
Nasipli zamanların olur, ellerin duaya açılır.
Gönlün genişler, ufuklara sığmaz olursun.
Ardına kadar açılmış kapılar görürsün, tam önünde.
Ayağının ucunda bir hat vardır; aracısız, ışıktan tayf sanki.
Ve tasavvur üstü ne varsa o, her şeyden bir şey ya da…
İstemek verilmiştir, artık isteyeceksin, vaktin şartıdır.
Dileyeceksin, gönlüne yol bulup gelen ne varsa…
Gün bugündür, verilecektir nasibi eren ne varsa.
Bu zamanların da imtihanı olur; imtihansız an yok.
Gönlünden taşıp akmak isteyen neler ki neler…
Çok gelen olur, istenecek çok, öyle şeyler ki ışıltılı…
Kimisi var sadece anlara kayıtlı köpük gibi silinecek…
Kimisi var asırlar aşacak, temas ettiğini aydınlatacak…
Kimisi yere bakıyor, yer kadar geçici yer kadar küçük
Kimisi göğe ağıyor, gök kadar derin gök kadar büyük
Sana bu zamanlarda şevk istemeni tavsiye ederim.
Şevk iste, gayret iste, iştiyak iste; hiç yorulmamayı dile.
Hep O’na doğru bitmeyecek bir koşuda bulunasın…
Durup dinlenmeye ihtiyacın olmasın; mecal iste, fer iste.
Bakanlar sana, heyecan tazelesinler, öyle ki örnek ol.
Nazarını hiç ayırmadan ufuktan, ufuktan ol, ufuk ol.
Şaşmasın, sapmasın diye gözüne istikamet iste.
Şaşmadan, şaşırmadan, şaşırtmadan, şaşılacak ol…
Şaşılacak bir adanmışlık iste, istiğnada kamet ol.
Önce vuslata şevk iste ki bu bir Nebi duasıdır.
Ölümlüye ve sonluya bu kadar iştiyakın yanında…
Farkın olsun; sonsuzun çocuğu olmaya şevk iste…
Kandıramasın seni bu dünyaya ait ne varsa…
Ötelerin hatta daha da ötesinin rüyasına şevk iste!
Göremesin seni kimse basit hesapların içinde…
Hesapların görüleceği günün muştusuna şevk iste!
Ne ara ne de sor, gayretin bedelini faniden dileme!
Hesapsız gayretin hesabının sahibine şevk iste!
Şevk, eksilmeyecek pörsümeyecek bir tazeliktir.
Hiç tükenmeyecek bir pınarın akması göğsünde…
Akacak gayriye, ne ki gönlünü hiç doyurmayacak.
Bileceksin susuzluğunun dünyada çaresi yoktur.
Yoktur devası derdinin, ah çilesi bitmez ve çoktur.
Ama hiçbir şey kandıramaz seni, şevk işte burada.
Hep artacak hiç eksilmeyecek gayretin adı ya da…
Şevk, saatleri alafranga anlara ayarlılara yabancı.
Şevk, ancak dünyaya kanmayanların nasibidir.
Şevk, gönülde hiç dinmeyecek tatlı mı tatlı sancı.
Şevk, dertliyi dertsizden ayıran pusula gibidir.
Şevk, sadece gözünü karartıp gidenlerin harcı.
Şevk, pörsümüş ruhlara dokunan Mesih elidir.
Sana şevk tavsiye ederim hep, sürekli şevk iste…
Sözde kalma ama şevkinle, iştiyakınla şevk iste.
Şevke yol bulmaya çalış, yolu hamd ve şükürdür.
Elhamdülillah: Her şartta dilinde olsun bu beste.
Sonra hep yolun düşsün hizmetin hasat olduğu yere
Mekân kur, sevgi yağmurlarının yağdığı mekâna
Bir de sevgi yağmurlarının yağdığı mekânsız zaman…
Şevkin tomurcuklar açtırsın göğsünde her sorana.
Hep hazır olasın rahmet mıknatıs gibi çekildiğinde
Sadrın mıknatıs olsun şevkin adresini arayana.
Şevk iste, bahşetmeye hazır olanın şevkinden iste
O’nun sana olan iştiyakından bir zerrecik dile…
Bu bile seni alıp götürecek aşkın kıyısız ummanına
O zaman bileceksin sırrın sırrını, her yer faş olacak
Üzerine bir hal inecek, şevkin kalbine baş olacak.
Şevk çiçekleri bir anda çiçeklenecek, şükredeceksin.
“Elhamdülillah” de o zaman şöyle göğsünün derininden.
Hamd eyle, her uzvun içten bir “elhamdülillah” desin.
Yüzü gülsün gönlünün, gönlünün gülleri derilsin.
Yüzün ışıldasın, yüzünde hamd çiçekleri açılsın.
Şevk yayılsın bedenine, içinde sadece şevk konuşsun.
Altında yer duramasın yerinde, yerin hamdle coşsun.
Aşka giden yollar açılsın, yollar adam görsün.
Yol şenlensin, yol hamd etsin, “elhamdülillah” desin.