
A. Yasin Demirci
Köleliliğin tarihin derinliklerinde kalmış bir ilkellik olmadığı artık bilinen bir gerçek. Kölelik sisteminin çağdaş dünyada olanca hızıyla devam ettiğini dünyanın dört bir yanından gelen haberlere bakmak yeterli. Çağdaş köleleri geçmişin kölelerinden ayıran tek fark ayaklarında prangaların olmayışı...
Bir tahmine göre çağdaş dünyamızda yaklaşık 30 milyon köle bulunuyor.
Batı Afrika ülkesi olan Moritanya’nın, yaşayan nüfusa oranla dünyada üzerinde en çok köle bulunan ülke konumunda olduğu ifade ediliyor. Moritanya hükümeti 1980 yılında köleliği resmen yasaklamış olsa da hala yüzbinlerce insanın büyük bir esaret altında olduğu belirtiliyor. Ev işlerinde, inşaatlarda ve benzeri alanlarda sadece karın tokluğuna çalıştırılan insanların sayısının azımsanmayacak derecede olduğu biliniyor. Moritanya`da köleliğin yaygınlığı konusunda güvenilir istatistikler yok. Moritanya Parlamentosu’nun köleliği 10 yıl hapis ile cezalandıran bir yasayı kabul etmiş olmasına rağmen uluslararası örgütler, üç milyon Moritanyalı’nın yaklaşık 600 bininin bu olgudan etkilendiğini tahmin ediyor.
Moritanya’nın durumu istisnai değil. Birleşmiş Milletlere bağlı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nün ulaştığı sonuca göre, kölelik ve köle ticareti dünya çapında tarihin en üst seviyesinde. Esaret altında yaşayan kölelerin büyük çoğunluğu Asya’da.
Geçmişin köleleri ile günümüz köleleri arasındaki bir diğer farkın çağdaş kölelerin geçmişe oranla çok daha ucuza gitmeleri!
1850’lerde her şeyi kendisine ait bir kölenin maliyeti (bugünkü rakamlarla) yaklaşık 30000 EURO’ya gelirken, bugünün köleleri birkaç yüz EURO’ya alınıp satılabiliyor. Hatta Afrikalı çocuklarda bu rakam 20 ya da 30 Euro’ya kadar da düşüyor.