• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Genel
  • Aşk Bir Muz Kabuğudur...

Aşk Bir Muz Kabuğudur...

30.09.2013 11:24
Genel
5540
Taha Kılınç

‘hayatının insanı’nı bulduğunu düşündüğü halde, sonradan dünyası yıkılan, her şeyden geçen, alt-üst olan bir sürü insan tanıyorum ben. ‘Sevdiği uğruna’ okulları uzayan, derslerinden kalan, Yaratıcısına karşı görevlerini ‘askıya alan’, kısa zaman içinde bütün ‘hassasiyet’lerini yitiren tanıdıklarım var. Eskiden, belli kesimlerin problemiymiş bu. İslam’ı yaşadınız mı, düşmezmişsiniz bu tuzaklara. Öyle uzakmış ki böyle ‘tehlike’ler, bazı ortamlara girmezmişsiniz, olur bitermiş! Hayat bu kadar pahalı değilmiş. Evlenmek daha kolaymış… 

Hâlâ var mı bilmiyorum, bir ara, içinden, “love is..” diye başlayan cümlelerle aşkın tarifinin yapıldığı karikatürcükler çıkan hoş bir sakız vardı. “Aşk, bir bankta yan yana oturmaktır”, “Aşk, aynı gökyüzüne bakmaktır”, “Aşk, baktığın yerde aynı şeyleri görmektir” gibi basit tariflerdi bunlar. Kulağa hoş gelen, hele de çizilen minyon tiplemelerle iyice sevimlileşen şeylerdi.

Acaba şimdi bir tarif yapmak gerekse, neler söyleriz aşk hakkında?

Sokağa çıkıp, sadece gördüklerimizi not etsek… Mesela İstanbul’un caddelerinde aşkı arasak… Yok, yok, öyle İstiklâl’e filan çıkmasak, Bağdat Caddesi’ne uzanmasak, Fatih Fevzi Paşa Caddesi’ni şöyle bir yürüsek... Üsküdar sahillerinde dolaşsak... Muhafazakâr tabir olunan insanları dışarıdan izlesek... (Herkesin mutlaka bir şeyleri muhafaza ettiğini düşünürsek, muhafazakârlığı Fatih ve Üsküdar’a sıkıştırmak yanlış olacak belki ama, biz yine de galat-ı meşhuru lisan-ı fasihten evlâ tutalım.) Bütün bunlardan bir tarif, bu tariften de bir panorama çıkarsak... Evet, ‘muhafazakâr çevre’lerde aşkın ne anlama geldiğini, böyle sadece verilen görüntülerden anlamaya çalışsak... Sonra da görülen şeyleri, yaşanan şeylerin üstüne eklesek... Acaba hangi sonuca ulaşırdık?

İlk önce herhalde aşkı flörtle eşitleyen modern anlayış çıkardı karşımıza. Dolayısıyla da, aşk deyince, el ele, kol kola gezen erkekler ve kızlar, sınır tanımaz konuşmalar, ellerin önünde aşılan çizgiler akla gelirdi. Ve bunların yaşandığı yerler, ‘şuurlu’, ‘duyarlı’ Müslümanların yaşadığı muhitlerse, içine düşülen çelişkiler daha çok göze batardı. Evet, burada şuur da tırnak içinde, duyarlılık da. Aynen gerçek hayatta olduğu gibi..

* * *

Dışarıdan bakalım dedim ya, ben de kendimce bazı tarifler yaptım aşk için, böyle ‘dışarıdan’ bakmaya çalışarak. Muhafazakâr insanların yoğun olarak yaşadığı muhitlerin sokaklarında nelerin görüldüğünü dışarıdan görmeye çalıştım. Bakalım nasıl bulacaksınız tariflerimi:

“Aşk, saatlerce, nereye gittiğini bilmeden caddeleri arşınlamaktır”

“Aşk, gece-gündüz konuşmak, ama bir sonuca varmak istememektir”

“Aşk, anne-babanın endişelerini baskı zannetmektir”

“Aşk, zaman denilen en kıymetli hazineyi saçıp-savurmaktır”

“Aşk, temsil edilen değerlerden bîhaber olmaktır”

“Aşk, hakları sonuna kadar kullanmak, ama görevlerden hiç söz ettirmemektir”

