Ölüm Patlaması
26 Nisan günü gerçekleşen radyasyon sızıntısıyla meydana gelen Çernobil faciası binlerce insanın ölümü sakat kalması sakat doğması ve kanserle mücadele etmek zorunda kalmasına neden olmuştur.
Ülkemizde de özellikle Karadeniz bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın sağlık sorunlarıyla karşılaştıkları görülmüş ancak yetkililer her zaman bu sağlık sorunlarının Çernobil ile alakasız olduğunu savunmuştur.
İsveç Başbakanı Öldürüldü
İsveç Başbakanı 28 Şubat’ta Stockholm’de bir sinema çıkışında öldürüldü. Komünizm ve kapitalizme alternatif olarak sosyal refah sistemini savunan Olof Palme, bilindik sakin sessiz soğuk İskandinav liderlerin aksine dünya gündemine yön veren bir lider oldu. Güney Afrika meselesinden uluslar arası uyuşturucu ticaretine soğuk savaşın her iki tarafına ve aralarında PKK’nın da bulunduğu terör yapılaşmalarına kafayı takmış bir liderdi.
Ölümünün ardındaki sır perdesi halen tam olarak aralanmadı, bu olayı anlatan filmler de çekildi. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de birçok cadde, park, anıt ve benzeri sosyal alanlara Olof Palme’nin ismi verildi.
Gönül Bahçesinde Bir Gül
Darende`de yaşamış bir gönül sultanı olan mutasavvıf, şair Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi’nin aruz vezni ile Divan şiirinin gazel, kaside, ilahi gibi çeşitli şekil ve vezinlerde kaleme aldığı Divân-ı Hulûsi-i Darendevî eseri 1986 yılında basılır. Aynı yıl Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Vakfı kurulur ve Osman Hulûsi Efendi’nin arzu ettiği ve planladığı hizmetleri gerçekleştirmek, ebedileştirmek adına faaliyetlerini yürütmeye başlar. 1914-1990 yılları arasında yaşamış bu derviş 42 sene Somuncu Baba camiinde imam hatiplik yapmış, pek çok hayır hasenat işinde bilfiil görev almıştır. Bizler kendimiz dâhil her şeyi tüketirken, o “üreten derviş” olmuş, cami, çeşme, yol, hastane, fabrika, köprü yaptırmış ya da yapımına katkıda bulunmuştur. Darende İmam hatip lisesini, Abdurrahman Erzincanî Camii ve Külliyesini, Taceddin-i Veli Mescidi, Şeyh Hamid-i Veli Çeşmesini bizzat kendisi yaptırmıştır. Ağaç dikme ile ilgili bir hutbe vermeden önce kendi bahçesine 15 ağaç diktiği sonra bu mevzu hakkında tavsiyede bulunduğu söylenir. Belki de irad ettiği her hutbeyi kendisi bizzat yaşadığı için bu derece sevilmiş, kabul görmüş ve hizmetleri meyve vermiştir. Osman Hulusi Efendinin bir diğer özelliği ise hutbelerini ve nasihatlerini Latince değil Osmanlıca olarak kaleme almasıdır.
Hızlı Yaşadı Genç Öldü
Metallica grubu ilk kez dünya çapında bir milyon satan bir albüme imza attı ancak aynı yıl grubun bas gitaristi Clif Burton bir trafik kazasına kurban gitti. Efsanevi rock gruplarından Queen, en çok bilininen albümlerinden a kind of magic albümünü çıkardı. Slayer, Guns N Roses gibi gruplar ilk albümlerini çıkardı.
Türkiye’de ise Cenk Ünlü ve Hakan Utangaç tarafından Pentagram rock grubu kuruldu. Erkin Koray Gaddar isimli albümünü çıkardı.
Sinamanın Gündem Yılı
The Mission 86 yılının en çok izlettirilen filmi. Robert De Niro, Jeremy İrons gibi büyük aktörlerin oynadığı film Güney Amerika’daki misyonerlik faaliyetlerini anlatıyor. Aynı yılın 28 Aralığında sinemanın efsane yönetmenlerinden ve teorisyenlerinden Rus Andrei Tarkovsky öldü. Türkiye’de Kemal Sunal’ın beyaz perdeyi kapladığı bir yıl 86. Davacı, Deli Deli Küpeli ve Tarzan Rıfkı filmleriyle toplumsal gerçekçiliği, ekonomik eşitliği, halkın gündemine taşımaya çalışmıştır.
Kendini ve Müziğini Müslüman Eden Adam
77 yılında Müslüman olan Yusuf İslam Türkiye’ye ilk kez 1986 yılında gelir. O gelişinde büyük bir ilgi ile karşılaşır, şarkı söylemek yerine sadece Kur`an okur ve Müslüman olma serüvenini anlatır. Müziği tamamen reddeden bu adam o yıllar dindar insanları “müzik ve din” konusunda tekrar düşünmeye sevk eder.. Aslında Yusuf İslam belki de müziği değil Cat Stevens olmayı reddetmiştir o yıllarda. Çünkü müziğe dönüş bir nevi o batağa dönüştü onun için. Bu korku ile şarkı söylemeyi reddetmiştir. Yusuf İslam daha sonra müziğin din için kullanılabileceğine karar vermiş ve yeniden müzik yapmaya başlamıştır. Böylece Yusuf Yusufluğunu yapmış kendisi için zindan olan her tarzı ve stili yükselişine basamak kılabilmiştir.
