
Bayezid-i Bestâmi bir davete iştirak etmiş. Yemek verilmiş. Yatsı namazı için orada bulunanlar abdest vs. işlerini görmekle meşgulmüş. Bu esnada bir ihtiyarın kendi başına köşede elindeki ibrikle abdest almaya çalıştığını görmüş. Etrafta bu kadar o ihtiyara hizmet edecek kişi varken hiç kimsenin kalkıp da yardım etmemesi dikkatini çekmiş. Fevkalade feraset sahibi olan Bayezid-i Bestâmi Hazretleri ihtiyarın yanına gelmiş. Usulca ibriği tutmuş ve ibriği almak için müsaade istemiş. O zat da, pek memnun olmuş. Bayezid-i Bestâmi Hazretleri, ihtiyarın ayaklarına da suyu döküp potinlerini giydirdiği sırada, yavaşça kulağına eğilip:
“Amcacığım sen gençliğinde hiç hizmet etmedin mi ki, şu insanların hiçbiri sana hizmet etmiyor. Bu nasıl iş merak ettim” demiş. İhtiyar amca uzun uzun tebessüm etmiş, o da Hz. şeyh`in kulağına eğilerek:
“Ah güzel evladım, elbette hizmet ettim. Hizmet ettim, hem de senelerce mürşidime, ihvanıma hizmet ettim. Elimden geldiği kadar mahlûkata hizmet ettim. Hiç etmeseydim senin gibi bir kutb-ı âlem benim ayaklarıma su döker miydi? demiş.