Silahınız Yoksa Üç Taş Atın!
Meşhur Denizli müftüsü Ahmet Hulusi efendinin vefat ettiği yıldırn1931. Denizlililerin her fırsatta Fatihalar ile ruhunu şad ettikleri Ahmet Hulusi efendi milli mücadele yıllarında denizli ve ilçeleri üzerinde etkili olmuş 1919 yılında İzmir işgal edildiğinde tehlikenin farkına vararak meydanlara koşmuştur.
“Müftünüz olarak Cihad-i Mukaddes Fetvasını ilan ve tebliğ ediyorum. Elinizde hiçbir silahınız olmasa dahi üçer taş alarak düşman üzerine atmak suretiyle mutlaka fiili mukabelede bulununuz” sözleriyle halkı ayaklandırmış, böylece milli mücadele yolunda ilk adım atılmıştır. Denizli kabristanındaki kabrinin sağ cephesinde “Millî mücadelenin ilk alemdarı Denizli Müftüsü Ahmed Hulûsi Efendi burada metfundur” diye yazılıdır.
Yücel Çakmaklı bu büyük müftünün hayatını filme çekmek istemiş, maddi imkânsızlıklar yüzünden çekememiştir. Onun hayatının film olması geçtiğimiz günlerde yeniden gündeme gelmiş ve yönetmen Kamil Renklidere filmin altyapısının hazırlanmaya başlandığını açıklamıştır.
Çöl Kaplanı Ömer Muhtar Öldü Ha!
Libya’nın kahramanı büyük mücahit Ömer Muhtar 1931 yılında İtalyanlar tarafından yakalanarak idam edilir. İtalya işgaline karşı oluşturduğu Senusilerden oluşan direniş hareketi ile koskoca İtalyan ordusuna baş kaldırmış, ağır zayiatlar verdirmiş ve güçlü karakteri ile direnişin sembolü olmuştur
Onun karşısına en iyi kumandanlarını gönderen İtalya hükümeti daima hezimete uğramış Ömer Muhtar’ı masa başında vaatlerle de ikna edememişlerdir. En nihayet en acımasız komutan Garazani’nin yaptığı katliam, tecavüz ve işkenceler ile Libya ağır kan kaybetmiştir. Buna rağmen Ömer Muhtar teslim olmamış birlikleri ile İtalyan askerlerini sürekli hezimete uğratmıştır. Dar bir alana sıkışan Ömer Muhtar bir tekke ziyareti sırasında pusuya düşürülmüştür. Göstermelik bir mahkeme kurularak idam kararı infaz edilerek şehit edilmiştir.
Muhammed Esed onun şahadetinin ardından şunları söyler “Ömer el Muhtar öldü ha... Şu Sireneyka aslanı, etmiş şu kadar yaşına rağmen halkının özgürlüğü için yılmadan sonuna kadar savaşan Ömer el Muhtar öldü demek... on uzun ve çileli yıl boyunca en modern silahlarla donatılmış mekanize birliklerle, uçaklarla, topçu bataryalarıyla takviye edilmiş düşman ordularına, kendinden en az on kat daha kalabalık İtalyan kuvvetlerine karşı halkın umutsuz direnişine bayrak olan Ömer el Muhtar...Piyade tüfeklerinden ve birkaç attan başka bir şeyleri olmayan, yarı aç mücahitlerinin başında kocaman bir esir kampına dönüştürülen bir ülkede son kurşununu sıkıncaya kadar umutsuz bir gerilla savaşı sürdüren koca Ömer el Muhtar öldü ha...”
Şerif Hüseyin`in Acı Sonu
1.Dünya Savaşı’nda Arapların Osmanlı’ya karşı ayaklanmasına sebep olan Mekke Şerifi Hüseyin (Hüseyin bin Ali) 1931 yılında sığındığı Ürdün Kralının yanında öldü. Lawrence isimli İngiliz casusla birlikte çalışarak Osmanlı içindeki İttihad ve Terakkicilerin milliyetçi düşüncelerini bahane edip Osmanlı’ya ve halifeye karşı ayaklanma başlatan Şerif Hüseyin, savaşın sonunda İngilizlerle anlaşamadığı için onlara karşı durabilmek adına kendisini halife ilan etti. Ne Mekke Medine’de ne de Müslüman ülkelerde halifeliği kabul edilmedi. Taif’te yakalanarak Kıbrıs’a sürgün gönderildi. Daha sonra Ürdün’e sığındı.