İlk Tohum Böyle Atıldı
1986 yılında Altınoluk Dergisi yayın hayatına merhaba der. Musa Topbaş Efendi`nin himayelerinde Abdullah Sert ve Ahmet Taşgetiren’in çabaları ile kurulan dergi zaman içinde gönüllere dokunarak kendi ağını oluşturmuş ve pek çok semere vermiştir. Dergiye neden Altınoluk ismi verildiği, 1986 yılında çıkan ilk sayısında şu güzel üslupla açıklanmıştır:
“Altınoluk, deyiniz ki, safınıza girip omuzlarını size yaslayan, sizden sıcaklık, yürek bütünlüğü, sevgi ve rahmet algılayan ve size sadece bu duyguları vermeye çalışan bir ufuk yokuşudur. Deyiniz ki, gönülleri tevhid inancında buluşturan Kıble`ye bir işaret taşı olma dileğindedir. Deyiniz ki, "ümmet ufku"nu taçlandıran Kâbe’nin bir parçasını isim olarak almakla, ona layık olma cehdine girecek bir gönül eridir. Sanki dünyanın her tarafında, mü`minlerin içinde kopan ‘Altınoluk`ta buluşalım ‘ coşkusuna katılma sevincidir.”
Kalbimize Giden Yol
Türkiye’de ilk Mcdonalds açıldı! 6 Eylül’de İstanbul’da Neve Şalom sinagogu bombalandı ve saldırıda 21 Yahudi öldürüldü. Yahudiler sinagog yapmak yerine Türkiye’yi Mcdonalds’la vurmayı düşünmüş olacaklar ki ilkini hemen o yıl açtılar. Şu an Türkiye’deki sinagog sayısının 100 katından fazla Mcdonalds olduğu düşünülürse proje işe yaramış. Maalesef kalbimize giden yol midemizden geçiyor.
Tarihe Döndüren Adamlar
Millî ve tarihi motiflerle bezeli şiirleriyle tanınan Dilaver Cebeci’nin ilk kitabı Devrannâme 1986 yılında çıkar. Biz Dilaver Cebeci’yi bestelenmiş “Türkiyem” adlı şiiri ile tanısak da aslında o edebiyatımıza “Seyyah-ı Fakir Evliya Çelebi” mizahî tipini kazandırmış ve bu imza ile yazdığı yazılarında sosyal yaşantımıza bir Osmanlı vatandaşı gibi bakmış ve latif bir üslupla hicvetmiştir. Recai Güllaptan ve İrfan Külyutmaz sevenlere itina ile hatırlatırız; bu üslubun piri ve üstadı Seyyah-ı Fakir Evliya Çelebi’dir. Ayrıca bu sahada yeni yeni boy veren Tarih Gastesi’nin muhterem muharriri Seyyah-ı Derviş’i de anmadan geçmeyelim.
Tevhidin Işığında
Atasoy Müftüoğlu’nun “Tevhidi Gerçekliğin Işığında” adlı eseri Nehir Yayınlarından çıkar. Kitaplarında daha çok tevhid, mücadele, ahlak kavramları ön plana çıkan yazar pek çok konuda okuyucularına ışık tutmuştur. Beraber mücadele verdiği arkadaşlarının zaman içinde başka mecralara kaydığını, romantik bir yaklaşımla pasifize olduklarını düşünen Atasoy Müftüoğlu yalnızlıktan ve dışlanmışlıktan korkmamak gerektiğini, doğru bildiğiniz uğruna popüler olana kaymadan diri bir bilinç ile ahlaklı ve duyarlı olana doğru yol almak gerektiğini her fırsatta hatırlatmaktadır. Sadece “hatırlatıcı” olması bile onu sevmemiz için yeterlidir. Yine aynı yıl Rasim Özdenören’in “Ruhun Malzemeleri” isimli deneme kitabı yayınlanmıştır. Rasim Özdenören’in bu kitabına daha sonra TYB deneme ödülü verilmiştir.
Büyük Alim Şehit Oldu
27 Mayıs 1986 tarihinde Büyük İslam âlimi İsmail Raci el-Faruki ve eşi Lamia Faruki evlerinde uğradıkları bıçaklı saldırı sonucunda şehit olurlar.
El-Faruki 1921 yılında Filistin`de doğmuş, Amerika’da felsefe dalında eğitim görmüş, 1953 de Mısır’a taşınmıştır. Eğitim gördüğü Ezher Üniversitesi’nden 2. doktorasını almış ve İslam âlemine `İslam Kültür Atlası` eserini hediye etmiştir. “Bilginin İslamileştirilmesi” ve “İslam Aydınlatıyor” Faruki`nin Türkçeye çevrilen diğer iki kitabıdır. Faruki Siyonizm karşıtıydı. Yaptığı mücadele sonucu İsrail tarafından `İsrail`i yıkmak isteyen adam` olarak adlandırıldı. Fikirleri yüzünden Faruki, İsrail`in `en tehlikeli düşmanı` olarak tanımlanmış ve tehlikeli(!) oluşuna dikkat çekmek için konferanslar verilmiş, raporlar hazırlanmıştır.