14.04.2014 17:46

Genç Haber Merkezi

3998

Ömer Öztürk

Nasıl bir gençlik hayal ediliyordu? Çizilmesi gereken gençlik modeli nasıldı? Ne bekleniyordu, ne görüldü?

Ne umuldu, ne bulundu?

Bunları dün olduğu gibi, bugün de gençliği ısrarla yozlaştırma gayreti güdenlere sormalı?

Muhtemelen yarın da bu nevi gayretler içine girmeyi en birinci vazife addecek olanlardan sormalı?

En son, iki günlük Eskişehir seyahatimde esefle gördüm ki, hâl ve gidiş sahiden pek ümitvar bir görünüm arz etmiyor.

Rahatlıkla söyleyebilirim ki, bu hâl ve gidişin neticesinde gençliği kaybedebiliriz.

Burası her vakit hareketli ve faal bir şehir. İsmi eski olmakla birlikte yeni ve “genç” bir şehir.

Ve her iki cinsten gençlerin ceplerinde Marlboro sigaraları. Her köşe başında tüttürüyorlar. İstisnasız tamamı da on sekiz yaş altı gençler. Hani gençlere sigara satmak yasaktı.

Bizimkisi laf olsun, torba dolsun. Sanki yasaklar çiğnenmek için konuluyor.

Yangın bacayı sarmış, biz karşısına geçmiş seyrediyoruz.

Sanki beş-on yerinden delinmiş, tonlarca su alan bir geminin içindeyiz. Kovalarla suyu boşaltmaya çalışıyoruz.

Mümkün mü? Er geç o gemi batmaz mı?

Bir üniversite şehri olan Eskişehir’in en merkezî yerinde Barlar Sokağı’nın açılmasına ilgili belediye nasıl göz yumabiliyor anlamak mümkün değil.

Güya ilimle uğraşan kafalar alkol ve sigarayla uyuşturuluyor.

Gençliğin olur olmaz her yerde, umuma açık yerlerde, her yaştan insanın gözleri önünde çiftleşmelerine göz yumuluyor.

Daha beş-on gün önce bu tiplerden biriyle bizzat muhatap oldum. Otobüs durağına çift halinde geldiler. On altı yaşından yukarı olmadıkları besbelli olan bu çift herkesin gözleri önünde sarmaş-dolaş olup öpüşmeye başladılar. Hemen yanıbaşlarındaydım. Delikanlıyı “burasının bunun yeri olmadığı” hususunda kibarca ikaz ettim.

Sen misin söyleyen? Daha beş-on dakika daha gayri meşru faaliyetlerine devam ettiler.

Ondan sonra “boşanmalar niçin hızla artıyor? diye kendi kendimize sorup duruyoruz? Gençler evliliği salt cinsî ihtiyaçlarını karşılama müessesesi olarak görmeye başladılar.

Böyle bir gâyeye saplanıp kalan fertler bir yastığa kırk yıl baş koyarlar mı?

Çocukluğumuzda Amerikan filimlerinde kilise dekorlu evlilik sahnelerinde sıkça gördüğümüz gibi “hastalıkta ve sağlıkta bir ömür” birlikte olurlar mı?