Mısır’ın seçilmiş meşru cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye yapılan askeri darbenin üzerinden bir yıl geçti. New York’ta bulunan İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) geçen ay, bir yıl boyunca Mısır’da yapılan araştırmalarının yer aldığı bir rapor yayınladı. Rapora göre, Mısır güvenlik güçleri darbe karşıtı gösteriler sırasında en az bin 150 kişiyi sistematik biçimde öldürdü. Örgütün İcra Direktörü Kenneth Roth, Dünya Rabia Günü olarak kabul edilen 14 Ağustos’ta Rabia’tül Adeviye Meydanı’nda 817 kişinin Mısırlı güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğünü, bunun dünyada tek bir günde en fazla sayıda göstericinin öldüğü katliamlardan biri olduğunu kaydetti ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’na Rabia katliamını soruşturması için çağrıda bulundu. Ama bu çağrı ne Ortadoğu’nun tuzu kuru rejimlerinde ne de Batı dünyasında en ufak bir yankı bulmadı. Bu katliamın bir numaralı sorumlusu darbe lideri Abdulfettah Sisi hem Körfez hem de Batı dünyasının siyasi mahfillerinde itibar görmeye devam ediyor. İngiliz Independent Gazetesi’nin deneyimli Ortadoğu muhabiri Robert Fisk, Batı’nın, eli bu denli masum insanın kanına bulaşmış bir darbe liderinin arkasında durmasının gerekçesini ise şöyle açıklıyor: “Abdulfettah Sisi’nin İsrail’in arkasını kollama konusundaki üstün gayreti sürdükçe Batı’nın desteğini almaya devam edecektir.”