Hazret-i Peygamber -sallâllâhü aleyhi ve sellem-, helâl ve harâma karşı çok dikkatli olduğu gibi, şüpheli şeylerden de son derece sakınırdı. Hattâ bir seferinde Hazret-i Hasan, henüz küçük bir çocukken, mescidde dedesinin kucağında oturmuş, onunla birlikte zekât hurmalarının dağıtılmasını seyrediyordu. Önündeki hurmalardan birini ağzına atınca, Rasûlullâh -sallâllâhü aleyhi ve sellem- onu:
“At, at! At o hurmayı! Bizim sadaka yemediğimizi bilmiyor musun?” diye îkâz etti ve torununun ağzındaki hurmayı yere attırdı. (Müslim, Zekât, 161)