19.02.2014 11:23

Genç Haber Merkezi

4582

Ömer Özbek

Yakın bir zamanda Washington civarında Müslüman olan bir Amerikalının hikâyesini öğrenme fırsatım oldu, sizlerle paylaşmak istedim:

Washington civarında 50`den fazla cami, binlerce Müslüman var. Amerikan Kongre Binası`nda bile Cuma namazı kılınıyor. Bütün bu güzel gelişmeler olurken, göçmenlerin haricinde yerel insanlar nasıl Müslüman oluyor diye araştırmakta fayda var. Çok para harcamak, gösterişli işler yapmak, edebiyat parçalamak, tartışarak insanları alt etmek, ortamlarda ya da sosyal medyada popüler olmak bugün malesef marifet gibi değerlendirilse de görüyoruz ki samimi olmanın, başkalarına laf yetiştirmeden önce kendi hayatına dikkat etmenin ve ihsan kıvamındaki kulluğun etkisi başka oluyor.

Olay şu şekilde gerçekleşiyor: Washington`daki camilerden birisinin imamı, laundromat denilen, otomatik makinelere bozuk para atıp çamaşırların yıkandığı ve kurutulduğu bir iş yerine gidiyor. Türkiye`de her evde çamaşır makinesi uzun yıllardır standart olarak mevcut iken Amerika`da düşük gelirli insanların durumu oldukça farklı. Kiraların ucuz olduğu apartmanlar eski oldukları için (en az 50 senelik) içlerinde çamaşır makinesi bulunmuyor, makineyi alıp bağlayacağınız su borusu ve gideri gibi bir altyapı da yok malesef. Müslümanlar malesef imamlarına düşük maaş ödedikleri için bu imam zat da böyle bir apartmanda kalıyor ve her hafta elbiselerini laundromat`larda yıkamaya götürüyor. Yine bir seferinde elbiselerini makineye yerleştirirken yanındaki bir Amerikalının dikkatini çekiyor ve Amerikalı, imama; "İç çamaşırlarınızı hangi deterjanla yıkıyorsunuz? Bakıyorum da bizimkilere göre çok temiz ve farklı gözüküyorlar" diyor. Gariban imam ise biraz mahçup bir şekilde bu kişiyle aynı deterjanı kullandığını gösterip şu cevabı veriyor: "Bak arkadaşım aynı deterjanı kullanıyoruz, ancak senin dikkatini çeken temizlik meselesi Müslümanların taharet ve temizlik anlayışından kaynaklanıyor." İslam`ın böylesine nezih bir hayatı emrettiğini gören Amerikalı, çok kısa bir zamanda Müslüman oluyor ve bugün aynı imamın camisinde en gayretli çalışanlardan birisi oluyor. İmam efendi acizlik ve fakirlik içerisinde bir Müslüman`a ve imama yakışır şekilde tertemiz olmaya, kulluğunu dosdoğru yaşamaya çalışırken sadece taharet pratiği ile hidayete vesile oluyor...

Cenâb-ı Hak cümlemize kendi hayatımızda İslam`ı dosdoğru yaşamayı nasip etsin...