Vefâtından sonra sevenlerinden biri Şâh-ı Nakşibend Hazretleri’ni rüyasında görmüş ve sormuş:
“–Ne amel işleyelim ki kurtuluşa erelim?”
Hazret buyurmuş ki:
“–Son nefeste ne ile meşgûl olmak gerekirse, onunla meşgûl olunuz.”
Ecel gelip çattığında en mahâretli eller bile artık tutmaz olur. Bundan sonra insan için ne ter dökme, ne yorulma, ne üşüme, ne de üşenme vardır. Yani Allah yolunda ibâdet, hizmet ve gayrete mânî olan bütün beşerî mâzeretler son bulur. Lâkin artık ibâdet ve gayret vakti değil, ilâhî hesaba çekilme zamanıdır. Allah için sâlih amel işleme zamanı, dünya hayâtıdır. O fırsat elden kaçtı mı bir daha geri dönüşü yoktur.
***
Hak dostları, vâsıl oldukları derecelere, ancak yüksek edepleri ile nâil olmuşlardır. Bu hususta İmâm-ı Rabbânî Hazretleri şöyle buyurur:
“Edebe riâyet etmeyen hiç kimse, Allâh’a vuslat yolunda mesâfe alamaz, yani Hak dostu olamaz. Din büyüklerinin yolu, baştan sona edeptir.”