Okuyucudan gelen yazıları ön sayfalara yerleştirmeniz, insanların güvenini kazanmanıza ve derginize olan sevgilerinin artmasına yardımcı oluyor emin olabilirsiniz. Konya`da düzenlediğiniz geceye katıldım çok güzeldi. Allah devamını daha başarılı olarak gerçekleştirmenizi nasib etsin. Benim en fazla dikkatimi çeken slayt girişindeki dertliler bölümüydü. Ben de bir dertliyim. Eylül ayındaki yazınızı okudum. Orada “Bize ileride TV çocukları derlerse hiç abartılı olmaz” demişsiniz. Evet, doğru; 14 yaşında bir erkek kardeşim var, onu TV’den kurtarmaya ve kendini sorgulamaya başlamasına yardımcı olmaya çalışıyorum. Ama kolay olmuyor, çünkü evimiz Karaman’da ve ben yatılıdayım. Ama başaracağım inşaallah. Sizin dua ve yardımınızla. Pınar Günaydın Editör’ün Notu: Pınar kardeşimize önce teşekkür ediyoruz, sonra da bizi hoşgörmesini rica ediyoruz. Bize iki mektup göndermiş. Mektuplar bize ulaşmış ama biz mektuplara ulaşamadık. Kendisine zamanında dönemememiz bu yüzden. Yukarıdaki alıntı Pınar’ın ilk mektubundan. İkinci mektubunda ise hafızlıkla ilgili düşünceleri ile beraber ekte bir yazısı vardı; onu iç sayfalarımızda yayınladık. Kardeşimizden tekrar özür diliyor, hem hafızlık çalışmasında hem de dertlerine yönelik çalışmalarında başarılar niya ediyoruz.
Yeni Dinamikler Lazım
Merhaba Genç`im. Seni okumak ayın ilk yirmi gününe yayılmış bir program haline geldi bizde. Bugün senin son sayfalarını da okuyup bitirdik çok şükür. Senin üzerine yazanlardan en çok Harun Kırkıl, Sami Yaylalı, Salome ve Mehmet Emin Kul`u seviyorum. Onlar gerçekten işlerini çok iyi yapıyorlar. Diğer yazarlarımız da inşallah onların kalitesine ulaşacaktır. Genç`im sana yeni dinamikler lazım, yeni çekim alanları oluşturmalısın. Son sayıdaki Sami Yaylalı yazıları böyle bir atmosferin habercisiydi sanki. Kitapcafeler, eğlenceler, şölenler senin gerçekten el atman gereken alanlar. Umarım buna gücün yetecektir ilerleyen günlerde. Genç`im senin büyümen ve büyütmen için her kim çalışıyorsa bilsin ki tek tek her birine dua edilmektedir. Şimdi cümlelerimi bitirirken bir isteğim var benim bu naçizane yazımı okuyanlardan. Genç`imin şehirlerde gençler arası birliktelikler kurması. Gençler kendi şehirlerinde genç için toplansınlar bunu da sık sık yapsınlar. Zaman safları sık tutmanın zamanıdır. Uğur Ola.
Şukufe Kaymak
Bir Okuyucu Olarak Hakkım...
Atasoy Müftüoglu hakkinda hazirlanan kitap "Bir Atasoy Müftüoğlu Kitabı-IRMAĞIN İÇLİ SESİ (HECE YAYINLARI- Haz. Hüseyin Su) çıktı. Derginizi ilk sayidan beri takip eden, bu yıl da yurt dışında olduğu için abone olan bir okurunuz olarak bu kitapla ilgili dergide bir bölüm ayırmanız ricasında bulunma hakkım var mıdır? Medyanoz bölümüne koyabilirsiniz mesela ya da en azından bu mesajı okuyuculardan gelen mesajlar bölümüne alabilirsiniz. Ama başlı başına bir Atasoy Müftüoğlu röportajı okumanın tadı daha ayrı olur tabii... Yolunuz açık olsun.
Zeynep Berre Özçelik
Doksan Altmış Doksan’a Bayıldım
Şu an gözlerim ağrıyor yaa; kendime eziyet ediyorum. Niye kimse yardım etmiyor? Niye bu kadar şeker tadında yazıları bir araya getiriyorsunuz? Hepiniz bana tuzak kurdunuz değil mi? :) Dergimi görünce derdimi unutuyorum. (Hatta biraz fazla kaçırıp, herşeyi bir kenara bırakıp dergime dalıyorum.) Birgüne sığdırmayı başaramadım ama uzun mücadelem ve göz ağrılarım sonucu iki günde okuyup bitirmeyi başarıyorum. İçeriği dolu dolu, çok hoş ve güncel bir dergi.Tabii içeriğini oluşturanlar da; Ayşegül Genç`in yazılarını çok beğeniyorum. Her yazısında mükemmel teşbihleri var. Ayrıca Harun Kırkıl, Süleyman Ragıp Yazıcılar`ı da zevkle okuyorum. Editörümüz M. Lütfi Arslan`ı da unutmamak lazım, dergimizin kapağını ilk onunla açıyoruz, ilk onunla dertleniyoruz. ilk olmak önemlidir toplumumuzda. :) Harun Kırkıl`ın derginin Nisan sayısındaki "Doksan altmış doksan" başlıklı yazısına bayıldım. Rabbim hepinizin coşkusunu, azmini artırsın. Baki muhabbetle...
Nagihan Karhan Bursa