Seyahatimiz esnasında çok güzel hatıralar yaşadık. Vaga dugu ‘ya 250 km uzakta Titao şehrinin Salla köyüne gidiyoruz. Yolumuzun 50 km si asfalt değil. Asfalt olmayan yerler, yağmur yağdığı için oldukça çamur. 4 saat sonra köye ulaşıyoruz. Burada bir hayırseverin yardımlarıyla 100 metrekarelik bir caminin temeli atılmış. Erkekler bir yanda, hanımlar 20 m ötede bir gölgelikte saatlerce bizi beklemişler. Yaklaşık 200 kişi vardı. Mısır yetiştirmek için insanlar tarlaya gitmişler. Ama bir grup insan da köyde kalmış.
Toplanan insanlar Türkiye’den gelen dostlarından gönül sözleri dinlemek istediklerini söylediler. Bizler de birkaç yürek sözümüzü söyledik. Müminlerin kardeş olduğunu, bir binanın tuğlaları gibi olduğumuzu, onları sevdiğimizi söyledik. Sohbetimizin tam ortasında yaşlı bir zat, elinde iki tavuk ve yarım çuval fıstıkla yanımıza yaklaştı ve büyük bir ihtiramla yanımıza oturdu. Sonra bizim sözlerimiz bitince sözü aldı ve şöyle dedi:
“Bu köy halkı olarak bizler sizin gelişinizden çok memnunuz. Türk halkına çok teşekkür ediyoruz. Bu yaptırdığınız cami bizi Allah’a ulaştıran mühim bir hizmet. Çocuklarımız, İslam’ı öğrenecek bu vesileyle. Ben yaşlandım. Neredeyse gözlerim hiç görmüyor. Ama artık gözlerim arkada kalmayacak. Biz 2400 nüfusu olan Müslüman bir köyüz. Bugüne kadar bizim bir mescidimiz yoktu. Ama şimdi sizin sayenizde olacak. Böyle bir şeyin gerçekleştiğine inanamıyoruz. Bu yüzden size çok teşekkür ederiz. Lütfen bu küçük hediyemizi kabul edin. Bizim sizlere verebileceğimiz başka kıymetli hediyelerimiz olsaydı, hepsini size severek verirdik. Ama bizim imkânlarımız bu kadar.”
Ben “bizler için en büyük hediye sizlersiniz, sizin temiz yürekleriniz en büyük hediye” dediğimde gözlerde büyük bir sevinç ve heyecan dalgalanması oldu. Ayrıca “bize teşekkür etmenize gerek yok. "eş-şükrü lillâh” dediğimde, bir diğer yaşlı zat:
“Evladım kullara teşekkür etmeyi bilmeyen Allah’a teşekkür etmeyi bilemez” hadisini okuyarak, bizlere büyük bir nezaket ve zarafet örneği sergiledi. Bu kadirşinas ve vefalı insanlar topluluğu bizi çok heyecanlandırıp duygulandırdı. Zira İslam kardeşliğinin hazzını fakir garip ama gönlü zengin ve afif olan bu insanlar arasında daha kolay yaşayarak hissediyorsunuz.