İbrahim Aladağ, 1982 doğumlu bir şair. Yani şiirlerini ağırlıklı olarak 2000’lerin başlarında yazmış biri. Türkiye’deki her türlü toplumsal değişimin yani siyasi, ekonomik, kültürel değişimlerin sonuçlarını ve karşıtlarını tam olarak doğurduğu, kurumsallaştığı, belli yeniliklerin ve çatışmaların artık basbayağı gerçek olduğu bir dönem 2000’ler. 28 Şubat darbesinin de özellikle İslami kesim açısından getirdiği zorluklar, bazı olumsuz dönüşümler, haksızlıklar da düşünüldüğünde. Toplum ve toplum içindeki ilişkilerin gevşemesi, mesela bazı katı duyarlılıkların daha hoşgörülü biçimler kazanması, bir yandan ılımlılık başka bir yandan katı ideolojiciliğin toplum içindeki yerinin netleşmesi… Ve bu yenilikler, sonuçlar, kabullerle birlikte değişen, belli somut ya da soyut sınıflara ayrılan insanlar... İbrahim Aladağ’ın şiiri bu belirginliklerin, katılıkların, ayrımların dünyasında bağımsız, sorgulayan, Müslüman bir gencin yazdığı şiirler. Aladağ’ın şiirleri tedirginlikle, duayla, acıyla, hırsla yazılan ve okunabilen şiirler. Söylenenlerin büyük oyunların yanında iğreti kaldığı, şairin canını verebileceği insanlara hor bakıldığı, dil uzatıldığı, kafelerde kantinlerde obur neslin kahkahalarının çınladığı, bağımsız yaşama ve hakikat mücadelesi hakkını kullanmak isteyenlerin yalnız kaldığı, başka gruplar tanımlar arasında kategorize edildiği bir zamanda, tüm bunların içinde olan, bunların acısı, inancı, mücadelesiyle konuşan bir duyarlılık… İbrahim Aladağ bu duyarlılıkla şiirler yazıyor. Şimdi Ebabil yayınlarından çıkan “Tek Kişilik Bir Oyun” kitabı da bu duyarlılık ve mücadeleyle yazılmış şiirlerden oluşuyor.
Tek Kişilik Bir Oyun, İbrahim Aladağ, Ebabil Yayınları, 47 sayfa.