• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Genç Haber Merkezi
  • Her İle Üniversite, Herkese Diploma!

Her İle Üniversite, Herkese Diploma!

14.08.2013 13:29
Genç Haber Merkezi
3965

Yusuf Toprak / Genç Haber Merkezi

Hiç gurbette bayram geçirdiniz mi? Ben yıllardır bayramları gurbette yaşıyorum. Öyle sıkıcı olur ki… Ne doğru dürüst gelen gideniniz olur ne de siz kimseyi ziyaret edebilirsiniz. Evin içinde gezinip durur, her çalan kapıda heyecanlanırsınız. Tek tük geleniniz olunca da, hiç gitmesin istersiniz. Lakin malum, bayram ziyareti kısa olur.

Bu sene de böyle bir bayram geçti. Tek tük ziyaretçilerimiz oldu. Yine de muhabbet edebildik. Unutmadan, biz bir üniversitenin lojmanlarında ikâmet ediyoruz. Yani gelenlerin hemen hepsi, üniversitenin akademik personelleriydi. Bayramlaşmanın ve hâl hatır sormanın akabinde sohbet, muhabbet üniversiteden ayrılan ve yeni göreve başlayan akademisyenlere doğru kayıyordu. Yanlış anlaşılmasın, dedikodu değil de, daha ziyade gidenlerin neden gittiği ve gittikleri yerde aradıklarını bulup bulamadıkları üzerine konuşuluyordu. Ya da yenilerin, gidenlerin yerini doldurup dolduramadıkları üzerine… Bir de alttan yetişen yeni akademisyen adaylarının yeterli donanımda olup olmadıklarına… Efendim, bu hususlarda genel bir memnuniyetsizlik sezdim ziyaretçilerimizin konuşmalarından. Alttan yeterince sayı ve donanımda eleman yetiştirilemediği ve gidenlerin yerlerinin dolmadığı anlatıldı büyük oranda. Ayrıca bir de gidenlerin gitme sebeplerini sorguladıkları, bunun büyük oranda her ile bir üniversite açılması politikasına bağlandığı gözüme çarpan diğer hususlardı. Tabi, bu sebeple her ilin üniversitesi olmaması gerektiği savunuluyor, bu politikanın kısa ve uzun vadede Türkiye’deki akademik hayatı öldüreceği söyleniyordu. Ben de, işin içinde onlar kadar olmama rağmen, bir öğrenci gözüyle bu politika üzerine düşünmeye başladım. İşi biraz da farklı boyutları ile incelemek istedim.

Öncelikle, üniversite kavramının ne olduğu üzerine düşünmek gerekir sanıyorum. Üniversite, esas amaç olarak bilim ve bilgi üretmelidir. İkinci planda ise, gelen öğrencileri meslek sahibi bireyler yapmalıdır. Fakat bu ikinci amaç hiçbir zaman birincinin önüne geçmemelidir. Geçtiği takdirde, üniversite daha ziyade bir meslek yüksekokulu havasına bürünür. Ne akademisyenlerin yaptığı iş lise hocalığından başka bir şeye benzer ne de öğrenciler üniversitede soluması gereken bilim havasını teneffüs edebilir. Üçüncü olarak, biraz da birinci amacın neticesi olarak, üniversite bulunduğu şehrin aktif hayatına dâhil olmalı ve çehresini değiştirmelidir üniversite. Bu değişimden kastım, salt bir nüfus artışı neticesi olan ekonomik hareketlilik değil. Değişim, bilimsel projeler ışığında ilerleyen şehrin fiziksel ve mental görüntü değişimi olmalıdır. Dediğim gibi, bu biraz da ilk amacın neticesi gibidir.

Türkiye’deki üniversitelerin kuruluş amaçlarına bakarsak; birinci olarak bölge nüfusunun meslek sahibi olması amaçlanıyor diyebiliriz. İkinci olarak, hareket eden ülke nüfusu ile hareketli ve canlı bir ekonomi yakalanmasını sayabiliriz. Üçüncü olarak ise, yine hareket eden nüfus ile kültürel yakınlaşmanın sağlanması amaçlanıyor. Bu durumda bilim ve bilimsellik, dördüncü, beşinci ve belki de son plana atılıyor. Böylece üniversitelerimiz, birer meslek yüksek okulundan ibaret kalıyor.

Bir ikinci husus, akademisyenlerin yeterlilikleridir. Bugün, Türkiye’de akademisyen yetiştirme programları ve akademisyen olabilmek için aranan şartlar acaba yeterli midir? Yalnızca akademisyen için değil de, bütün meslek grupları için yeterlilik iki başlık altında özetlenebilir: İlki alan bilgisi, ikincisi meslekî bilgi. Sözgelimi bir esnaf, hem sattığı malın özelliklerini hem de genel olarak esnaflığın nasıl yapılabileceğini bilmelidir. Biraz daha özele inersek, bir manav, hem sebze-meyvenin iyisinden anlamalı hem de onu nasıl pazarlayabileceğini bilmelidir. Akademisyen ise, hem kendi çalıştığı alana hâkim olmalı, alanını geliştirebilecek donanıma sahip olmalı, hem de alanı hakkında meslekî ahlaka, bir bilim felsefesine sahip olmalıdır. Alan bilgisi eksik olan akademisyen çalışma konusunda, meslekî ahlaka ya da bilim felsefesine sahip olmayan ise çalıştığı alanı hayata uydurabilme, hayat esnasında aktif olarak kullanabilmede eksik kalacaktır. Bugün, açılan her yeni üniversite ile akademisyen ihtiyacı biraz daha artıyor. Artan ihtiyaca cevap verebilmek içinse yalapşap yapılan doktoralar, bilimsel değeri düşük tezlerle insanlar kısa yoldan akademisyen olarak atanıyorlar. Bu da hem üniversitenin eğitim seviyesini hem de çıkan mahsülün, yani öğrencinin değerini düşürüyor. Kısacası, ne üniversite, üniversite olmak amacıyla kuruluyor ne de içi bir üniversite seviyesinde dolduruluyor. Bu durum, ister istemez aklıma Osmanlı döneminde 16.yüzyıl sonunda baş gösteren, ulemada rüşvet ve adam kayırmaları getiriyor. Dönemin sonrası ise malum… 

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

GENÇ

Adımız GENÇ. Aylık olarak çıkan bir alan dergisiyiz. Genç olan herkese ulaşmak istiyoruz. Ama bizim gençten anladığımız biyolojik tasnifin biraz ötesinde. Biz genç dendiğinde, yüreğindeki gücün farkında olan, yüreği genç olanı anlıyoruz. Ümidini kaybetmemiş, gözlerindeki ışıltıyı hep korumuş, biraz muzip, biraz öfkeli, biraz muhalif, biraz ele avuca sığmaz, ama hep heyecanlı, hep dertli, yüreği kocaman, g&o...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi`nin Ocak sayıs...
GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi`nin Aralık say...
GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi`nin Kasım sayı...
GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!
GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!
Gençliğin nabzını tutan d...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431815

Bagamoyo Afrika... 4919575

Kasım Sayımız Çıktı! 3502601

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1188284

Bkz: Doğu Türkistan 482191

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287912

10 Soruda Sen Kimsin? 276644

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS