• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Genç Haber Merkezi
  • Bilkent`ten ODTÜ`ye Tepki!

Bilkent`ten ODTÜ`ye Tepki!

10.09.2013 10:39
Genç Haber Merkezi
6764

Ali Yağız Baltacı / Genç Haber Merkezi

Üniversitemizin önemli öğrenci topluluklarından "Medeniyet Topluluğu" geçtiğimiz günlerde, gündemdeki olayları değerlendiren bir bildiri yayınladı. Gezi Parkı eylemlerinden ODTÜ’de cemaat tartışmasına kadar birçok konunun ele alındığı bildiride oldukça dikkat çekici mesajlar yer alıyor. Gazete Bilkent Politika Birimi olarak Bilkent Medeniyet Topluluğu’nun bu bildirisini siz değerli okurlarımızla paylaşıyoruz.

Bilkent Medeniyet Topluluğu’nun gündemdeki meselelerle alakalı bildirgesidir,

Türkiye’de son zamanlarda özgürlük meselesi çerçevesince gelişmiş bazı olayların kamuoyunun ve sosyal medyanın gündemini teşkil ettiğini görüyoruz. Gezi Parkı eylemleri ve akabinde bazı üniversitelerde gerçekleşmiş bu olaylar aslı itibariyle belli bir toplumsal grubun psikolojik gerilimiyken bütün ülke vatandaşlarının da ilgilenmesi gerektiği bir gündemmişçesine yansıtılıyor.

Gözlemleyebildiğimiz kadarıyla seküler bir algının hayatlarının çerçevesini oluşturduğu bu gruplar kendilerini Kemalist, ulusalcı, devrimci, ilerici ve çevreci gibi tanımlamalarla tavsif ediyorlar. İhmal edilemez bir gerçekliktir ki bünyelerinde artık dinde tarihselcilik ve reformizmin savunucuları olarak İhsan Eliaçık ve takipçileri gibi kendisini dindar telakki eden insanlar da bulunmaktadır. Bu grup ve yapıların nihai olarak “toptan ve perakende” toplumsal muhalefet ve direniş gibi isimlerle isimlendirildiği malumdur. Meselenin bu noktasına gelinceye kadar bu hareket(ler)i algılamakta ve izah etmekte sıkıntı çekmezken, muhalefet ettikleri ve direndikleri şeyi sorguladığımız vakit bazı zihni pürüzlerle karşı karşıya kaldığımızı itiraf etmekten çekinmiyoruz.

Çünkü psikolojik gerilimlerinin tepkiselliğiyle hareket ettiğini düşündüğümüz bu gruplar tepkilerinde belirli bir tutarlılık ve hakkaniyetten mahrum görünmektedir. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde vaki olayda bunu net bir şekilde görmek mümkündür. Bir kısım öğrencinin “Ak Parti Gençlik Kolları” veya “Cemaat” e mensup bulunduklarını iddia ettikleri öğrencileri kendilerini ifade etme ve “Yurt Tanıtımı” gibi bir mevzudan onları tahkir ederek alı koymaları vakıasına şahit olduk. Bu olay şüphesiz vicdan sahibi herkesin izlediğinde soğukkanlılıkla karşılamakta güçlük çekeceği, “28 Şubat”ın zulüm kareleriyle bire bir eşleşen ve “28 Şubat Düzeninin” 1000 yıl devam edeceğini söyleyip bu umutla varlıklarını takviye eden zihniyetin bir yansıması, 2000’li yıllara düşen bir gölgesiydi. Müdahaleci bu grubun bir kısım medya tarafından üniversitedeki sol örgütlerden birisinin bünyesinde bulunduğu iddia edilmişti.

Bu öğrencilerin kim olduğu, hangi ideolojiye ya da örgüte mensup bulunduğu aslında bizden çok mevzu ile alakadar olması gereken üniversite yöneticileri ve yargı mensuplarının meselesi olması gerekiyor. Bizim nokta-i nazarımızda bu hareketin kime/neye karşı gerçekleştirildiği daha fazla ehemmiyete haizdir. Görüntülerden anlaşılacağı üzere “Cemaatçilikle” “suçlanan” kimselerin, kılık kıyafetleri vesilesiyle mütesettir olan kız öğrenciler olduğu aşikârdır. Evvelinde, herhangi bir cemaat adı vermeden mütesettir kızları “cemaatçilikle” “suçlayan” bu grubun Türkiye’de dini hassasiyetlerinden dolayı cemaat olan insanların tamamını ve bu bağlamda onların cemaat olmasına neden olan dini hedef aldıklarını söylemeliyiz.

