İlias babası Müslüman annesi Hıristiyan bir ailenin en büyük çocuğu. Hotel Paradise`de çalışıyor ve yaşı henüz 24. İsveç`teki hayat şartlarını sorduğumuzda oldukça keyifli cevaplar veriyor süper harikulade diyor. Peki, ailede hangi dinin görüşü hâkim diye sorduğumuzda biraz duraklıyor. “Ben Müslümanım kız kardeşim Hıristiyan. Sanırım kimin hâkim olduğunu anlamışsınızdır. Açıkçası burada ne camiye gidiyoruz ne kiliseye. Babamın arkadaşlarından camiye gidenler var, annemin arkadaşlarından da kiliseye gidenler var ama bizim ailede bir mabede giren yok henüz. Burada Türkiye`den çok fazla insan var. Çoğu Müslüman olduklarını söylüyor ancak onların da pek camiye gittiğini görmedim doğrusu.”
Bir Müslüman olarak bu durumun kendisini rahatsız edip etmediğini sorduğumuzda aldığımız cevap bizi nedense çok şaşırtmıyor. “Hayır, ben dinimi kalbimde yaşıyorum Allah`ı seviyorum. Camiye gitmeye fırsatım olmuyor. Zaten namaz kılmayı bilmiyorum”
Neden namaz kılmayı ya da dinin gereklerini yapmayı şimdiye kadar öğrenmek istemedin önemli bir nedenin var mı diye soruyoruz. “Burada önemli olan işindir. İşini kaybetmek istemiyorsan geriye kalan her şeyden vazgeçmelisin. Özellikle inançlarından.”
İnançlarından ve tüm her şeyinden vazgeçerek kazandığın para sana ne fayda sağlıyor?
“Bu soruları neden sorduğunuzu biliyorum, ama sizde burada yaşasaydınız benzer şeyleri yapardınız. Ben işimden kazandığım parayla yaşıyorum, olmasa açlıktan ölürüm. Camiye gitmediğim için ölmüyorum. Ya da namaz kılmayınca ölmüyorum.” Hiç açlıktan ölmeyi denedin mi? İntihar anlamında değil yani işsiz kaldığın oldu mu? diye sorunca İlias, bizim sorularımıza artık cevap vermeyeceğini söylüyor. Ne diyelim Allah selamet versin.