
İşgal altındaki topraklarda ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın İsrailli askerlerini postalları altında çiğnenmesi ile başlayan gerginlik 5 İsraillinin ölümüyle sonuçlanan Sinagog eylemi ile tavan yaptı.
Kudüs’te, Yahudi yerleşimcilerin, Filistinli bir şoföre önce işkence yapıp, sonra da çalıştığı otobüse asarak şehit etmesi, İsrail yetkililerin de bu cinayete intihar süsü vermesi üzerine gerçekleşen Sinagog eylemine İsrail yönetimi çok sert karşılık vereceğini açıkladı. İki gencin saldırıda öldürülmüş olmasını da yeterli görmeyerek Filistinli gençlerin ailelerinin evlerini yıktırdı. Ardından da toplu cezalandırmanın arkasının geleceği sinyalini verdi. İsrail’in bu eylemi yeni katliamlarının gerekçesi yapacağından şüphe yok. Bunu yaparken de Batı’dan gelecek muhtemel cılız itirazlara “terörle mücadelede meşru müdafaa hakkımı kullanıyorum” diyecektir. Ortadoğu’dan gelecek itirazlara ise bir şey söylemeye bile gerek görmüyor. Çünkü Filistin’deki çiğnenen hak, hukuk, gasplar, cinayetler hatta ayaklar altına alınan ümmetin değerleri karşısında Arap dünyasının nabzını çok iyi tutuyor. Al –Jazeera’nın web sayfasında yer alan Ahmet Rahme’nin karikatürü bu noktada fazla söze hacet bırakmıyor.