Daha önceki sayılarımızda (Ağustos 2013) fotoğrafta kurgu konusunu ele almış ve şu ifadelerle tarif etmiştik; Kurgu fotoğrafı kısaca ve en bilindik tabiri ile, bir sahnenin insan eli ile hazırlanarak fotoğraflanmasıdır diyebiliriz. Temel olarak kurgu fotoğrafı daha çok stüdyo ortamında ve çoğunlukla reklam amaçlı çekilen fotoğraflar için kullanılan bir tabir. Ancak bunun yanında çektiğimiz her fotoğraf için az ya da çok kurgu yapmak oldukça başarılı sonuçlar verecektir. Eğer biz de çekeceğimiz bir kare için; ‘acaba ne gibi değişiklikler yaparsam bu fotoğraf daha güzel olur’ diye kafa yoruyorsak, aslında fotoğrafta kurgu işlerine başlamışız demektir.
O sayıda kaldığımız yerden devam edersek, bazı fotoğrafların güzelliği her şeyden önce bir kurgu ustalığıdır. Bir fotoğrafta izleyiciyi çeken en büyük şeyin kurgu ve denge olduğunu düşünürüm. Karede iyi düşünülüp kurgulanmış, uygulanmış ve denge unsuru yerinde fotoğraflar bu yüzden hemen dikkat çeker.
Elif Barut’un minyatür arabalarla çekip gönderdiği fotoğrafları görünce fotoğrafta kurgu ve denge konusunu yeniden hatırladım. Elif hanımın balkon kenarına koyup çektiği birinci fotoğraf, kısık alan derinliği ve doğal ışık atmosferinin büyülü görüntüsü nedeniyle sanki gerçek bir araba gibi görünmüş. Gerçekten güzel bir fotoğraf. Sadece öndeki kısım biraz daha geniş olup derinliği artırabilseymiş, sanki bir film sahnesinden çıkıp gelen bir kare gibi olacakmış. İkinci fotoğraf için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Öne doğru biraz daha genişlik bu fotoğrafa çok daha farklı bir tat katacakmış. Ama bu haliyle bile zaten, arka plandaki ışık lekeleriyle (bokeh) ben bu işi iyi kurguladım diyor.
Mustafa Arif Narin, gönderdiğin fotoğraflar içinde hangisini yayınlayacağıma karar vermekte zorlandım açıkçası. Fotoğrafı nerede çektin bilmiyorum ama gerçekten büyülü bir atmosferi var. Maille bildirirsen belki ben de giderim! Hepsi de güzel fotoğraflar, ancak biraz daha geniş açılı çekersen genel manzara hakkında daha çok bilgi sahibi olur izleyenler.
Hayvan fotoğrafları hemen hepimizin severek çektiği karelerin başında geliyor. Hele hayvan yavruları çok daha sevimli oluyor. Melike Nur Mermer yavrusuyla birlikte çektiği bir ördeğin fotoğrafıyla bu sevgimizi yeniden hatırlattı. Fotoğraf çok güzel. Hem annenin, hem yavrunun görünümünde, sudaki yansımalarında bir problem yok. Netlik, ışık ayarı da oldukça iyi. Yani hem teknik, hem de taktik uygulama oldukça başarılı.
Ayşe Büşra Topbaş sade ama ortamın durumunu çok iyi anlatan bir fotoğrafla köşemize misafir oluyor. Denizin durgunluğunu ve sakin havayı anlatmak için iskelede bekleyen vapuru sola alıp genişçe bir dalgasız deniz manzarasıyla fotoğrafa dingin bir atmosfer katmayı becermiş. Pamuk bulutlar ve arkada görünen yerleşim yerleri de derinliği artıran unsurlar olmuş.
Mustafa Daş, gönderdiğin birçok fotoğrafla bana borçlandığını unutma! Çünkü Konya’ya gelmek nasip olursa beni gezdireceğin yerlerin adresini şimdiden öğrenmiş oldum. Sakın atlatma beni!.. Şaka bir tarafa, fotoğrafçılığını geliştirdiğini belirtmeliyim ilk önce. Hacıveyiszade Camii fotoğrafın da oldukça başarılı diyebilirim. Ancak bu gibi gece fotoğraflarını akşamın ilk saatlerinde çekmelisin. Işık atmosferi ve gökyüzü görüntüsü çok daha güzel olacaktır.