Çok uzakta değil Pasifik’te
Canı her sıkıldığında Sam Amcaların
Canı çıkar Ortadoğuda çocukların.
Çocuk olmak tehlikelidir yasaktır yavrum…
(Murat Kekilli)
Sınıfı boşalttık arkadaşlarla hep beraber terörü protesto etmeye gittik. Ellerde Türk bayrakları göğüslerde siyah kurdeleler… Herkesin böylesine heyecanla yola düşmesi içimden güzel düşünceler geçmesine sebep oldu haliyle. Düşmana karşı tek yürek olunduğunu görmek güzeldi.
Bağırdık hep beraber.
—Şehitler ölmez vatan bölünmez!
—Mehmetçiğe uzanan eller kırılsın!
Ezan okunmaya başladı. Kalabalık susmuyordu. Ve elinde megafon olan kişinin sesi duyuldu.
—Ezanı bastırın!
Kalabalığın çoğunluğu avazı çıktığınca bağırmaya başladı elbette biz ve bizim gibiler bu söz üzerine daha fazla duramazdı. Ayrıldık kalabalıktan. Ben ayrılırken yanımda kimse yoktu muhtemelen benim gibi ayrılanların da yanında kimse yoktu.
Ertesi gün okula gelindiğinde herkes her şeyi unutmuştu. Ne terörü protesto eden vardı ne göğsünde siyah kurdele taşıyan. Bir ben vardım yine eski moda takılan daha doğrusu eski modda kalan. İşte o anda Hitler’e kızgınlığı olduğu kadar Yahudileri kestiği için içten içe Hitler sevgisinin olduğunu bildiğim bir arkadaşım yanıma gelerek “Berlin’e bomba yağarken Almanlar eğitime devam ediyordu.” dedi. Sanki içimde 2. Dünya savaşına tanıklık etmiş bir dede vardı ve susturamadım kendimi. “İyi güzel de kardeşim tarihin ve talihin üzerine bombalar yağarken yığınla Osmanlı Genci üniversitelerini bırakıp Çanakkale’ye cepheye gitmedi mi? Ve İstiklal harbinde kâğıt kalemle mi çarpıştı bu gençler. Çanakkale’yi geçirmeyen ve İstiklal harbinde her şeyi pahasına çarpışan bu gençler değil miydi? Dostum gerçeği söyleyeyim mi? Kulağını iyice aç. Dün biz terörü protesto etmedik sadece gazımızı şırıngayla aldırdık. Yarın haydi Irak’a gideceksiniz dediklerinde dün araba camlarından sarkıp “Hepimiz askeriz biz de silah isteriz” diye bağıran kızlar mı gidecekler askere? Burada memleket hayrına değil de sınıfı geçip iyi bir iş iyi bir eş elde etmek için kendimizle ve zamanla savaşırken nasıl kurtulur memleket bu terörden” paragrafını hiç duraksamadan söyleyiverdim. Arkadaşım muhtemelen üzerine bir nükleer bomba düştüğünü sandı ya da benim kafayı yediğimi…
Arkadaşımı harap ve bitap düşmüş şekilde orada öylece bırakamazdım. İçinde bulunduğumuz durumu anlattım. “Eğer teröre bir tepki konacaksa her gün her yerde konmalı, falanca derneğin düzenlediği yürüyüşte değil sadece. Eğer ölen askerlerimize şehit denilecekse Türk Dil Kurum’unun güncel Türkçe sözlüğünde “cihat” kelimesinin anlamı adam gibi yazılmalı. Eğer askerlerimize hala Mehmetçik diyorsak okunan ezana sahip çıkılmalı. Eğer bu terörün gerçekten bitmesi isteniyorsa büyük iş adamlarının, medya patronlarının, generallerin, parti başkanlarının akrabaları da Güneydoğu Anadolu’da vatani görev yapmalı.”
Arkadaşım anlattıklarımı duydukça cevap vermeye yelteniyordu. Ben de buna izin vermiyor sözümü bitirmem gerektiğini el işaretimle ifade ediyordum. Sözüm bittiğinde peş peşe sorular sormaya başladı.
—Sözlükte cihat kelimesinin anlamı olarak ne veriliyor?
—Bu ülkede en çok güvenilen kurum askeriye değil midir?
—Ezana sahip çıkmanın getirisi ne olacak?
