Fotoğraf, tarihe not düşmektir diyoruz zaman zaman. Olaylar, kişiler, yerler, mimari yapılar için gerçekten çektiğimiz fotoğrafla tarihe not düşüyoruz. Yıllar sonra bakıyorsunuz ki, birçok olay, kişi, mimari yapı çekilen fotoğraflarla yaşamaya devam ediyor. Bu örnekleri çoğaltmamız mümkün. Satıcılar, ulaşım araçları, meslekler, ustalar, işler, teknolojik aletlerin tarihi seyri fotoğraflarla hem çok kolay takip ediliyor hem de geçmişle ciddi bir bağ oluşturuyor. Hatta bazı meslekler, işler sadece fotoğraflar vasıtasıyla anlamlı hale geliyor. Benim çocukluğumda mahalle aralarında dolaşan ve yünü, pamuğu yay veya tokmak gibi bir araçla kabartan hallaçlar vardı. Belki bugün Anadolu’nun en ücra köşelerinde bile görünmez oldular. İnternette yaptığım kısa hallaç fotoğraf araştırmasında birkaç çizim haricinde düzgün bir fotoğraf bile bulamadım. Oysa hallaç ustaları geldikleri mahallede bir yaygı üzerinde aletleriyle pamuk kabartmaya başladıklarında, yaşlısı-genci, çoluğu-çocuğu toplanır, çıkan sesi ve pamukların havada uçuşmasını hayranlıkla seyrederdi. Çünkü bu işi o kadar büyük bir ustalıkla yaparlardı ki hayran olmamak elde değildi.
Fatih Beyaz’ın gönderdiği tespih ustası fotoğrafını görünce aklıma yukarıdaki hallaç ustası geldi. Belki yıllar sonra tespih ustası da kaybolup giden bir meslek haline gelecek. İnşallah gelmez, ama sayılarının şimdiden çok çok azaldığını söylemem gerekiyor. Tek umudum tespihin yüklendiği dini vazife nedeniyle, ustalarının da varlıklarını sürdürüp gitmesi…
Fatih kardeşimin fotoğrafına dönecek olursak, güzel bir fotoğraf. Neden güzel bir fotoğraf? Birincisi kadraj seçimi ve fotoğrafın çekildiği nokta çok iyi seçilmiş. Netlik ve renk ayarı da iyi sayılır. Ayrıca eski bir mesleği yansıtma noktasında ustanın kırışmış eli ve ustalığın olmazsa olmaz yara bandı da fotoğrafı daha güçlü hale getirmiş. Anladığım kadarıyla Fatih fotoğraf çekmeyi seviyor ve belli bir seviyeye de gelmiş durumda. Eminim aynı heyecan ve gayretle devam etmesi durumunda fotoğrafçılıkta iyi bir seviyeye gelecektir.
Havva Üzülmez’in rengarenk macun şekeri fotoğrafı çocukların ağzını sulandıracak cinsten. Renkli ve canlı gibi duran haliyle seven büyüklerin bile canı çekmiştir aslında. Ancak alan derinliği kontrolü ve konu seçimi güzel olmasına rağmen bazı eksiklikler hemen göze çarpıyor. Herhalde fotoğrafın çekimi doğaçlama geliştiği için bir iki noktaya dikkat etme fırsatı bulamamışsın gibi… İlk gönderdiğin fotoğraf olması bakımından kabul edilebilir hatalar olmasına rağmen bir iki noktada hatırlatma yapmakta fayda var; birincisi fotoğrafın can alıcı noktası, yani en net çektiğin yeri, üst kısmı kareye girememiş. Yani yanlış yerden kesilmiş. Çünkü bu gibi konular bir bütün olarak göründüğünde anlamlı hale gelirler. İkincisi fotoğrafı biraz soldan çekerek arka zemini daha sade hale getirip, konuyu çok daha ön plana çıkarma şansın varmış. Denense güzel olurdu sanki.
Almanya’dan Meltem Taylan bize aylar (belki yıllar) önce bir İstanbul manzara fotoğrafı göndermişti. Yayınlamak bu güne nasip oldu. Fotoğrafı herhalde Galata Köprüsü üzerinden çekmiş. Arkada görünen camii herhalde Yavuz Selim olmalı. Önde Haliç’in suları ortasında yükselen sütun ise yeni yapılan haliç metro geçişinin ayakları olmalı. Bugün gelse Meltem hanım böyle bir manzara yerine başka bir manzaranın fotoğrafını çekecek. Haberi olsun! Fotoğraf için şunları söylemeliyim; dik kadraj seçimi, suda yansıyan güneş ışığı göz önüne alındığında iyi bir tercih olmuş. Bunun yanında ön tarafta suyun kareye büyük oranda girmesi de yerinde bir uygulama. Çünkü su yerine gökyüzünü büyük almak bu kare için anlamlı olmazdı. Tabii fotoğrafı ya biraz sağdan çekerek yolcu motorunu kareye alma, veya biraz daha sol taraftan çekerek tamamen dışında bırakma tercihi yapılarak farklı anlamları olan fotoğraflar da çekilebilirmiş.
Melike Ustaoğlu geçtiğimiz aylarda köşemize farklı konularda çektiği 8 adet fotoğraf gönderdi. Açıkça söylemek gerekirse çok hızlı bir giriş yaptı köşemize. Fotoğrafların hemen hemen hepsi usta işi çalışmalar. Zaten söylediğine göre uzun zamandır fotoğraf çekiyor ve gördüğüm kadarıyla da hakkını vermek için elinden geleni yapıyor. Seçtiği konular, kadraj tercihleri, ışık, renk ve netlik ayarları hep yerli yerinde. Köşemize aldığımız çocuk portre fotoğrafı iyi bir fikir veriyor. Fotoğrafa ilk baktığınızda hemen fotoğrafçının temel fotoğraf bilgilerinin yerli yerinde olduğunu, ayrıca çok da iyi uyguladığını anlıyorsunuz. Ustaoğlu’nun eğer çektiği konsept ve konulu fotoğrafları varsa dergilerde tasarım için kullanılabilir diye düşünüyorum. Bu teklifi değerlendirmesini tavsiye ederim.