Kar Taneleri
Kutsal geometri şaheserleridir. Biriciktirler, hiç biri bir diğeriyle aynı değildir. Her bir kar tanesini bir melek indirmektedir ve bu nedenle asla çarpışmazlar. Bu durumu fizikçiler kar tanelerinin manyetik özelliği olduğu için bir birini itmektedir bu nedenle asla yapışmazlar diye açıklasa da yere düştükten sonra nasıl yapıştıkları konusunu izah edebilmeleri mümkün değildir. Kar tanelerinin bu çeşitliliği, insanın acziyetini, yaratanın kudretini gösteren harikulade numunelerdir.
Kar Şiiri
Karla ilgili bir sürü şiir vardır ancak hiçbiri Şairlerin Sultanı Necip Fazıl Kısakürek’in de övgüsüne matuf olmuş Sezai Karakoç’a ait olan Kar Şiiri kadar etkileyici değildir. Bu dizeleri okumak da cesaret ister aslında ama biz şiirin en çarpıcı dörtlüğünü buraya alalım.
Allah kar gibi gökten yağınca,
Karlar sıcak sıcak saçlarına değince,
Başını öne eğince,
Benim bu şiirimi anlayacaksın…
Kardan Adam
İdeal bir kardan adama burun yapmak için havuç, ağız ve düğmeler için kömür tozu, gözler için zeytin kullanılarak başına bere veya şapka, koluna ya da omzuna atkı ve çalı süpürgesi konulur. Karın tuttuğu, yoğun yağdığı günlerde mahallenin çocukları, gençleri ve çocukluğunu yaşayamamış amcaları teyzeleri tarafından kardan adam yapılır. Kardan adamın ideali dışında çeşit çeşit yapanlar oluyor, tesettürlü kardan hanım yapanlar bile var. Kardan adamın en acı tarafı güneş yüzünü gösterdikten sonra ölmeye mahkûm olması ya da kartopu savaşlarında hareketsiz hedef olduğu için sürekli tahribata açık olması.
Karsambaç ve Bici Bici
Özellikle Anadolu’nun güneyinde kar yağdığı zaman (ilk karda değil ikinci karda) bir tepsiye kar yüzeyinden sıyrılarak alınır, imkânlar nispetinde pekmez, tahin, reçel, bal, şeker gibi tatlı gıdalarla karıştırılarak güzel bir karışım elde edilir buna karsambaç denir ve afiyetle yenir. Adana ve Mersin dolaylarında ise havanın sıcaklığından ötürü, yaz aylarında buzla çeşitli meyve aromalarının karışımından yapılan Bici Bici yenir. Bici Bicida kullanılan buz, Toros dağlarının buz tutan yamaçlarından keçi kılından yapılan çuvallara konularak getirilir. Dondurmadan önce Bici Bicinin var olduğu söylenir.
Kar Tatili
Kar başlayınca yazılısı sözlüsü olan öğrencilerin dualarla beklediği, Vali’nin emriyle mümkün olan tatildir. Kar başladıktan sonra veliler, öğrenciler Valiliği ve Meteoroloji Müdürlüğünü telefon yağmuruna tutar. Vali, Meteoroloji Müdürünü, Karayolları Müdürünü, Belediye Başkanlarını toplayarak görüş birliğine varıldığı takdirde kar tatili yapar. Kar tatilinden öğrenciler, öğretmenler, servis şoförleri, kısmen veliler, engelliler faydalanır.
Karlık
Özellikle Selçuklu mimarisinde karlık örneklerine rastlanmaktadır. Camilerin merkezinde çatıda bulunan boşluk ve boşluğun altına gelecek şekilde bir kuyudan oluşur. Kışın cami çatısına yağan karlar bu karlığa doğru kürülür ve kuyu karla doldurulur. Dolduktan sonra çatıdaki boşluk ahşap ya da sac malzemeyle yaz ayına kadar kapatılır. Kışın buzdan dolayı donan su kaynaklarının yerini caminin içindeki karlık alır. Karlıkta eriyerek suya dönüşen karı, camide abdest alanların yanı sıra camiye yakın evlerdeki insanlar da kullanırlar. Yaz aylarında ise karlıklar klima gibi etkilidir. Karlık için en bilinen örneklerden biri Konya’nın Beyşehir ilçesindeki Eşrefoğlu camisidir.
Snijeg/Kar
Boşnak yönetmen Aida Begiç’in Cannes film festivalinde ödüle layık görülen kendisinin yönettiği ilk filmi. Bosna savaşı sonrası bir çocuk ve bir yaşlı adam dışında hiç erkeğin kalmadığı bir köyde kadınların hayatta kalma mücadelesini anlatan bir film. Yok, edilmeye çalışılmış bir neslin, her şeye rağmen bir kardelen gibi zorlukların üstesinden gelmesini anlatan film; Avrupa’nın Bosna savaşında kaybolmuş vicdanına dokunmaya ve o topraklardaki mazlumların yaşadıklarına ayna olmaya çalışıyor.
Kardelen
Boşnak yönetmen Aida Begiç’in Cannes film festivalinde ödüle layık görülen kendisinin yönettiği ilk filmi. Bosna savaşı sonrası bir çocuk ve bir yaşlı adam dışında hiç erkeğin kalmadığı bir köyde kadınların hayatta kalma mücadelesini anlatan bir film. Yok, edilmeye çalışılmış bir neslin, her şeye rağmen bir kardelen gibi zorlukların üstesinden gelmesini anlatan film; Avrupa’nın Bosna savaşında kaybolmuş vicdanına dokunmaya ve o topraklardaki mazlumların yaşadıklarına ayna olmaya çalışıyor.
Hedik
Yabani fındık ya da söğüt dalı gibi lifli kırılmaz ahşap malzeme ile tel veya ip malzemelerinin ızgara şeklinde kullanılarak yapılan kar ayakkabısına hedik denir. En önemli özelliği geniş yüzeyli olmasından ötürü ayakların kara batmasını önler ve kar yüzeyinde adeta kayar gibi yürümeyi sağlar. Türkiye’de yoğun kar yağışlarının olduğu Doğu Anadolu bölgesinin olmazsa olmazlarındandır. Bir diğer ismi de ayı ayağıdır.
Ka, Kar, Kars, Karpalas
Orhan Pamuk’un 2002 yılında iletişim yayınlarından çıkan romanı Kar oldukça ses getirmişti. Romanın halk düzeyinde bile ciddi olarak tartışılmasının ana nedeni, romandaki kişilerin gerçek hayatta da her an Türkiye’de karşımıza çıkan politik, toplumsal, güncel ve karmaşık konular hakkında karakterler üzerinden yorumlar sunmasındandır. Romanda aslında uzun süredir yurt dışında sürgünde olan yazar Bay Ka’nın bir söyleşi için gittiği Türkiye’nin Kars şehrinde, aralıksız kar yağışı esnasında şehrin sokaklarında ve çeşitli mekânlarında karşılaştığı insanlar ve onların politik, etnik ve duygusal yönleri anlatılmaktadır. Orhan Pamuk’un 2006 yılında Nobel Edebiyat ödülünü kazanmasındaki en büyük etkenlerden biri bu romandır.