Salome
Vallahi bir aydır bu günü korkuyla karışık bir merak ve saflığımdan kaynaklanan herzamanki boşvermişliğimle bekliyorum. Nedeni de geçen ay bir şarkısını aktardığım Erik Schrody namı diğer Everlast abimizle ilgili “ne yazacağım şimdi ben” sitresine girmiş olmamdan kaynaklanmakta. Sadece şarkılarını bilirim bir de berbat bir hayat tarzından sonra İslam’ı seçerek kendisine çeki düzen vermeye çalıştığını. Biyografisini internetten bul tercüme et, of of zor iş, hem sıkıcı, hem zaman kaybı. Dinleyiciye ne adamın doğum gününden. Neyse işte bende İslam’la ilgili söylediği güzel lafları derleyip ileteyim dedim. Derlemek derken hepsini islamonline.net’deki bir röportajdan aktarıyorum. Yalnız belirteyim bu Amerikan Müslümanları sapkın Elijah Muhammed -The Nation of Islam- İslam’ını bilirler ki bayağı garip bir İslam’dır, biz doğuştan müslümanların tüylerini ürpertir, kaşını çattırır ve şüpheye düşürür. Neyse valla zor konular bunlar bana düşmez.
- İslam’la Tanışması Üzerine
“İslam’ı ilk defa İslam olarak tanıdığım zamanı hatırlamaya çalışıyorum. Divine’ın (Müslüman komşusu ve arkadaşı) arkadaşlarından biri kelime-i şehadet getirdiğinde oradaydım. “Allah’dan başka tanrı olmadığına ve Muahammed’in onun resulu olduğuna şehadet ederim.” dediğini duydum. Hatırlıyorum da şöyle demiştim: “Nasıl yani? Ben beyazım. Aranıza katılabilir miyim ki?” Çünkü Amerika’da İslam “Zenci Olayı” diye bilinir. İşte içlerinden biri: “Dünyada ne kadar beyaz müslüman var tahmin bile edemezsin.” dedi. “Müthiş bir şey haberim bile yoktu” dedim ben de.”
- Müslüman Olduktan Sonra Baskıyla Karşılaşıp Karşılaşmadığı Üzerine
“Bana göre İslam benimdir. Allah tüm insanların ve alemlerin yaratıcısıdır. İslam benim Tanrıyla kişisel iletişimimdir. Bu yüzden ben kendime baskı uygulamazsam kimse de uygulayamaz. Namaz kıldığım camide kendimi evimdeki kadar rahat ve huzurlu hissediyorum. Ülkenin değişik yerlerinde de gittiğim camilerde çok rahattım ve birçok ırktan insan vardı – Çinli, Koreli, İspanyol ve daha birçokları. Ve bu da iyi birşey çünkü kendi mahallemdeki camide tek beyaz benim… Ama kendimi diğerlerinden farklı hissetmiyorum.”
-Ailesinin Tepkisi Üzerine
“Annem çok açık fikirli ve gelişmeye yatkın biridir. Annem benimle yaşıyor. Hayatım boyunca Tanrı’nın var olduğu bilinciyle yetiştirildim ama belli bir inanç tarzım olmadı. Benim annem bir Katolik olduğu halde kilisenin ikiyüzlülüğünü bana gösteren ilk kişi oldu. Kendisi uzun zamandır kilisiye gitmemiştir. Ama hayatımda Tanrı’nın var olması onu mutlu kıldı. Benim namaz kıldığımı görüyor ve ne kadar değiştiğimi de. Hayatıma ne kadar huzur geldiğinin farkında. Annem müslüman değil ama tek Tanrı’ya inanıyor ve bu da benim için sevindirici bir şey.” İşte böyle yani.