Geçtiğimiz ay içinde Genç Gönüllüleri olarak çeşitli illerde buluştuk, söyleştik, dertleştik, şölenler yaptık. Okuyucularımızla karşılaştık. (Bu arada okuyucu sayım ellinin üzerinde artık :) Genç üzerine geri dönüşümleri topladık. Bir hayli bereketli geçen yolculuklarımızdan kısa kısa paylaşımlarda bulunmak istiyorum.
Asım Gültekin`den Sololar
Üç Kasım`da Adana`da buluşma kararı üzerine yollara koyulduk. On kişi olarak İstanbul`dan ayrıldık. Aramızda sevgili editörümüz Lütfi Arslan ve kıymetli abimiz Asım Gültekin de vardı. (Yağcılık değil, sahiden seviyorum kendilerini :) Pazarlama-satış sorumlumuz Kadri Afacan ve cefakar stajerimiz Taha Süha Şimşek`in şöförlüğünde, Genç`i ve Cafcaf`ı konuştuk, Asım abi ve Lütfi abiden sololar dinledik. Güzel ve sıcak bir Adana sabahında diğer illerden gelen Genç Gönüllüleri ile buluştuk. Bu arada Genç Gönüllüleri`nden biraz bahsetmek istiyorum. Genç gönüllüleri, Türkiye`nin çeşitli illerinde bulunan yaklaşık 150 kişinin, güzel işler yapabilmek adına Genç Dergi vesilesiyle oluşturduğu bir birlikteliktir. İletişimimizi internet üzerinde e-posta grubundan sağlıyoruz. Genç Dergi`nin içeriğine katkıda bulunmaktan tutun köylere kitap yollamaya varan çeşitli çalışmalarımız var. Kısacası hayata dâir ne varsa Genç Gönüllüleri`nde var demek gerekiyor. (Ben de bu oluşuma karınca kararınca katkıda bulunmak istiyorum diyenlere bir e-posta kadar yakınız.) Adana`ya gelirsek tekrar, bize ev sahipliği yapanların sıcaklığına Genç Gönüllüleri`nin muhabbeti de eklenince ortaya çok güzel bir tablo çıktı. Sahiden özlemişiz birbirimizi, bunu Adana`da iyice hissettim. Adana`da gün boyunca iki toplantı yaptık. Oranın gönül ehli insanlarından Faruk amcamızın hoş hatıralarını dinledik, verdiği bilgilerden istifade ettik. Adana`da bizlere ev sahipliği ve yârenlik yapan kıymetli abilerimize ve arkadaşlarımıza Yasir Özoğul`un şahsında teşekkürü bir borç biliriz. Kendileri bizlere güç ve kuvvet verdiler.
Mersin Genç Şölenini Çok Sevdi
Adana`da bir gece kaldık ve ardından dört Kasım pazar sabahı hep birlikte Mersin`e yol aldık. Mersin`de bizi Levent Doğan ve ekibi karşıladı. Gözler çokşuluydu. Herkes o gece yapılacak Genç Şöleni`nden ümitliydi. Levent abi ve ekibi maşallah epey bir gayret göstermişler. Çeşitli basın yayın araçlarında şölenle ilgili duyurular yapılmış uzun bir süre. Tüm bunların semeresini akşam hızla topladık. Salon hızla dolmaya başladı. İki binin üzerinde katılımcı geldi. Mesajımızı, misyonumuzu, derdimizi anlattı Lütfi abi. Ardından salon Recep Demirkaynak ile neşelendi, Ömer Karaoğlu ile çoştu. Anadolu`da gerçekleştirilen ilk Genç Şöleni`nin hepimize neşe ve güven verdiğini rahatlıkla söyleyebilirim.
Yanakları Kızaranlara Müjde
Genç Gönüllüleri ile iki günlük birlikteliğimiz Mersin`deki şölenden sonra bitti. Lakin İstanbul ekibiyle birlikte yolculuğumuz devam etti. Hedefte Konya vardı. Birkaç saat süren yolculuğumuzun ardından Konya`daki çalışmaları ile bize güç veren, Genç Gönüllüsü saygıdeğer Yusuf Kurucan karşıladı bizi. Misafirhanelere yerleştikten sonra Mahmut Sami Ramazanoğlu İmam Hatip Lisesi`nde program olacağı için kısa sürede tekrar yola çıktık. Okulda öğle yemeği ikram ettiler. Biz yemek yerken, garip bir doktor tavsiyesi üzerine, geziler boyunca bir lokma bir hırka hayatı yaşayan Asım Gültekin konferans salonuna gitmiş ve öğrencilerle muhabbeti koyulaştırmış. İçeriye girdiğimizde neşeli bir kalabalık çıktı karşımıza. Lütfi abi, Cafcaf`ın çizelerinden Adem Mermerkaya ve Asım abi konuşmalarını yaptıktan sonra söz bana geldi. Tabii haliyle yanaklarım kızardı. Asım abinin takılmaları ve yanaklarımın kızarması epey güldürdü salondakileri. Konuşmanın ilerleyen dakikalarında gördüm ki yanaklarımın kızarması korku sebebi olmaktan çıkıp küçük çaplı bir şöhrete dönüşmüş. :) Ya Rabbi dedim, ne ilginç bir tecelli. Yıllardır korktuğum şey burada bir sevgi vesilesi oluyor. (Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır arkadaşlar. Kendimizle barıştıkça Allah`ın izni ile çok şeyi değiştirebiliriz. Bunu çok tecrübe ettim. Yanakların kızarması ile yazdığım ve yazacağım yazılara Genç Dergi vesilesi ile ulaşabilirsiniz. :) Genç Dergi adına şunu söyleyebilirim ki; en zevkli konferanslarımızdan birini orada gerçekleştirdik. Programda emeği geçen hocalarımıza ve tüm Mahmut Sami Ramazanoğlu İmam Hatip Lisesi öğrencilerine kocaman teşekkürlerimizi sunarız. (Sevgili arkadaşlar, sayfa sayımın şu anlık ikiye çıkmasında sizlere çok şey borçlu olduğumu bildirmek isterim, sağolun :)
Şöhret Afet midir?
