Dünya kamuoyunun çok geniş bir kesimi aylardır tek bir şeyi konuşuyor; IŞİD.
Batı, Maliki ve Esed’in el birliği ile var edilen terör örgütü, şimdi 40 ülke ile birlikte tasfiye edilmeye çalışıyor.
Nasıl mı? Bu bölgenin kan gölüne dönüşmesinin müsebbibi olan çevrelerin belirlediği strateji ile. Ne o strateji? İslam dünyasının diğer ülkelerinde, mesela Afganistan’da, Pakistan’da, Yemen’de uygulaya geldikleri “terörle mücadele” metotlarından hiç de farklı olmayan bir strateji ile!
Nedir o strateji? Havadan bombardıman ile. Bu strateji ne Pakistan’da ne Yemen’de, ne Somali’de ne şurada ne burada hiçbir sonuç vermedi. Yüzlerce, binlerce masum insanı katletmekten başka hiçbir işe yaramadı. Bu strateji terörü bitirmek şöyle dursun radikal unsurları daha da güçlendirdi. Batı’ya karşı öfkeyi daha körükledi. Bugün IŞİD gibi sapkın bir ideolojiyi savunan bir terör örgütü dünyanın dört bir tarafından taraftar bulabiliyorsa bunun en önemli sebebi Batı’ya duyulan öfkedir.
NATO zirvesinin ardından ABD’nin öncülüğünde kurulan IŞİD ile mücadele koalisyonu yine aynı hatayı icra etmek için kupa yelken açmış durumda. Bölge ülkelerinin finansörlüğünde hayata geçirilecek bu strateji göreceksiniz fayda vermeyecektir.
Türkiye üç yıldır anlatıyor ama anlamıyorlar. Ankara, gerek Suriye’de Esed diktatörünün vahşetinin tavan yaptığı günlerde, Özgür Suriye Ordusu gibi ılımlı güçleri destekleyin yoksa bu durum radikal unsurların alan kazanmasına neden olur demişti ama Batı dünyası dinlemedi. Irak’ta Sünniliği adeta suç haline getiren Maliki’ye bu kadar yüz vermeyin, bu durum Sünni aşiretleri terör örgütlerinin kucağına itiyor dedi, kulak asmadılar. Bugün Türkiye’nin haklılığı çok net bir biçimde ortaya çıktı. Ama bağd-ı harabı Irak ve Suriye(!)
Akıllandılar mı? Nerde... Batı hâlâ Bataklığı kurutmak yerine sineklerle uğraşma peşinde. Zalimlerin zulümlerine göz yumulmaya devam edildikçe IŞİD’i bir şekilde tasfiye etseler de benzeri örgütler bu bölgede var olmaya devam edecektir.