• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Genç Haber Merkezi
  • Öldüren de, Yaşatan da...

Öldüren de, Yaşatan da...

14.03.2014 11:35
Genç Haber Merkezi
3226

Yunus Emre Gürcan

Bir sabah… Bir çocuk… Sessiz gürültüler mırıldanan makineler… İçeri süzülen güneş. Perde arasından odayı yakan bir kesit. Sarı ışığın içinde savrulan zerreler ve giderek ağırlaşan nefesler... Sonsuza kadar uyumaktan korkan gözler, bir küçük uykunun nihayetindeler. Şehir ve hastane sabaha uyanırken yenice, Selim zor nefes almaya başladı yine. Lakin bu sefer biraz farklı ve daha sancılı. Küçük yaşta onu hayattan mahrum bırakan hastalığın pençesine düşmüş bir cılız beden, sarsılarak uyandı gün başlarken. Uykunun bilinçsizliğinden, hayatın keskin hakikatine; yaşama isteğinden, ölümün soğuk gölgesine; sessiz ve sakince değil korku ve dehşetle yürüdü. Makinelerin bazıları tek düze, bazıları inişli çıkışlı ama hepsinin tiz ve canhıraş çığlıkları…

Selim’in renkleri siyaha çaldı…

***

Bir gün, öğle. Bir adam. Hararetli ama ahenkli bir uğultu. Karmaşık ve kapalı sokaklar. Bir sürü insan yüzlerce yıllık zemini arşınlamaktalar. Bir kavşağın nazik köşesi, kapalı çarşının önemli bir yeri. Bir dükkân, diğerlerinden farklı çünkü sahibi esaslı. Hikmet abi. Erciyes insan olsaydı, Hikmet abi olurdu. Güçlü ve kudretli ama mütevazı ve teveccüh sahibi. Amca olacak yaşta bir abi. Kapalı çarşısının abisi. Hep ağır başlı ve neşeli, sıra dışı tok sesi Erciyes gibi heybetli. Hayatı tırnaklarıyla kazanmış bir tacir, zenginliği parada değil fakirlikte bulmuş bir bilge. Saçına ak düşmüş ama hayatına leke sürmemiş bir âdem. Kargaşanın ortasında kalmış dükkânı sahiplenircesine, çökmüş kapının önündeki iskemleye. Yoğun gürültünün kenarında, bir başka sesten emin olma çabasında. Eli gidince telefona, yudumladığı çayı devirdi yola. Sessiz sakin Hikmet Abinin, büyük ve sarsıcı adımları kalabalığı yardı. Selim nefessiz kaldı, Aybüke Hanım Hikmet abiyi çağırdı.

Hikmet’nin kalbini telaş sardı…

***

Bir gece. Bir adam. Dışarıda bıçak gibi bir ayaz. Adam kaybeden gecenin karanlığında, Üsküdar’ı izleyen tepenin başında. Boğaza düşmüş ışıltılarla parlayan mavi gözler, ıslak, sessiz ve söylenemeyen sözler. Adam sessiz. Adam hareketsiz. Şu üç günlük dünyanın kuruluşundan kıyametine dek geçen zaman kadar suskun ve çaresiz. Verdiği nefes dağılıyor havada, soğuğa maruz kalan zerreciklerin beyaza bürünüp kaybolması gibi parçalanıyor adeta. Adam sessiz ve ıssız, vakit hesapsız. Sonraları fark ediyor karanlığı, siyaha dönmüş ve ağlamaklı. “Hayat” diyor, “bir nefes kadar…” Ezanı kulağına okunmuş, namazı musallaya doğrulmuş; bugün var yarın yok olan. Şu koca kâinatın sınırsız zamanında bir zerre ve saniye. “Hayat” diyor, “ sabahın sonunda yok olup seherin başında peyda olan”.

Geçen zamanın yavaşça erittiği keder, bir nebze olsun rahat bıraktı kader. Parlayan mavi gözler, ıslak, sessiz ve hiç söylenmeyecek sözler. Dışarıda ayaz ve gece, Murat hala sessizlik kalesinde. Bakıp da görmüyor, sadece düşünüyor ve düşünüyor. Gözlerinin önüne yaşamı, geçmişi, muğlâk geleceği ve acımasız belirsizliği geliyor. Hayatı öğreten babasının anıları, oğlunun umut dolu bakışları. Babasının mağrur duruşu, oğlunun ilk koşusu. Geçmişi ve geleceği. İkisi neden bir arada olmaz ki? “Ah hayat diyor” biri biterken biri başlıyor. Bir koca düzen bu kural üzerine kuruluyor. Allah’ın lütfü ve evrenin dönüyor oluşu. Yıldızlar ışığa, zaman hayata, ömürler ölüme, âdemler âdemlere ve Hikmet Selime…

