Avrupa’sından Asya’sına vicdanların bu denli kararmış olmasını insanın havsalası almıyor. Gerek Avrupa gerekse Asya sahillerinde yüzlerce, binlerce insan ölüm kalım mücadelesi veriyor. Dünya ise sadece seyrediyor.
Akdeniz’in dev bir göçmen mezarlığına dönüşmesi karşısında Batı dünyası tedbir olarak Akdeniz’de insan kaçakçılarına yönelik askeri operasyon başlatılması kararını devreye soktu. Bundan böyle kaçakçı teknelerine çıkarma yapma ve imha etme gibi tedbirler alınacakmış. Ne kadar insani değil mi?
Budist çeteler tarafından saldırıya uğrayan ve evleri yakılan Arakanlı Müslümanların bu zulümden kaçarak sığınmaya çalıştıkları bölgenin diğer Müslüman ülkelerin yaklaşımlarında Batı’nın vicdansızlığından aşağı kalır taraf da yok hani…
Bölgenin çok uzağından Türkiye’nin yardım için savaş gemilerini göndereceği haberleri medyaya yansımasa ne Endonezya ne de Malezya hükümetleri deniz ortasında aç susuz bekleyen binlerce mülteciye kapılarını açmayacaklardı. Gelen baskılar yüzünden bir yıllığına da olsa mültecilere yardım elini uzatmak zorunda kaldılar.
Şimdi doğusundan batısına tüm dünyadaki göçmen trajedisi karşısında uluslararası toplumun vurdumduymazlığını, mültecilerden yakasını kurtarabilmek adına aldığı tedbirleri bir yere not edin, bir de Türkiye’nin ülkesinde misafir ettiği iki milyondan fazla mülteciyi rahat ettirebilmek için aldığı tedbirlere ve harcadığı milyon dolarlara bir bakın.
Evet, bu fedakârlığın Türkiye’ye maddi bir faturası mutlaka var ancak hiç şüpheniz olmasın bu bedelin karşılığını Türkiye manevi olarak alıyor ve almaya devam edecektir Allah izniyle. Bölgemiz ateş topuna dönerken, başımıza örülmek istenilen onca tuzaktan kurtulmamızın sırrı kim bilir belki de sahip çıktığımız tüm dünyadaki o mazlumların Türkiye’ye yönelik hayır duasında saklıdır.