
Milli şairimiz, Mehmet Akif Ersoy, sözünün eri mümtaz bir şahsiyettir. Söz verdiği şeyi yerine getirme hususunda ölüm veya benzeri büyük bir felaketten başka hiçbir şeyin onu engellemediğini biliyoruz. Bu konuda son derece hassas ve titizlik gösteren Mehmet Akif, küçük mazeretlerin ardına asla sığınmaz, böyle davrananlardan da da hiç hoşlanmazdı.
Bir seferinde İstanbul Vaniköy`de oturan bir ahbabı ile öğle vaktinden bir saat önce buluşmak için sözleşmişti. O gün yağmurlu ve fırtınalı bir gün olup her tarafı sel basmıştı. Buna rağmen Mehmet Akif, binbir zorlukla sırılsıklam vaziyette söz verdiği yere vaktinde gelmiş, fakat arkadaşının gelmemesi üzerine büyük bir üzüntü içinde çekip gitmişti... Ertesi gün özür dilemek için gelen arkadaşına:
"Bir söz, ancak ölüm veya ona yakın bir felaketle yerine getirilmezse mazur görülebilir. Başka sebeplerle mazur görülemez" diyerek tam altı ay o arkadaşıyla konuşmamıştır.