Konya`da ikinci durağımız Türkiye Yazarlar Birliği oldu. Kendi ismimi ilk defa bir duyuruda görüyordum hem de şu sıfatla: “Yazar”. Ne sevindim anlatamam. Hatta o afişlerden İstanbul`a da getirdim. Birini eve birini iş yerimize astım. :) Gerçi Kadri Afacan tüm gezi boyunca sık sık “Şöhret afettir” telkinleri verdi. Biraz şöhretten bir şey olmaz değil mi? Latife bir yana, akşam saatlerinde “Genç ve CafCaf Buluşması” adı altında Alaaddin Tepesi`nde Türkiye Yazarlar Birliği`nin organize ettiği programa katıldık. Genç`i anlattık, genç sesleri dinledik. Yapılacak çok işimizin, adımlayacak çok yolumuzun olduğunu hatırladık.
Hiçbir Yazı Namazdan Önemli Değildir!
Bu yazıyı kaleme alırken diğer arkadaşlar cemaatle namaz kılmak için mescide gitmişlerdi. Lütfi abi geldiğinde beni bilgisayar başında gördü ve “hiçbir yazı cemaatle namazdan önemli değildir” dedi. “Haklısınız” dedim. Namazı hakkıyla idrak edenlerden olmamızı diliyorum. Bu da yazımızın toplumsal mesajı olsun inşallah.
Balıkesir Coşmuş
17 Kasım günü Balıkesir Kurtdereli Spor Salonu tıklım tıklım doldu. Anadolu`da gerçekleşen ikinci Genç Şöleni tek kelimeyle harikaydı. GENÇ’in ilk günlerinden beri tanıdığımız, “Biz yürürüz yâne yâne, GENÇ boyadı bizi kâne” uyarlama ilahisi ile meşhur Ubeyde Alkan’ın öncülüğünde Balıkesirli GENÇ Gönüllüler neler yapmış neler... Program hazırlığı, sponsorluk, havai fişeklerle karşılama ve takdim gibi çeşitli sahalarda gerçekten büyük performans gösterdiler. Kendisiyle birlikte Balıkesir`de bizlere rehberlik ve yârenlik yapan dostlarımıza, özellikle de Çevre ve Kültür Derneği’ne kadar teşekkür etsek azdır. Bugüne kadar yapılan üç şöleni şöyle bir analiz ettiğimde rahatlıkla şunu söyleyebilirim: Genç Şölenleri`nin mayası tuttu.
Genç Gönüllülerinden Gelen Mektup
Konya`daki Mahmut Sami Ramazanoğlu İmam-Hatip Lisesi`nden dört Genç Gönüllüsü bakın neler yazmış.
“Okuduğumuz bir kitaptan birkaç satırla sözlerimize başlayalım: `Aynalar yalan söylemez diye bir söz duymuştum bir yerlerden. Bu söz sihirli aynalardan değil de gerçek aynalardan söz ediyor olsa gerek. Çünkü sihirli aynalar daima yalan söyleyerek gerçeği çarpıtırlar. En küçük adamı kocaman, en büyük adamı küçücük göstermek onların işidir. Ama gerçek aynalar öyle mi? Bizi olduğumuz gibi gösterir ve hatalarımızı görmemizi sağlarlar. Onlar sayesinde kötü ve eksik taraflarımızı görüp düzeltme ve kendimizi daha iyi bir hale sokma imkanı buluruz.`
Okulumuzda yaptığınız söyleşide gerçek aynalara baktığımızı bir kez daha idrak ettik, heyecanımız biraz daha arttı.Okulumuzda bu atmosferi yakalayabilmek, herkesin elinde Genç Dergisi`ni görmek bizim için çok önemli ve çok güzeldi. Söyleşi hem biz Genç Gönüllüleri için hem de okuldaki arkadaşlarımız için çok faydalı, eğlenceli ve heyecan dolu oldu. Her zil çalışında salondan "yaa,bitmesin!!!"sesleri yükseliyordu. Gerçekten bitmesini istemeyeceğimiz güzel bir söyleşiydi. Özellikle soru sorarak abonelik hediye edilmesi çok hoştu:) Söyleşiden sonra da arkadaşlarımızdan çok hoş sözler işittik, memnun oldular, memnun olduk... Velhasılı; söyleşi tek kelimeyle muhteşemdi. Konya`daki gönüllü faaliyetlerimizi artırarak devam etmeyi planlıyoruz, inşallah hepsini yapmaya muvaffak oluruz...Bizi kırmayıp gelen Genç Dergisi ekibine çok teşekkür ederiz . Bütün Genç Gönüllülerine, ebedi gençliği arzulayanlara SELAM OLSUN ...
ELİF EYŞAN YILMAZ
GÜLSEN ÖZEK
ŞÜHEDA ÇOBAN
MERVE TOZLU