Allah’ın kelamıyla başlarsan selama, O da sana ortak olur, meleklerini yanına getirir, dinleyin der…
Huzurun hamd etmekle mümkün olduğunu, sabrın “bir fazlası vardır muhakkak” diyerek katlandığını anlamak yeter insana… Bir gün böylesi bir dert kattık içimize, ne varsa yapmadığımız, “yapalım” dedik… Artık öylesine değil, böylesine giderken bir gün, gözler açık izlerken etrafı, bir arkadaşım rica etti, “Abi İHH’da emanetlerim var, tek başıma taşıyamam. Yardım eder misin?”
“Tabii” dedim ve yola koyulduk, vardık. Emanetleri kucaklarken, “hazır buraya kadar gelmişiz, şuradan birkaç kitap hediye isteyelim” dedim arkadaşa. Velhasıl, hediye kitaplarımız takdim edildi ve dönüş yoluna koyulduk. Beklediğimiz otobüse art arda binerken, insanların umursamazlığına olan tahammülsüzlüğü yüzüne yansımış şoföre selam verelim dedik. “Selamün Aleyküm” deyişimize, “Aleyküm Selam” diyerek mukabelede bulundu. Dur dedim kendime, iki saniye de olsa eşele şoförün yüreğini:
“Böyle selam veren çok olmuyor değil mi ağabey?”
“Evet, maalesef!” dedi belki babam yaşlarda, emekliliği bekleyen şoför ağabey... Yüzünde beliren tebessüm, kim bilir belki de bizim vesilemizle kaç kişiye daha yansırdı, kaç insana daha sadaka dağıtırdı, eve vardığında karısına, çocuğuna o da selam verir miydi böylelikle, bilemem…
Selamı dağıtmanın eşsiz lezzetine doymamış olacağız ki, arka taraflarda bulduğumuz koltuğa otururken, karşımdaki ben yaşlarda olan kardeşime de bir selam verdim. “Aleyküm Selam” karşılığına, öğlen benden eşya taşımamı rica eden arkadaşımla gittiğim, sonra da hediye kitap alarak boş dönmediğim İHH’yı da ekledi. Poşette İHH yazıyor ya…
“İHH’da mı çalışıyorsunuz?”
“Hayır, ama gelip gideriz” dememle, muhabbetin başlaması, kendisinin de çok güzide ve önemli bir yardım kuruluşunda çalıştığını öğrenmiş olmam, aynı şehir, aynı zaman, aynı fakültede bulunduğumuzu öğrenmemiz bir oldu…
O bana kartını, bende ona numaramı verdim.
Selamın kadarsın işte… Bir selam, senin asıl kimliğini bildirir karşındakine; selamı nasıl verdiğinden tut da, hangi jargondan beslendiğin belli eder seni. Allah’ın kelamıyla başlarsan selama, O da sana ortak olur, meleklerini yanına getirir, dinleyin der… Onlar dinler de, sen boş konuşabilir misin? Utanır, sıkılırsın demlenmeye… Zor gelir tanımazların kelamı, insana değer vermeyen, vicdan sömürücülerinin dostluğundan bahsedemezsin… Hem zaten başladığım gibi bitireyim de dersin, Selamün Aleyküm!