Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, yılın son ayında yaşanan olaylarla ilgili dikkat çekici yazılar yazdı. Son yazılarından birinde aslında bugün yaşananları çok da güzel anlatıyor. Türkiye’yi dış vesayetten kurtaracak, içteki bağlantıları temizleyecek adım atan Menderes`e, Özal`a ve Erbakan`a neler yapıldığını anlatan Kaplan, Erdoğan`ın son on yılda verdiği mücadeleden söz ediyor ve şöyle devam ediyor: «Ama bunların hiç biri şu an yaşadığımız saldırı kadar büyük ve ürkütücü olmadı. Olamazdı; çünkü hiç biri, Erdoğan`ın birlikte yola çıktığı, kardeş bildiği insanlardan gelmemişti. Erdoğan’ın, önlerini sonuna kadar açtığı insanlar tarafından, tam da Türkiye’nin küresel sistemin büyük oyunlarını -Allah’ın yardımıyla- püskürtmeye başladığı bir zaman diliminde arkadan hançerlenmesi, bu ülkenin başına gelebilecek en büyük felâketti. Bundan büyük felâket olamazdı: Tayyip Erdoğan, Ebucehil’likle, Firavun’lukla, Nemrutluk’la itham edildi; türlü kaset şantajlarıyla tehdit edildi! Ama bu çirkin ithamların hiçbirine aslâ o çirkinlikle cevap vermeye yeltenmedi. Sabretti. Sabretti. Ama sonunda, iğrenç bir ‘hançerleme operasyonu’ yedi!”