Bir hayat. Bir adam. Yokluk zamanlarında hayata tutunan. Dağ gibi babasının yanında, yaşamını en az onun kadar kendi kazanan. Gençlik ve daha büyük İstanbul. Daha büyük eller ve gayeler. Karmaşık ve kapalı sokaklar. Kapalı çarşının insanları, Hikmet abi ve oğlu Murat’ın yaşamı. Dağ gibi bir babası, çalışmak ve tevekkül hayata karşı en büyük silahı. Kazandı parasını ama en çok babasının ve belki Allah’ın rızasını. Büyümeden adam oldu. Zaman geçti büyük adam oldu. Evlendi, mutlu oldu. Huzuru bu dünyadan ötede buldu. Hatta bir de çocuğu oldu. Adını Selim koydu. Gözünü budaktan değil ama onu her şeyden korudu. Canı ve rızkı veren Allah şükür kapısını da bize sundu. Her şey iyi ve güzelken Selim nefes alamaz oldu. Büyümeden, koşup oynayamadan, koşup oynayamaz oldu. Hep cılız, hep zayıf. Yıllar, hastalık, tedavi etmeyen tedavi ve yatakta geçti. Makinelere bağlı yaşayan bir oğul için ölümü çağıran zamanlar. En başta bedeni küçük olduğu için insan yapımı aletler onu yaşatabiliyordu ancak her geçen zaman yaşlanan ve büyüyen bedenin ihtiyacı giderek karşılanamaz oluyordu. Dünyaya yeni gelmiş bir bedenin hayatı yaşama gayreti onu ölüme sürüklüyordu. Onu büyüten zaman aynı anda onu öldürüyordu. Tıpkı herkes gibi… Aradı Murat, çok aradı. Akciğer adında bir damla nefes bulmaya çalıştı. Tek oda evinde soylu ve asil bir kandan geldiklerini böbürlene böbürlene anlatan büyük babaannesine kızdı. “Soylu” olmayı yalnız kalmakla cezalandırdı. O kadar asildi ki oğlunu yaşatacak tek bir parça eti bulmadı. Hastanede büyüyen ve ölüme giden Selim, büyük büyük babaannesini hiç tanımadı…

Hayat zordu, Murat’ın önüne en büyük engeli koydu. Dağ gibi babası kadar baba olmak istemiş, kablo ve hortumlar arasında konuşamadan babasını seven bir çocuğu olmuştu. Hayat zordu… Babası, kapalı çarşının abisi heder oldu. Torununa ayrı, oğluna ayrı yandı. Konuşmadı, susmadı. Tam olması gerektiği gibiydi. Mağrur ve dağ gibi. Bir gün, bir sabah bir telefon geldi. Hayatı elinden kayan torunu, kaybetmiş olabilirdi oyunu. Koştu, koştu, koştu. Hikmet Abi, Murat’ın babası. Torununu yaşatmak için yapabileceği hiçbir şey yokken, belki de görebilmek içindi ölmeden. Dikkatsiz ve hızlıydı. Kim bilebilir ki bu bir tercih ya da hataydı. İrade, külli ve cüzi, değiştirdi kaderi…

Murat ağlıyordu… Torununa koşan babasına, kendine ya da oğluna belki. Hüzün veya sevinç gözyaşı karışık ve anlamsızdı. Murat ağlıyordu… Hayat susmuş ve unutmuştu. Babası torununa yetişmek isterken, ölüm onu yakaladı birden. Televizyondaki kadar basit değildi ama bu gerçeğiydi. Bu sefer ölen Hikmet abiydi. Kapalı çarşının abisi, Murat’ın babası Hikmet abi. Ancak tohumdan ağaç yeşerten, topraktan insan veren Yüce Allah ölümden de hayat verdi. Akciğer adında bir damla nefes ölümden geldi… Murat ağlıyordu… Bir beraberce yürüdüğü babası, bir beraberce yürümek istediği oğlu. Ne yazık ki ve illaki hayat ve evren döndü. Yıldızlar ışığa, zaman hayata, âdemler âdemlere ve Hikmet Selim’e… Bir gün bir gece, renkleri siyaha çalan Selim, hayata gözlerini açarken her şeyden habersizdi…

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

GENÇ

Adımız GENÇ. Aylık olarak çıkan bir alan dergisiyiz. Genç olan herkese ulaşmak istiyoruz. Ama bizim gençten anladığımız biyolojik tasnifin biraz ötesinde. Biz genç dendiğinde, yüreğindeki gücün farkında olan, yüreği genç olanı anlıyoruz. Ümidini kaybetmemiş, gözlerindeki ışıltıyı hep korumuş, biraz muzip, biraz öfkeli, biraz muhalif, biraz ele avuca sığmaz, ama hep heyecanlı, hep dertli, yüreği kocaman, g&o...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi`nin Ocak sayıs...
GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi`nin Aralık say...
GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi`nin Kasım sayı...
GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!
Gençliğin nabzını tutan d...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431819

Bagamoyo Afrika... 4919579

Kasım Sayımız Çıktı! 3502612

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1188290

Bkz: Doğu Türkistan 482293

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287914

10 Soruda Sen Kimsin? 276652

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS