Tahmin edilebileceği üzere karikatür dilimize Fransızca’dan geçmiş bir isim. Türk Dil Kurumu Sözlüğü’ndeki birinci anlamı şöyle: “İnsan ve toplumla ilgili her türlü olayı konu alarak abartılı bir şekilde çizgiye döken güldürücü bazen de düşündürücü resim.” Sözlükteki ikinci anlamı ise biraz mecazi olarak “beceriksizce yapılmış şey, taslak”tır. Bazı karikatürler hiciv kelimesi ile de ifade edilmelidir ki bence bu daha doğrudur. Çünkü günümüz karikatürlerinde alay etme, hafife alma, yerme daha barizdir.
Naci El Ali – Hanzala
Filistinli karikatür sanatçısı Naci Selim Hüseyin El Ali, karikatüristlerden ayrılan yanı Filistin meselesinin her aşamasında bilfiil kalemi ile mücadele vermesi. Ve artık Mossad ve İsrail’e fazla gelmesi nedeniyle 1987’de Londra’da şehit edilmesi... Lakabı Devrimin Vicdanı idi. Ve Hanzala’nın çizeriydi. Hanzala, dünyanın sessiz kaldığı Filistin soykırımına bir tepki olarak sürekli insanlığa sırtını dönmüştür. Naci el Ali şehid edilmiş olsa da onun çizdiği Hanzala karakteri birçok karikatür sanatçısı tarafından resmedilmeye devam ediyor. Ve Hanzala dünya Filistin meselesine sırt çevirdikçe dimdik ayakta duruyor ve bir çizgiden beklenenin fazlasını yapıyor, çizginin ötesine geçiyor, insanlığı şuura davet ediyor.
Ne Charlie’yim Ne de Hebdo
7 Ocak 2015 günü Fransa’nın başkenti Paris’te yayın yapan karikatür ve hiciv dergisi Charlie Hebdo’ya üç silahlı ve maskeli kişi tarafından saldırı düzenlendi. Saldırıda ikisi polis olmak üzere on iki kişi öldü ve on bir kişi de yaralandı. Saldırının akabinde saldırganlar bir türlü Fransa polisi tarafından durdurulamadı ve başka olaylara da karıştılar ve 90000 kişilik Fransız Polis Ordusu eşliğinde saatlerce süren kovalamacadan sonra bu üç saldırgan öldürüldü. Saldırganlar öldürüldüğü için olayı tam olarak kimin üstlendiği bilinmese de tüm Batılı haber ajansları ve ona uyan diğer ajanslar haberi Fransa’nın 11 Eylül’ü diye duyurarak önemli bir algı operasyonuna başladılar. Önce saldırıyı IŞİD yapmıştır denildi. Sonra El Kaide’nin Yemen kolunun üstlendiği söylendi. Ve saldırının nedeninin de daha önce Peygamber Efendimiz’i alaya alan karikatürler olarak gösterildi. Akabinde dünya yürüyüşe geçti. Ve herkes Charlie olduğunu iddia etti. Devlet liderleri bile bu yürüyüşlere öncelik etti. Her fırsatta Müslümanları alaya alan Peygamberimiz’i karalayan bir dergiyi desteklemek mümkün değil. Ancak bu saldırılar da tasvip edilemez.
Hiçbir Peygamber Karikatürize Edilemez!
Başta Danimarka ve Fransa olmak üzere birçok ülkede Peygamberimiz’e ve yakınlarına yönelik karikatürlerle karalama çalışması yapıldı. Ne Peygamber Efendimiz’in ne de diğer peygamberlerin karalanarak hicvedilmesi kabul edilebilir değil. Hele bunlar düşünce özgürlüğü ya da başka şeylerle savunulamaz. Ancak bunların asıl nedeninin provokasyon olduğu açık. Birlikte iyi ya da kötü asgari ölçüde yaşamayı başaran insanları artık ateş ve barut gibi birbirlerinden tamamen ayrılmalarına sebebiyet verici bu girişimler uluslararası anlaşmalarla engellenmeli ancak bunları yaptıranlar zaten uluslararası şer odakları olduğu için bu mümkün değil.
Hasan Aycın
Ülkemizin yetiştirdiği en önemli sanatçılardan biri, o genelde alay etmez, hafife almaz, o iyiyi güzeli doğruyu düşündürür. Onu sadece bir karikatür sanatçısı olarak değerlendirmek haksızlık olur. O romancıdır, filozoftur ve gönül insanıdır. 1978 yılından beri çizgileriyle, eserleriyle Türkiye’de Müslüman kültür ve sanatına katkılarda bulunmaktadır. Kendisi Kur’an’dan ilham aldığını söyler ve 40 Hadis’i insanlara çizgi yoluyla da anlatmaya çalışmıştır. Başlıca eserleri: Bocurgat, Gece Yürüyüşü, Asa, Kulbar, Gözgü, Müşahedat, Esrarname, Sahipkıran
Cafcaf Dergisi
2006 yılında Genç Dergimiz’in eki olarak çıkmaya başlayan Cafcaf, ülkemizde yayımlanan diğer tüm karikatür ve mizah dergilerinden farklı olarak çeşitli hassasiyetleri ön planda tutan, şahıslardan ziyade sorunları hedef alan ve kültürel birikimi daha yoğun olan içerik üretme konusunda gayretli bir mizah dergisidir. 100’den fazla yazarı çizeri ile tam bir okul olma niteliği taşıyor. Cafcaf şimdi müstakil bir dergi olarak yayın hayatına devam ediyor. Bazen mevsimlik olarak çıksa da elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığı konusunda şüphemiz yok. Mesela Charlie Hebdo olayına karikatürist Emre Bilgiç’in yaptığı kapak oldukça anlamlı ve etkiliydi. Bunun dışında benim Cafcaf ’ta favorim Kılavuz köşesi.
Bizimcity
Ülkemizde en çok gündem olmuş günlük gazete karikatür köşesidir. Bu köşe yüzünden çizeri Salih Memecan’a hem her kesimden övgüler yağdırılmıştır, hem de yine her kesimden hakaretler... Bunun sebebi Bizimcity köşesinde günlük politik konuların vahşi batı fonuyla anlatılıyor olmasından dolayı içeriğe göre insanların taraf değiştirmesinden kaynaklanmaktadır. Salih Memecan’ın karikatürlerini tek bir gruba mal etmek mümkün değil zira dönem dönem değişmektedir.
Ustura Dergisi
1994 yılında yayınlanmaya başlayan mizah dergimizdi. Hasan Kaçan’ın yayın yönetmenliğinde çıkarılıyordu. Eşşek Herif, Mütemadiyen Uyuyan Adam, Molla Kasım, Cillop, gibi köşelerle bizi kendisine bağlamıştı. Maalesef ekonomik ve politik nedenlerle bu dergimizi kaybettik. Genel yayın yönetmeni Hasan Kaçan daha sonra Ekmek Teknesi dizisinde Herodot Cevdet karakteriyle yine mizahi anlayışını konuşturdu fakat bir mizah dergisi girişiminde daha bulunmadı.