Çünkü kendi jargonlarınca suçlu saydıkları bu kızları “tespit etmelerine” yardımcı olan şey İslam’ın kadın üzerindeki farizalarından biri olan tesettürdür. Muhtemeldir ki kendilerini antiemperyalist telakki eden bu unsurlar farkında olarak ya da olmayarak öncelikle Batı sonrasında Amerikan siyasetinin riyakârlığını besleyen İslamofobik anlayışın zihni kırıntılarıyla hareket ediyorlar. Bu muhalefetin mezkûr tutarsızlığı en başından beri bu noktada tebarüz etmiştir. Aynı hareketin söylemlerinde rastladığımız yılların koflaştırdığı ve küflendirdiği bir başka argüman da; genç ve berrak zihinlerin dini kullananlar tarafından beyinlerinin yıkandığı iddiasıdır.

Bu bakış açısında temayüz eden bir diğer tutarsızlık ise halkçı ve halkın yanında olduğu iddiasıyla ortalıkta boy gösterenlerin belki bilinçlerinde belki bilinçaltlarında halkı beyinleri yıkanmaya hazır saf salaklar olarak görme temayülünün bulunmasıdır. Tutarsızlıklarını derinleştiren asıl olay ise muhalefet ettikleri değerler ve kişilere üsten bakabilecekleri entelektüel birikimden noksan olmalarıdır ki işin en komik ve acınası boyutu budur. Müslümanlar bu ülkede baskı ve zulüm altında yaşadılar.

Bu az buçuk siyasi tarih okuyan herkesçe kabul edilen bir mevzudur. Fakat anlaşılan o ki ülkedeki bir takım zevat Müslümanların zulüm görmeye alışkın olduğu ve ne olursa olsun buna ses çıkarmayacaklarına dair bir yanılgı içindeler. Bir de her fırsatta siyasal iktidarı toplumu kutuplaştırmakla suçlayan zevatın ne zamandan beri Türkiye’de zalimlerle mazlumları aynı kutupta gördükleri problemi var tabii ki. Herkesçe bilinmesi gereken bir şey var ki ne Müslümanlar zulüm görmeye alışmıştır ne de zalimlerle mazlumlar aynı kutuptadır. Bu ülkenin asli unsuru olarak Müslümanlar sadece tarihi olarak kendilerine yüklenen itidalle hareket etme mesuliyetini vakarla gerçekleştirmeye devam edeceklerdir.

Bunun yanı sıra altı çizilerek zikredilmesi gereken husus da şudur ki Müslümanların başından beri sahip olması gereken eğitim hakları ve eğitimde kıyafet serbestîsi demokrasinin lütfettiği bir hak olmayıp ülkedeki bürokratik ve militer statükonun zulmünün ortadan kaldırılmasıyla gerçekleşmiştir. Müslümanların kendilerini demokrat kafaların ürettiği jargonlarla ifade etmesi gerektiği yönündeki düşünce bir yanılsamadan ibarettir. Bu yanılsamanın nihai olarak tıkanacağı yer bütün hayat tarzlarının saygı duyulabilir olması konusundaki gayri ahlaki tutumdur.

Üzülerek söylemek gerekiyor ki ülkede siyasal azınlığın içindeki bu marjinal unsurların bu zulüm ve çığırtkanlığı devam edecek gibi gözüküyor. Bu noktada gösterilmesi gereken tavır olarak biz Müslümanların itidal üzere olan ve olması gereken tavırlarını devam ettirirken aynı zamanda kendilerini edepsizce baskılamak isteyen gruplara ve düşüncelere taviz vermemeleri gerektiğini düşünüyoruz.

En önemlisi de beslendikleri ilahi kaynağın farkındalığında olarak özgüvenle hareket etmek durumunda olduklarıdır. Çünkü bugün Müslümanları baskılamak isteyen malum zevatın en fazla besleneceği kaynak Müslümanların tavizkarlığı, teslimiyeti ve sessizliği olacaktır.


Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;

Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.

Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım! …

-Boğamazsın ki! -Hiç olmazsa yanımdan kovarım.

Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;

Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.

Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;

Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!

Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?

Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!

Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,

Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!

Adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım.

Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!

Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu…

İrticanın şu sizin lehçede ma’nası bu mu?

Mehmet Akif Ersoy

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

GENÇ

Adımız GENÇ. Aylık olarak çıkan bir alan dergisiyiz. Genç olan herkese ulaşmak istiyoruz. Ama bizim gençten anladığımız biyolojik tasnifin biraz ötesinde. Biz genç dendiğinde, yüreğindeki gücün farkında olan, yüreği genç olanı anlıyoruz. Ümidini kaybetmemiş, gözlerindeki ışıltıyı hep korumuş, biraz muzip, biraz öfkeli, biraz muhalif, biraz ele avuca sığmaz, ama hep heyecanlı, hep dertli, yüreği kocaman, g&o...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi`nin Ocak sayıs...
GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi`nin Aralık say...
GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi`nin Kasım sayı...
GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!
Gençliğin nabzını tutan d...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431816

Bagamoyo Afrika... 4919576

Kasım Sayımız Çıktı! 3502602

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1188285

Bkz: Doğu Türkistan 482204

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287913

10 Soruda Sen Kimsin? 276646

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS