Ayşegül Genç - Sami Yaylalı
Bandung Konferansı
Endonezya’nın Bandung kentinde Bağlantısızlar Hareketi önderliğinde gerçekleştirilen bir konferanstır. Sömürge ülkelerin bir bir yıkılıp yerine yeni bağımsız ülkelerin kurulduğu bir dünyada bu yeni kurulan bağımsız ülkeleri organize etmek ve hâlâ sömürge halde bulunan bazı ülkelere yardım etmek amacıyla toplanan bu konferansa yeni kurulan sadece 3 ülke davet edilmemiştir. Bunlar İsrail ve Güney-Kuzey Kore’dir. Konferans büyük tartışmalara neden olsa da o dönem için dünya barışı için atılan en somut adımlardan biri olarak gösterilebilir.
İlk Direnenlerden
Montgomery’de bir halk otobüsünde oturduğu koltuktan afro-amerikan olduğu gerekçesiyle bir beyaz kadın tarafından kaldırılmaya zorlanan on beş yaşındaki Claudette Colvin isimli siyahi genç kız bu tavırlara direnmiştir. Fakat otobüs şoförü de dâhil olmak üzere diğer beyazların zor kullanmasıyla oturduğu koltuktan alınarak polis karakoluna götürülmüş, karakola götürülürken kötü muamele ve hakaretlere maruz kalan genç kızın direnmeye devam etse de bir şey elde edememiştir. Yıllar sonra siyah beyaz ayrımı kalktıktan sonra kendisini otobüste taciz edenler özür dileseler de zihinlere kazınmış bu olay hiçbir siyahî Amerikalının belleğinden çıkmamıştır.
1955`in En Gönüllüsü Hakk`a Uğurlandı
Erzurum’un ve ülkemizin medarı iftiharlarından olan Nene Hatun 98 yaşında Hakk’a yürüdü. 93 harbi diye bilinen Osmanlı-Rus savaşı sırasında 20 yaşında genç bir gelin olmasına rağmen vatan müdafaasında önemli görevler alan Nene Hatun, Moskof ve Ermeni saldırılarına karşı direnen halkımıza en önde giderek müthiş cesaret vermiştir. Vefat etmeden önce gelen NATO’da görevli Amerikalı subayın sorusuna “o zaman vazifemi yapmıştım, bugün de ilerlemiş yaşıma rağmen aynı vazifemi daha mükemmel bir şekilde yapacak güce ve heyecana sahibim” cevabını vermiştir.
EOKA`nın Sözde Devrimi
Yunanistan’ın bağımsızlığı için Osmanlı’ya karşı İngilizler’in desteğiyle kurulan EOKA isimli örgüt Kıbrıs meselesinde de imparatorluk sınırlarını küçültmek zorunda kalan İngilizler’in gizli planları sonucu yeniden diriltildi. Ve halk hareketi ya da devrim adı altında yangından mal kaçırır gibi Kıbrıs, EOKA hareketiyle birlikte Rumlar’ın eline geçti. Bu durum Türkiye’nin de siyasi ve stratejik güvenliğini tehdit eden bir durum hâline geldi.
Bir Mabed Bekçisi Artık Görmemektedir
Cemil Meriç fakülte tarafından "tetkikatta bulunmak üzere" Avrupa’ya seyahate gönderiliyor kabul edilerek, 1955 yılında yurt dışına çıkmıştır. Ama asıl amacı Paris’te ünlü Quinze-Vingts Hastanesi’nde ameliyat olabilmektir. Ocak sonuyla Temmuz ayı arasında birçok ameliyat geçirir, fakat gözdeki yüksek tansiyon ve kanama yüzünden son ameliyatlar yapılamaz, yurda dönmek mecburiyetinde kalır.
Artık hayatının sonuna kadar göremeyecektir. Aynı yıl, Hatay’da oturan annesi Zeynep Hanım vefat eder. Aynı yıl jurnal tutmaya ve “Quinze-Vingts Geceleri” isimli bir roman yazmaya başlar. Jurnal’i yazmayı yirmi dokuz yıl sürdürür. İlk yazısı Temmuz 1955 tarihlidir, sonuncusu Ağustos 1983. Bu seyir deft erinde sıra dışı bir gönlün duygu ve düşüncelerini paylaşır. Yıllar geçtikçe kendisine ve geçmişine yabancılaşmaktan korkan yazar, bir ruh ve kafa gelişmesini an an jurnale kaydetme ihtiyacı duyar.
