Forbes her sene dolar milyarderleri listesi açıklıyor. Geçen sene 28 olan Türk dolar milyarderi sayısı bu sene 38’e çıkmış. Bizde zenginlik öyle kolay el değiştiren bir şey değil, listelerin değişmesi on yıllar alıyor. Aynı aileler, bayrağı sonraki nesillere devrederek devam edip gidiyorlar. Bizim zenginimiz işini iyi biliyor, yerini kolay kolay terk etmiyor. Yeni işlere fazla merak salmıyor, garantili işlere giriyor, devletle iyi geçiniyor, rüzgar nereden eserse onu iyi kolluyor.
Yeni sektörler dünya zenginler listesini değiştiriyor ama bize etkisi yok denecek kadar az. ABD’nin en zengini bir bilişim müteşebbisi örneğin… Bizde bir internet ya da bilişim zengini henüz yok. Zenginliğin türü ve niteliği aynı kalıyor; dolayısıyla harcama alışkanlıkları bir sınıf aidiyeti içinde geleneksel bir mahiyet arzediyor. Bu hayırseverliğe de yansıyor şüphesiz. Laik zenginimiz vergisinden düştüğü hayırları eğitim, sanat ve kültür işlerine harcıyor, muhafazakar zenginimiz ise vergisine ilaveten verdiği zekat ve sadakayı meşrep ve hizmetanlayışına göre belli cemaat ve vakıflara yönlendiriyor. Bu o kadar oturmuş ki felanca muhafazakar zenginin milyon dolar harcayarak aldığı bir tablo hemen dikkat çekiyor. Ama her şey gibi bu da değişecek. Değişmek zorunda.
ABD’nin yeni sektörlerle listeye giren zenginleri geleneksel hayırseverlik kalıplarını da değiştiren işlere imza atıyorlar. Bill Gates’in eşi ile beraber kurduğu Bill & Melinda Gates Vakfı bunun en güzel örneklerinden. Gates’in vakfı 30 milyar dolarlık bir mal varlığına sahip. ABD’nin en zengin ikinci kişisi Warren Buffet da servetinin büyük bir kısmını bu vakfa bağışladı. Vakıf, çocuk felci ve AIDS gibi hastalıklarla mücadele ediyor. Ama bir farkla: Zenginler bizzat işin başına geçiyor, sermayelerini büyütmek için sarf ettikleri eforu hayır işleri için sarf ediyorlar. Bu bir anlamda “sosyal müteşebbislik” demek.
Zenginlerimiz sosyal müteşebbislik kavramı ile er geç tanışacak. Verdikleri paraların hangi insanı, nereye nasıl yönlendirdiğini, verimli kullanılıp kullanılmadığınıtıpkı özel işlerinde yaptıkları gibi anlama ihtiyacı hissedecekler. Bunu yaptıkları vakit ilk anlayacakları a artık binaya ve tesise değil insan ve zihniyete yatırım yapmamız gerektiğidir. Diğer türlü medyanın yüzde şu kadarı sizin olur ama ne “primetime” a müdahale edebilir, ne “ek”lere çeki düzen verebilir, ne de “arka sayfa güzeli” ile oynayabilirsiniz.