12.03.2014 15:21

Genç Haber Merkezi

5593

Sena Berçin

2 Mart Pazar günü, Genç Gönüllü Kızlar olarak 28 Şubat sürecini konuşmak ve daha iyi idrak edebilmek için Genç Dergi binasında buluştuk. Konuklarımız `İkna Odaları` belgeseli yönetmeni Kevser Çakır, gazeteci-yazar Cemile Bayraktar ve Hanife Gökdemir idi.

Programımız belgesel gösterimi ile başladı. Belgeselin ardından yönetmeni Kevser Çakır ile söyleşimiz başladı ve soru-cevap ile devam etti. Kevser Çakır belgesele gelen tepkilerden bahsetti: "Bize çok rövanşistsiniz, çok kincisiniz, başörtüsü ile rahatça okuyabiliyorsunuz artık susmalısınız dediler. Daha durun yeni başlıyoruz! Başörtülerimizle rahatça girdiğimiz üniversitelerin varlığı geçmişin üzerine sünger çekmemize neden olamaz. Buna ek olarak biz rövanşist değiliz, rövanş için şartların eşit olması gerekirdi. Biz hâlâ eşit değiliz."

28 Şubat sürecinden yola çıkarak şu tavsiyede bulundu: "12 yıllık iktidara güvenip tembellik yapmamalıyız, işimizi başkasına bırakırsak gene apışıp kalabiliriz ki Türkiye 10 yıl iktidarda kalan başbaşkanının idam edildiği bir ülkedir."

Konuklarımızdan gelen bir soru üzerine ise Hizmet Hareketi için şunları söyledi: "Cemaatinin üst tabakası olaylara pragmatist yaklaşıyor. Alt tabaka ise saf, temiz ve hizmet peşindedir. Artık ikisini bir tutmak istemiyorum."

Kısa bir çay molasından sonra programız Cemile Bayraktar`ın `28 Şubat Ruhu` başlıklı söyleşisi ile devam etti.

Söyleşiye kendi hayatından bahsederek başlayan Cemile Bayraktar 8 yaşında annesinin başörtüsünden ötürü maruz kaldığı ötekileştirme ile kazandığı kimliği anlattı. Ardından şunu ekledi: "8 yaşındaysanız ve toplumsal ayrışmaya maruz kalıyorsanız hayat dayanılmaz olur."

28 Şubat sürecinde başörtüsü nedeniyle üniversite eğitimine ara veren Cemile Bayraktar bir iş görüşmesinde kendisine söylenen "başınızdaki Merve Kavakçı bayrağı ile çalışamazsınız` sözünden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Bunu hiçbir başörtülü kadının haketmediğini belirtti.

28 Şubat`ı ise şöyle tanımladı: "28 Şubat 1997, Türkiye`deki sorunlu laiklik anlayışının oluşturduğu travmatik zamanlardan sadece biridir. Zira Türkiye`de var olan realite, 28 Şubat Darbesi değil 28 Şubat ruhudur. O ruh, Türkiye`deki sorunlu laiklik anlayışının oluşturduğu İslam karşıtlığıdır!"

Programımızın son konuşmacısı Hanife Gökdemir`in şu sözleri de çok manidardı: "28 Şubat sürecinde `Ilımlı İslam` ortaya çıkarıldı, tepkisiz, müslüman bir toplum istendi. Yaşadıklarımızı fırsat buldukça dile getirmeliyiz, bıkmadan anlatmalıyız, sabırla mücadele etmeliyiz. Ancak burdaki sabır susmak olmamalı. Biz sesimizi kıstıkça o çizme kafamıza daha da bastırılacak. Bu dava Allah`ındır. Biz bu davada sonuç odaklı davranmayacağız, vazifemizi yerine getireceğiz. Sonuç Allah`tandır."

Genç Gönüllü Kızlar olarak programlarımıza bu yıl da hız kesmeden devam etmekteyiz. Kitap kritiklerinden tefsir okumalarına, ney derslerinden mutad toplantılara, kahvaltılara, gezilere, gençlik şölenlerine ve fasıllara katılmak isteyenlerin ve gönüllü olarak görev alabilecek arkadaşların genchanimlar@gmail.com hesabından bizimle irtibata geçebileceğini hatırlatalım.