IMF`den Yardım İstemek Zorunda Kaldık
Adnan Menderes döneminde özellikle 6-7 Eylül olaylarının akabinde dış baskıların neden olduğu ekonomik buhranlar ülkemizi zor durumda bıraktı. Bununla birlikte Kıbrıs’taki belirsizlikler ve el altından İngiltere ve Yunanistan tarafından yürütülen yıpratma politikaları henüz gelişme sürecindeki ülkemizi ekonomik sıkıntılara sevk etmişti. Zaten az miktarda olan ihracat kapasitemiz diğer ülkelerin bizi boykot etmesiyle minimuma inmiş bu yüzden IMF’yi ülkemize davet etmek bir mecburiyet hâline gelmişti...
Yamalı Ceket Fotoğrafı
Ünlü fotoğraf sanatçısı Marc Riboud 1955 yılında İstanbul’u gezmiş ve pek çok fotoğrafla o günleri belgelemiştir. “Bizler makinenin ardındaki makineler değiliz” diyerek daima fotoğrafı çektikten sonra fotoğrafçının işinin bitmemesi gerektiğini vurgulamıştır. Bizler onu askere çiçek uzatan kız fotoğrafı ile tanısak da 1955 yılında İstanbul’da çektiği köprüden bakan yamalı elbiseli çocuk fotoğrafı ile de ününe ün katmıştır.
Kermit Doğdu...
Bir Muppet Show karakteri olan Kurbağa Kermit Jim Henson tarafı ndan ilk kez 1955 yılında tasarlandı. Bu Henson’ın en bilinen ve meşhur kukla karakteridir. 1990 yılındaki ölümüne dek Kermit’i Jim Henson kendisi canlandırmıştır. Henson Kermit’i annesinin eski bir pardösüsünden üretmiş, göz olarak da iki adet pinpon topu kullanmıştır.
6-7 Eylül Olayları
6-7 eylül 1955 tarihinde provokasyonlar sonucu halk ayaklanmış, neticesi çok ağır olan olaylar yaşanmıştır. Kıbrıs meselesi yüzünden zaten hassas olunan bir dönemde “Selanik’te Atatürk’ün evinde bomba patladı” haberi ile milyonlarca insan protesto için sokağa dökülmüş, daha sonra kalabalık provoke edilerek bu protesto, yağma ve talana dönüştürülmüştür. Rum Ermeni ve gayrı Müslimlerin ev ve işyerlerine zarar verilmiş, taşınır ve taşınmaz malları kullanılamaz hâle getirilmiştir. Selanik’teki bombanın bir Türk tarafından patlatıldığının ortaya çıkması ile bunun derinlerde tezgâhlanmış bir oyun olduğu düşünülmüştür.
Güney Kore`de ilk Müslümanlar
1955 yılında Kore’de iki kişi Müslüman olur, bunlar Koreli ilk Müslümanlardır. 1950 yılında BM gücü içinde Kore Harbi’ne katılan Mehmetçik, orada gösterdiği başarıların yanı sıra insani vasıfl arı sayesinde Kore halkının kalbinde taht kurmuş ve İslam’a yönelmelerine vesile olmuştur.
Sürekli Türk karargâhındaki mescide gelip Müslümanlık hakkında bilgi almak isteyen Güney Korelilerin bu tavrı sonucunda 1955’te Güney Kore’ye Zonguldak müftüsü Abdulgafur Karaismailoğlu imam olarak atanmıştır. Asker mescidinde, kendi isteğiyle kelime-i şehadet getirerek Müslüman olan iki Güney Koreliye Ömer Abdurrahman Kim Chingyu ve Abdullah Kim Yu adı verilmiştir. Bu yüzden Chingyu ve Yu, Güney Kore’nin ilk Müslümanları kabul edilir. Bugün bu sayı 35 binin üzerindedir.