- Türk Dil Kurumunun güncel Türkçe sözlüğünde cihat sözcüğünün anlamı olarak “din uğruna yapılan savaş” denilmektedir. Bu çok muğlâk bir ifadedir. Mana bu değildir. Mana verildikten sonra peşi sıra sorular getirilemez. Fakat bu sözcüğün sözlükte verilen manasına şu sorular sorulmaz mı? Hangi din için yapılan savaş? Çünkü bu anlamdan haçlı seferlerinin de bir nevi cihat olacağı çıkarılabilir. Her dini uğruna savaştığını söyleyen cihat yapmış mı olur? Çünkü bu kavram da içi yeterince doldurulmadığı için suiistimal edilebilir. Ve konumuza geri dönersek her savaşta ölen kişi şehit midir? Eğer böyleyse teröristler de kendi ölülerine şehit demekte haklıdırlar.
Bu ülkede en çok güvenilen kurum askeriye değildir. En çok korkulan kurum askeriyedir. Fakat en çok güvenilen kurum olduğu düşünülür bunun iki sebebi vardır. Birincisi her ailenin askeriyede bir dönem görev yapmış bir ferdi vardır. İkincisi millet olarak hep savaşmak zorunda kalmışızdır bu yüzden ister istemez askeriyeye güvenmek gerekir çünkü güvenmiyorum diye askeriyeyi dağıtmak söz konusu olamaz. Boşu boşuna her Türk asker doğar diye bir slogan atılmamaktadır.
Ezana sahip çıkmanın getirisi şu olacak: Biz Türk’üz öbürü Kürt’üz bir diğeri biz de Kurt’uz dedikçe etnik ayrışmalar devam edecek bu gidişle mikro milliyetçilikler bile savaşlara sebep olabilecek. Hâlbuki tüm bu farklı milliyetten insanları içinde barındırabilecek ve insanlara huzuru vaat edebilecek tek kurum dindir. Bu topraklarda hükmedebilecek tek din ise İslam’dır. Aynı cami içinde birlikte namaz kılan insanlar birbirine çıkışta kurşun sıkabilir mi? Bunu yapan da var ama o camiye zaten namaz kılmak için gelmiyordu. Biz bu ayrışmayı engelleyemezsek bir Kürt kiracı, ev sahibi olan Türk’ün kendini gece boğazlamayacağının; müşteri olan bir Türk’ü patron olan bir Kürt’ün vurmayacağına kim garanti verebilir?
Mademki terör var ve buna bir karşılık verilecek. Bu karşılığın adı cihat değil fakat ölen askerler şehit. Saldıracak olan Türkler terörist olan Kürtler. Bu kadar harf ve anlam dolambacına imamlar da katılıp sen sesini bastırma diye Hayyalel G-Hot mı desin? G-hot nedir diye sormamak lazım. Gmail ile Hotmail’in birleştiğinde alınacak mail adresinin adı değil tabiî ki. Evet, hiçbir anlamı yok ama İngilizce telaffuzu Türkçe cihat kelimesinin okunuşuna tekabül etmektedir. İngilizler aynı kültürün insanlarının bir kısmını farklı bir kısmını daha bir farklı telaffuz etti diye akmıyor mu bunca kan? Boşuna dememiş Osmanlı İngiliz-i fitnengiz diye. Ki bu Osmanlı dediğimiz asırlarca ne Kürt’le ne Türk’le uğraşmış. Şimdi İngilizlerle aynı dili kullanan başka bir fitne devlet var Ortadoğu’da. Varsın olsun umudumuzu kaybedip pes etmek olmaz.
Arkadaşlarıma verdiğim cevapları yeni bitirmiştim ki yine sınıf boşaldı bu sefer protesto için değil okulun çıkış kapısında yeni çıkan sakızlardan dağıtılıyormuş onlardan beleş 5-10 tane alıp, sakızın reklâmında topluca bağırarak “en güzel sakız bu sakız” diyebilmek içinmiş. İşte bu kadar kolaydır cebinde sakız alacak parası olmayan insanları bir sakız uğruna kandırmak. Kandırılmış insanları uyandırmak hiç de kolay olmayacak. Sözümüzü uzatmayalım uzun menzilli yazmak güzeldir ama uzun yazmak sıkkınlık verir yazana da okuyana da. Evet, siyah kurdeleler geçici moda olabilir; birkaç sivil toplum örgütü menfaatlerine ya da din aleyhine slogan attırabilirler. Ama cenaze namazlarına katılmak moda olanı değil yapılması gerekeni yapmaktır. Ve şüphesiz her cenaze namazında düşünsel anlamda hepimiz için bir pay vardır. Ve bu paydan hisse almaya çalışmak menfaatçilik değildir.