
Ne dostça uyarılar, ne demir kafes içindeki liderlerin ibretlik halleri, ne Ramazan, ne şu, ne bu... Suriye diktatörünü hiçbir şey kan dökmekten alıkoymuyor. Suriye halkı ısrarla daha çok özgürlük dedikçe Suriye ordusu gücünü daha çok gösteriyor. Karadan, denizden düşman toprakları bombalanırcasına Suriye şehirlerine bombalar yağdırılıyor.
Akan kan durmuyor. Hapishaneler artık Suriyeli göstericileri almıyor. Beşşar Esed maskeli Baas diktatörlüğü, hem Suriye’yi hem de bölgeyi ateşe doğru sürüklemeye devam ediyor.
Suriye, Irak’ın işgali öncesi hâli yaşıyor adeta. Gidişat hiç iyi değil. Altı aydır yaşanan olaylar daha da kötüsü geliyor diyor. Bütün dünya Suriye’nin karşısında. Bir tek İran ve Hizbullah var Esed’in yanında.
ABD Başkanı Obama “Suriye halkının iyiliği için Başkan Esed’ın görevden ayrılma zamanı gelmiştir. Bırak ve git” dedi. Bu açıklamanın Esed’in ipinin çekildiği şeklinde yorumlansa da bu yeni durum Suriye’nin eli kanlı lideri için hiçbir anlam ifade etmiyor. İran, Esed’in kulağını çekmediği sürece Suriye yönetimi kimseyi dinlemeyecek kan dökmeye devam edecektir.
Obama’nın “bırak ve git” demesi sonucu, Esed’in ve avenesinin Tunus lideri Zeynelabidin bin Ali gibi çekip gideceğini beklemek, ham bir hayal.
Suriye lideri artan uluslararası baskılar nedeniyle “operasyonları durdurduk” dedi, BM Genel Sekreteri’ne. Yalan… Yalan olduğu daha demecinin mürekkebi kurumadan 18 göstericiyi katletmesiyle ortaya çıktı…
Şurası unutulmamalı Beşşar Esed tıpkı babası gibi bir diktatör. O da babası gibi, daha çok özgürlük isteyen halkına silah doğrulmaktan yana tavır alıyor.
Beşşar Esed ve Baas rejimi demokratikleşme iddiasında hiçbir zaman samimi değildi.
Çünkü halkın demokratik taleplerinin yerine getirilmesini, özgür seçimlerin yapılmasını kabul etmek Baas rejiminin demokratik yollardan ortadan kalkması demekti. Bu da, Beşşar Esed ve sülalesinin, Mısır lideri Hüsnü Mübarek ve oğulları gibi demir kafesin ardında, yapıp ettiklerinin hesabını vermesi demekti.
Dolayısıyla İran, Esed’in kulağını çekmedikçe kimse Esed’in kendi isteğiyle çekip gideceğini beklemesin. Ya da daha doğru ifadeyle Baas rejimi hayatta olduğu sürece Suriye’ye demokrasi geleceğini beklemek koca bir hayal. Velhasıl, Esed yönetimi kuzu kuzu teslim olmaktansa Kaddafi gibi çarpışarak gitmeyi yeğleyecektir. Yani Suriye halkının özgürlüğüne kavuşabilmesinin önünde çok engeller var. Umarız en kısa sürede bu engeller aşılır...
Lahey Yolu Göründü
Birleşmiş Milletler müfettişleri, Şam yönetimininsivillere karşı sistematik ve yaygınşekilde saldırılar düzenleyerek, insan haklarıihlallerinde bulunduğu sonucuna vardı. Esadyönetiminin kullandığı yöntemlerle insanlığakarşı suç işlemiş olabileceği belirtildi.
İnsanlığa karşı suç, soykırımdan sonra enbüyük insan hakları ihlali olarak görülüyor. Müfettişler, bu suçlamaların araştırılmasıiçin Suriye’nin uluslararası ceza mahkemesinesevk edilmesi gerektiği görüşünde.