“Aşk, sevilen uğruna, dillerin her türlü yalanı kıvrakça söylemeye alışmasıdır”

Dilerseniz, bu tarifleri çoğaltabilirsiniz. Zaten, farklı durumlardan farklı tarifler illa ki çıkacaktır. Dediğim gibi, bunlar sadece gözlemlerden ve tecrübelerden yola çıkılarak yapılmış tarifler. Böyle ‘hayatının insanı’nı bulduğunu düşündüğü halde, sonradan dünyası yıkılan, her şeyden geçen, alt-üst olan bir sürü insan tanıyorum ben. ‘Sevdiği uğruna’ okulları uzayan, derslerinden kalan, Yaratıcısına karşı görevlerini ‘askıya alan’, kısa zaman içinde bütün ‘hassasiyet’lerini yitiren tanıdıklarım var.

Eskiden, belli kesimlerin problemiymiş bu. İslam’ı yaşadınız mı, düşmezmişsiniz bu tuzaklara. Öyle uzakmış ki böyle ‘tehlike’ler, bazı ortamlara girmezmişsiniz, olur bitermiş! Hayat bu kadar pahalı değilmiş. Evlenmek daha kolaymış… Ne bileyim, gençlerin aleyhine bu kadar çok şart birleşmiyormuş. Şeytan aynı Şeytan’mış ama, bir maya varmış nefislerdeki arzuları dizginleyen.. Ama şimdi ne yazık ki, kavramların içini oyup tanımları değiştirerek işe başlayan bir virüs girmiş bünyeye…

* * *

Bazen eski sevda hikâyelerini düşünüyorum. Ferhat ile Şirin’i mesela. Leyla ile Mecnun’u. Hüsrev ile Şirin’i. Adam çıkmış, sevdiği uğruna dağları delmiş. Darb-ı mesellere konu olmuş gösterdiği sabır. ‘Ferhat gibi’ denir olmuş. Bazı hikâyeler acıklı bitmiş tabii. Kavuşamayan, verem olan, aklını kaçıran biçare âşıklar da var. Toplum hafızasının biriktirdiği, ürettiği hikâyeler bunlar…

Sonra, mecazî aşktır bunlar ve ilahî aşka geçitler vardır her birinden. Âşık, sevdiğinden sevgiyi talim eder. ‘Sonsuz sevgi’yi ve ‘Asla terk etmeyecek sevgili’yi öğrenir bu aşklarla. Bizim ‘eski’ hikâyelerimiz biraz da, Leyla’dan Mevla’ya ‘terfi’ eden sevdalıların hikâyeleridir…

Bu her yerde bulunabilecek lafları şunun için ediyorum: Bugün aşk denilince anlaşılan şeyle bunları karşılaştırınca derin bir esef kaplıyor insanın içini. Harcanan zamanlar, tükenen ümitler, kaybolan gayeler, heba olan değerler…

Başta da söyledim ya, başka yerde olsa zaten tabii bulacağımız bazı aksaklıklar, adı ‘muhafazakâr’ olan insanlarda ortaya çıkınca, daha bir göze batıyor.

Yine “love is”li sakızlardan mülhem bir hoşlukla bitireyim: “Aşk bir muz kabuğudur; dikkat etmezsen ayağın değil, hayatın kayar!”

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Taha Kılınç

1980 doğumlu. Kartal Anadolu İmam-Hatip Lisesi ve İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ni bitirdikten sonra, basın-yayın hayatına atıldı. Yayımlanmış 7 kitabı bulunuyor. Halen bir ulusal gazetenin dış haberler müdürlüğü görevini yürütüyor. Kendisine cennet bileti olmaları için dua ettiği iki kız babası. ...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

Sahra-yı Kebir`i Nasıl Geçtim
Sahra-yı Kebir`i Nasıl Geçtim
Yorularak okunacak 500 kü...
"Erbakan da Aramızda Allahu Ekber…"
Önce tekbirler yükseldi k...
Kağıt Kokulu Yıllar
Kağıt Kokulu Yıllar
Dergimizin dosya konusunu...
Antigone
Antigone
Herhâlde tragedyanın başa...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431318

Bagamoyo Afrika... 4919179

Kasım Sayımız Çıktı! 3490751

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1187329

Bkz: Doğu Türkistan 420402

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287487

10 Soruda Sen Kimsin? 275895

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS