
Klişe sözlükte baskıda kullanılması için şekil ya da font oluşturulması anlamına gelir yani bir nevi kalıptır. Mecazi anlamda ise basmakalıp anlamına gelir. Sıkça kullanılan şeylere klişe denir. Dilimize klişe kelimesi yabancı dillerden geçtiği için daha ziyade basmakalıp veya harcıalem kelimesi kullanılır. Jargon kelimesiyle de karıştırılır klişe. Klişenin jargondan ayrılan yönü jargonun daha ziyade aynı meslek grubunda olan insanların kullandığı ortak klişelerden oluşmasıdır. Mesela tıp jargonu.
Mythbusters (Efsane Avcıları)
Discovery Channel’da yayınlanan Mythbusters programı Holywood film efekti teknisyeni olan Adam ve Jamie tarafından hazırlanıp sunulmaktadır. Programda tarih kitaplarında, filmlerde, çizgi filmlerde geçen efsaneleşmiş ve gerçekten olabileceğine birçok insanın inandığı şeylerin mümkün olup olmadığı test ediliyor. Çoğu zaman bu efsaneler çürütülüyor. Bizim tarih kitaplarımızda geçen Lagari Hasan Çelebi’nin roketle kendini fırlatma deneyi bu programda denendi. Türk Hava Kurumu’ndan alınan belgeler ışığında rokete 70 kiloluk barutla birlikte yerleştirilen model fırlatılmıştır. Deney başarısız olmuş model yanmıştır. Barut miktarı tarih kitaplarında geçen miktarın iki katına çıkarıldığı halde bile roketle insanın sağlıklı şekilde fırlatılamayacağı görülmüştür. Tarih kitaplarımız pek yazmasa da Lagari Hasan Çelebi’nin roketle birlikte yandığını iddia ediyor Mythbusters sunucuları.
Siyasi Klişeler
“Seçilirsem sizi büyükşehir yapacağım, ben sizin babanızım, bana oy verirseniz sizi Ankara’da ağırlayacağım, ben küçükken simitçilik yaptım, benim Ayşem benim Fatmam benim Hayriyem, işte meydan işte anket, şapkamı aday koysam seçilir, benim memurum işini bilir, netekim, dün dündür bugün bugündür, zam üstüne zam yıkıldı bizim dam” gibi sözler defaaten meydanlarda söylenmiştir. Sözün gücünden ziyade sözün halkın nazarında nasıl karşılık bulduğu bu sözlerin tekrarlarını artırmıştır.
Yer, Yol Mekan Adları
Türkiye’de birçok yol ve mekana Atatürk, Gazi, Mustafa Kemal, Süleyman Demirel, İnönü, Fevzi Çakmak, Cengiz Topel, Rauf Orbay, Mehmet Akif Ersoy gibi isimler verilmiştir. Şimdilerde de yeni Başbakan ve Cumhurbaşkanlarımızın isimleri veriliyor. Bu kadar çok aynı kişilerin isimlerinin verilmesini doğru bulmuyorum. Daha çok yazarların, şairlerin, aktörlerin, yönetmenlerin, sanatçıların, kanaat önderlerinin, yerel değerlerin isimlerinin birer defaya mahsus bu tür mekanlara verilmesi bence daha mantıklı.
Çemişgezek
Çemişgezek Türkiye’nin en çok konuşulan ilçesi. Bunu biraz da CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç’e borçlu. Yaklaşık bir asırdır Tunceli’nin milletvekili olan Kamer Genç genelde en az oy aldığı ilçe olan Çemişgezek’i meclis kürsüsündeki konuşmalarıyla tiye almaktadır. Tunceli’nin diğer ilçelerine göre daha muhafazakar olan Çemişgezek eskiden Elazığ’ın bir ilçesiyken daha sonra Tunceli’ye bağlanmış. Çemişgezekliler kendilerini daha ziyade Elazığlı olarak tanımlıyormuş. Kamer Genç’in geçtiği dalgalar birçok kişinin diline pelesenk olunca daha yaygın bir şekilde Çemişgezek söz konusu oldu. Mesela futbolcular sık sık fark yiyen takımı Çemişgezek Spor gibi oynamakla suçlarken üniversitelerde hocalar söylediklerini anlamayan “Sen Çemişgezekli misin?” ifadesiyle küçük düşürürler maalesef.
Türk Sineması
"Amca size baba diyebilir miyim? Durun siz evlenemezsiniz, siz kardeşsiniz? Kör oldum (araba çarptığında), yaşayabilecek mi doktor bey, hastanızın 6 aylık ömrü kaldı sevdiğine kavuşamazsa hemen oracıkta ölecek, ya konuş ya da sonsuza kadar sus, oğlu Almanya’dan gelecek olan ev sahibi, bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı, eskiden buralar dutluktu’’ gibi klişeleri bizlere ezberleten Türk sineması klişe konusunda oldukça zengindir. Sanırım bunun en büyük nedeni izleyicinin çok sevdiği filmlerde bu sahnelerin olması ve senaristlerin bu durumu fark edip bu tür replikleri sıkça kullanmaya çalışmasından kaynaklanmaktadır.
Hatıra Defteri
“Bana kalbin kadar temiz bu sayfayı ayırdığınız için teşekkür ederim Lütfi abi ve Süleyman abi, size bu satırları yazarken ben çok uzaklarda olacağım, sepet sepet yumurta sakın beni unutma unutursanız küserim mektubumu keserim” şeklinde klişe sözlerin yer aldığı ilkokul ortaokul ve lise hatta üniversite hatıra defterleri efsanedir. Nesillerden nesillere nasıl olduysa aktarılmıştır. Bazılarımız hâlâ bunları saklıyoruz ama sosyal medya organları olan Facebook, Twitter gibi şeyler icat edilince hatıra defterleri de mektuplar gibi unutulmaya yüz tutmuş durumda.
Overlokçu Geldi Hanım!..
Sokağa çıktığımızda duyduğumuz sözler, reklam cümleleri, eylem sloganları, mesleki nidalar kulağımızda küpe gibi asılı durur. “Hanımlar müjde overlokçu ayağınıza kadar geldi, bohçacı geldi hanım, domates biber patlıcan, karpuz kan, susma sustukça sıra sana gelecek, cart diye gitti ayşe teyzesi,direne direne kazanacağız, vur vur inlesin xxx dinlesin, uzanan eller kırılsın, aygaz dı dı dı, bak postacı geliyor selam veriyor, eskiler alırım hurdalar alırım eskici” gibi ifadeler ilk akla gelen sokak klişeleridir...