Dualarımız aynı olmasa bu insanlarla aramızda bağı hangi yüce insanlık ideali kuracaktı?
Programdan sonra bizim de mikrofondan çocuklara hitap etmemizi rica ettiler. Biz de mikrofonu elimize alıp bildiğimiz ilahileri çocuklarla birlikte söyledik. “Durmaz yanar vücudum Allah / Bizleri de mahrum eyleme Allah” ilahisini söylerken kelimeleri anlamasalar da mısra sonlarındaki Allah nidasına eşlik etmeleri de unutulmazdı.
“Rahmet Amelin Kabul Edildiğini Gösterir”
Programın sonuna doğru ani bir yağmur bastırdı. Yağmurla birlikte bütün herkes bahçede kurulmuş olan çadırın altına koştu. Hep birlikte çadırın içine sığındık. O kalabalıkta yakınımda bulunan, Fildişi’nin kanaat önderlerinden olan Şeyh Sarba’nın yağmur yorumu harikaydı: “Rahmet amelin kabul edildiğini gösterir, demek ki yetim iftarımız Allah katında kabul olundu”.
Son olarak programın sahibi Deniz Feneri Derneği’ni tebrik etmek istiyorum. İftar masaları örtülü ve nizamlıydı. Verilen ikramlar masalara düzenli olarak yerleştirilmişti. Bu da yetime verilen önemi gösteriyordu.