Dikkat Yaratık Çıkabilir!
Drakula, Frankeştayn gibi hayali yaratıkların sinema sahnelerinde yerlerini almaya başladığı yıldır 1931. Drakula Romanya topraklarında yaşayan bir kontun vampire dönüşme hikâyesini anlatırken, Frankeştayn beyin ameliyatı yapılmış katil ruhlu devasa bir adamın yaptıklarını anlatmaktaydı.
Edison Cennet`e mi Gitti?
Zatürre hastalığına yakalanan ve ölüm döşeğine düşen ünlü mucit Edison 1931 yılında hayata gözlerini yumar. Ölmeden önce acı çekip çekmediğini soran karısına; “Hayır, sadece bekliyorum. Orası çok güzel” cevabını verir. Bu son sözler pek çok kişi tarafından Edison’un cennete gittiği şeklinde yorumlansa da kendisinin şahadet getirip Müslüman olduğuna dair bir bilgi yoktur.
Maksimum Nokta
Yeni Zelanda’da o tarihe kadar ölçülebilmiş en büyük deprem meydana geldi. 7.9 şiddetindeki depremde ülke adeta yerle bir oldu. Ancak Yeni Zelanda nüfusunun az olması, henüz çok katlı yapıların olmayışı depremdeki ölü sayısının çok fazla olmasını engelledi. Hawke Bay depremi diye anılan bu deprem, modern depremden korunma yöntemleri hazırlanırken maksimum nokta olarak kabul edilir.
İslami Uyanışın Öncülerinden Biridir O
Cezayir’in Fransızlaşmasını önlemiş ve sömürgecilerden halkı kurtarmaya çalışmış ve Cezayir’in İslamlaşması için var gücü ile uğraşmış İslam âlimi Abdulhamîd b. Bâdis 1931’de Cezayirli Müslüman Ulema Cemiyeti’ni kurdu. Bu cemiyetin gerek sömürgeciye karşı savaşta ve gerekse İbn Bâdis’in ıslahatının yayılmasında önemli hizmetleri olmuştur.
İbn Bâdis aylık ‘Şihâb’ Dergisini, haftalık ‘Sırât’, ‘Şerîat’, ‘Sünnet’ gibi gazeteleri çıkardı. Ülkenin her tarafında millî ilkokullar açtı ve yetiştirdiği talebelerini buralara hoca olarak gönderdi. Bütün bu faaliyetleri yanında vefatına kadar yolunu tıkamak için didinen sömürge idaresi ve bunlarla işbirliği yapan şuursuz âlimlerle mücadele etti. Badis’in 1941’de vefat etmesi ulusal kurtuluş mücadelesini geçici olarak zayıf düşürmüşse de O, bu yolda Cezayirli Müslümanların akıllarında ve kalplerindeki öncülüğünü hiç yitirmemiştir.
Ruhban Sınıfına Karşıydı!
Lübnanlı filozof, şair ve ressam olan Halil Cibran Amerika Birleşik Devletlerinde öldü. Bir Hristiyan olan Halil Cibran ruhban sınıfına olan karşı çıkışlarıyla ve Arap Birliğini savunan düşünceleriyle ünlendi. Ölümünden sonra ülkesinde gömülmeyi istedi ve Amerika’da öldükten sonra cenazesi ülkesine götürüldü.
İlk Sesli Türk Filmi
Muhsin Ertuğrul’un İstanbul Sokaklarında filmi, Türk sinemasının ilk ortak filmi olarak kabul edilir. Film Türkiye, Mısır ve Yunanistan ortak yapımıydı. Talat Artemel, Azize Emir, Gavrilidies gibi oyuncuların başrol oynadığı film sessiz olarak çekilip Paris’teki bir stüdyoda seslendirilmiştir. Bu anlamda ilk sesli Türk filmidir.