Geçtiğimiz Haziran ayının başında Gezi Parkı’nda başlayan protestoların, halkın iradesine karşı bir müdahale olduğu konusunda artık herkes hem fikir. 17 Aralık’ın ise, yine ucu bir şekilde yurtdışında bulunan ve dünyayı dizayn etmeye dönük girişimlerin bir ürünü olduğu da aşikâr. Ve bütün bu girişimlerde ön plana çıkan isimlerin, zaman zaman açık bir şekilde, zaman zaman ise satır aralarında, iktidara dönük bu saldırıların sonuna kadar süreceğini dile getirdiğini okuyoruz. İşte, 1 Mayıs, yeni bir sokak hareketi için biçilmez kaftan olarak görülüyor. Devletin belirlediği gösteri alanları dışında, özellikle Taksim’de 1 Mayıs’ı kutlamak isteyen bir grup, yeni bir sokak hareketi başlatabilir miyiz düşüncesiyle provokasyonlarına başlamış durumda. Bunun karşısında iktidar, ilk kez kendi yönetimlerinde 1 Mayıs’ın tatil edildiğini vurgulayarak, Taksim’i kullanmak isteyenlerin bilinçli bir hareket yürüttüğünü dile getiriyor. Süreç bizi nereye götürecek bilinmez ama havaların ısınmasıyla birlikte sokaklarda hareketlenmelerin yaşanacağını öngörmek zor değil. Bunun karşısında sağduyuyu koruyarak hareket etmekte yarar olduğunun bir kez daha altını çizelim.