Ara ara Genç Dergi’ye cezaevlerinden mektuplar geliyor. Gerçekten de bambaşka dünyalardan haberdâr oluyoruz bu vesileyle. Geçen ay gelen mektubu, çok manidar olduğu için sizlerle paylaşıyoruz:
Selamün aleyküm! Ben Erdal. Daha önce cezaevlerinde ‘Altınoluk’, ‘Genç’ dergisi ve dini kitaplar okuyarak namaza başladım. Cezam çok. Ben nasıl buralarda namaza başladıysam birilerine de vesile olmaya çalıştım. Tek başıma namaz kılarken şu anda 14 kişi kılıyoruz. Burada 147 koğuş 3700 mahkum var. Türkiye’nin değişik bölgelerinde de yatan insanlar var. Cezaevlerinde eğer isterseniz kitap, dergi, Kuran-i Kerim meali göndermenize yardımcı olabilirim. Sevaptır, dışarıdaki insanlarda her türlü imkanlar var ama dört duvar arasındaki insanın Allah’tan başka kimsesi yok. Gerçi benim normalde de anne, baba hayatta kimsem yok. Sokaklarda, çocuk esirgeme kurumlarında büyüdüm. Ama Allah büyük, takdiri ilahi elden gelen bir şey yok sabır ve ibadetten başka…
Benim namaza başlamama sebep olan abi, kimin ne zaman nerede, nasıl Allah rızası için hizmet edeceği belli olmaz demişti. Belki de benim sınavım böyledir. Yaş 24, 6 sene 3 ay toplam cezaevinde kaldım. Müslüman olmayan bir anne babadan doğdum. Onlar yaşasaydı ve dört duvar arasına düşmeseydim namazın ne olduğunu, İslamiyetin ne olduğunu bilemezdim.
Bana göre önemli olan içeride ya da dışarıda olmak değil, ebedi hapisten nasıl kurtuluruz onu bulmak. Sizden en kısa zamanda cevap bekliyorum. Mektup yazıp APS olarak gönderirseniz daha iyi olur. Çünkü sizin göndereceğiniz fax bana ulaşmaz. 1 ya da 2 hafta içinde bu cezaevinden sevk olacağım. Gideceğim cezaevinden yine size mektup ya da fax yazarım. Ama gitmeden sizden bir cevap almak istiyorum. Ona göre hareket etmek istiyorum. Kitap, dergi gönderecek olursanız onları da buradan gitmeden dağıtayım istiyorum. Çünkü ben gittikten sonra buradaki insanlar bunu yapamaz. Allah’ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun! Allah hizmetinizi daim etsin….