Fotoğrafçılıkta ‘en önemli şey nedir?’ diye soranlara ‘konu seçimi’ diyorum çoğunlukla. Ardından da o konuya getirilen bakış açısını, yorumu ve bir yenilik getirmesini ilave ediyorum. Gerçekten de fotoğrafçılıkta belli bir seviyeye gelmiş, tecrübe kazanmış kişilerin konu seçimi ve bakış açısı, yorumu hemen farkediliyor. Tabii bu kişiler ellerinde iyi ekipmanlar da olunca gerçekten güzel işler ortaya çıkarıyorlar.
Fotoğraf köşesine çalışmalarını gönderen okuyucularımızı mümkün mertebe eski fotoğraflarını da gözden geçirerek takip etmeye çalışıyorum. Ahmet Tahir Ersoy’un en son Eylül 2009’da bir fotoğrafını yayınlamışız. Bu yıl içinde gönderdiği son fotoğrafı sizlerle paylaşmak istiyorum. İlk önce şunu söylemeliyim; Ahmet fotoğrafçılık konusunda kendisini çok çok geliştirmişsin. Hem ekipman hem de çalışmalar noktasında birkaç kademe atlamışsın. Fotoğrafta konu seçimi, kuşun yerleştirildiği nokta, bakış yönünün geniş bırakılması, netlik, ışık kullanımı ve en önemlisi kadraj tercihi başlı başına beni çeken, sabırla, özenle ve bilerek çekti mesajını çok açık olarak veriyor. Ahmet hep böyle devam et…
Mine Taşdemir yeni aldığı fotoğraf makinesiyle ilk çektiği fotoğrafları bize gönderdi, iyi de yaptı. İlk fotoğraflar için oldukça iyi diyebilirim. Bir defa doğal bir fotoğraf çekmiş. Bu bile başlı başına iyi bir gösterge. Eminim bize gönderdiği fotoğraftan sonra yüzlerce yeni fotoğraf çekmiş ve iyi bir mesafe katetmiştir. Bu fotoğraf için kareyi ‘yatay değil de dikey çekerek çocuğun başını kesmeseymiş’ tavsiyesiyle yetinelim…
Yunus Aktaş’ın Çanakkale’de bahar ayında çektiği çiçek ve arı fotoğrafını gecikmeli de olsa yayınlıyoruz. Konu seçimi ve arıyı çiçek üzerinde yakalaman çok güzel. Ancak arının konduğu çiçek, yani ana konumuz, olması gerekenden daha küçük kareye girmiş. Bu fotoğrafı ya makro modunda yakından çekmeliydin ya da en azından arının konduğu çiçeği boş gökyüzüne denk getirerek daha görünür kılmalıydın. Belki öyle fotoğraflar da çektin ama göndermek için bunu seçtin. Bu sebeple tek fotoğraf için bunları söylemekle yetinelim.
Burak Kara ilk defa fotoğraf gönderen okurlarımızdan biri. Gönderdiği fotoğrafların hepsi belli bir kalitenin üstünde. Belli bir çizgi yakaladığı anlaşılıyor. Şeftali ve üzerinde uğur böceği fotoğrafını özllikle seçtim. Fotoğrafta ışığın etkisini ve ışık kullanımının ne kadar geniş bir kavram olduğunu gösteren iyi bir örnek oluduğu için. Fotoğraf genel olarak başarılı. Ancak bir iki detay düzenlemesiyle çok daha güzel olabilirmiş. Birincisi fotoğrafın kadrajı çok sıkışık olmuş. Mesela üstten biraz daha genişlik bırakılabilirmiş. İkincisi uğur böcekleri kendi renklerine benzer şeftali üzerinde olduğu için çok belirgin olarak ortaya çıkmamış. Mesela yakında yer alan yaprağın aydınlık kısmına alınsaymış hem daha büyük görünürdü hem de yeşil ve turuncu renk zıtlıktan dolayı iyi bir kontrast oluşturabilirdi.
Gülsüm Kaymakçı Bosna Hersek’ten zaman zaman fotoğraf gönderen iyi bir okuyucumuz. Yanlış hatırlamıyorsam bu yayınladığımız ilk fotoğrafı. Gönderdiği fotoğrafı Travnik’te (Vezirler Şehri) çekmiş. Yüksekçe bir yere çıkarak yerleşim yeri hakkında oldukça detaylı bilgi alabileceğiniz geniş bir kadrajla çekim yapmış. Bu çok iyi bir tercih olmuş. Fotoğrafa bakan insan ortada görünen cami dolayısıyla buranın müslüman bir şehir olduğunu hemen anlar. Ayrıca cami etrafında yer alan mezarlık ve birbirine yakın sayılan dört caminin bulunması buranın bir osmanlı şehri olduğu konusunda önemli ipuçları veriyor. Ancak diğer camiler fotoğrafın çekildiği nokta itibariyle görünmeye pek müsait değil. Bu yüzden farklı noktaları gezerek bütün camilerin görüneceği başka bir yer seçilebilirdi.
Yıl 1982.
Yer Suriye, Hama
Hafız Esed’in askerleri Sünni Müslümanların ayaklanma hazırlığı içinde oldukları iddiasıyla Hama’yı havadan ve karadan ağır silahlarla üç hafta bombaladılar. Hama şehri birkaç hafta içinde haritadan tümüyle silindi. Bazı iddialara göre Suriye ordusu yıkılmış binaların içinde saklanan müslümanları öldürmek veya ortaya çıkarmak için kimyasal gaz kullandı. Hama katliamı sırasında kaç kişinin öldüğü tam olarak bilinmemekle birlikte, uluslararası kuruluşlar bu rakamı 40.000 civarında açıkladılar.
Yıl 2013
Yer Suriye
Aslında herşey bütün dünyanın gözü önünde devam ediyor. 2011 yılında Arap Baharı sonrası demokrasi talepleriyle başlayan küçük gösteriler ve bu gösterileri kanlı bir şekilde bastırmaya çalışan iktidar. Beşar Esed’in şiddete dayalı tutumu ve bu güne kadar resmi olarak tesbit edilen 106 bin ölü. Gayrı resmi rakamlar 200 bin kişinin öldüğü yönünde. Ayrıca 215 bin tutuklu ve sayıları bir milyondan fazla Suriyeli mülteci durumuna düşmüş durumda. Ülkedeki operasyonlarda 3 milyon ev, 1451 cami, 3 700 okul, 270 özel hastane ile 33 kilise ya hasar gördü ya da yıkıldı. En son Ağustos ayında başkent Şam’ın Doğu Guta bölgesinde düzenlenen kimyasal saldırıda çoğunluğu çocuk ve kadın olan 1.300 kişi öldü. Dünya seyrediyor…