“Kuşlar! Sizin kadar hür olmaktır hayalim” diye başlıyor ezgisine Ömer Karaoğlu.
Kuşlar özellikle uçmalarıyla ve özgürlükleriyle aklımıza gelir. Bazen de üstümüze pisleterek bizi üzer veya yüzümüzde hoş bir tebessüme neden olurlar. Bir zamanlar arkadaşlarımızla kendi aramızda ‘kuşlar mı daha özgür yoksa insanlar mı?’ Diye münazara ederdik. Aramızdan biri insanlar düşünme ve akıl etme özellikleri sebebiyle daha özgür demiş ve kuşların özgürlük alanını insanlar sınırlayabilir demişti. Ta o zamandan beri hep düşünürüm; “kuşların özgürlük alanını insanlar nasıl sınırlayabilir? Hâlbuki insanlar insanlarında özgürlük alanını sınırlayabiliyor ki” demiştim kendi kendime. Dün internette dolaşırken bir kuş sürüsünün çekilmiş videosuna rastladım. Çok hoşuma gitti ve beni kuşlar ile insanlar arasında daha çok düşünmeye sevk etti.
Ülkemizde de zaman zaman görülen bu görüntüler oldukça etkileyici. Sığırcıkların oluşturduğu büyük sürülerin sebebinin doğan ve atmaca gibi yırtıcı kuşlara karşı bir savunma mekanizması olduğu düşünülmektedir.
Sürü uçarken sıkışık bir küre biçimi alır ve bu küre sürekli olarak büyür, küçülür, şekil değiştirir ve sürünün belirli bir lideri yoktur. Her sığırcık en yakın komşusunun hareketine göre yönünü ve hızını değiştirmektedir.
Sürü davranışının yarattığı gökyüzünde siluet olarak görülen karmaşık şekillerin oluşturduğu fenomene yörede sort sol ("kara güneş") adı verilir...