• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Genel
  • Yazmak Niçin, Politika Niçin?

Yazmak Niçin, Politika Niçin?

22.07.2013 11:53
Genel
3651

Taha Kılınç

Yazılan yazılar, şahitlik için yazılıyor. Tarihe ve vicdanımıza karşı sorumluluklarımız, bizi bir şeyler söylemeye ikna ediyor. Bunlara da tamam.  Ama insan yaşananları gördükçe, “Yazarak nereye kadar? Yanlışları dile getirip, rahat köşelerden yazı yazmak, kolaycılığın daniskası olmuyor mu?” diye sormadan edemiyor. Hele, çarpıtmaların, yanıltmaların, yanlışların sözünün geçtiği şu dünyada…

Hâlide Edip Adıvar, kendisiyle yapılan bir röportajda, her yazı hazırlığının kendisi için tam bir kâbus olduğunu, yazıyı yazana kadar sıkıntıdan kıvrandığını, yazıyı yazıp bitirdikten sonra ise, sanki doğum yapmış gibi rahatladığını anlatıyordu. (Tabii, onca sıkıntıdan sonra ortaya ne çıktığı da, cevabı vahim bir soru olarak önümüzde duruyor.)

Ben böyle değilim. Kolay ve hızlı yazıyorum. Bazıları gibi, yazı yazmak için öyle dış şartların çok hazır olması da gerekmiyor. Belki tek şart var: Kafa dinginliği. Bu da çoğu kez, dış şartlardan bağımsız, kendi içimde hallettiğim (ya da halledemediğim) bir şey olduğundan, gözlerimin gördüğü ve yazı malzemesi bulabildiğim her durumda yazıyorum. Ve Allah’a hamd olsun ki, bugüne kadar ‘yazmak’ ana temasını tamamen içermeyen hiçbir iş de yapmadım. ‘Rızık kapım’ hep yazıyla alakalı koridorlara açıldı.

Bütün bunlarla birlikte, yazılan onca şeyin neye yaradığını düşünmeye başladım son zamanlarda. Ne yazıyorum ben? Neden yazıyorum? Ne yazıyorlar? Neden yazıyorlar? Ne yazacaklar? Neden yazacaklar? Biz, buradakiler, dışarıdakiler, başkaları, diğerleri, onlar, şunlar, bunlar…

Elbette, yanlış giden şeyleri belirtmek (Özellikle ‘düzeltmek’ demedim. Çünkü insanlar artık ‘buyurgan abilik’ mefhumuna doymuş durumda. “Ben size yol gösteriyorum” ya da “Beni takip edin” tarzındaki üslupların – özellikle gençler arasında - ters teptiğini görmek için dahi olmak gerekmiyor) ve haksızlıklara karşı çıkmak için yazılan yazılardan bahsediyorum. Bunun son örneği, Amerika’nın Irak’ta başlattığı haksızlıklar... Yazıldı-çizildi, söylendi konuşuldu, ne oldu? Samimi olanların kazandıkları uhrevî kazançlar dışında, hal-i hazırdaki duruma dair bir değişmeye sebep olabildi mi yazılanlar? Hayır.

Burada Engin Ardıç bedbinliğine düşüp, “Ne yani, şimdi ben yazdım diye, ABD politikasını mı değiştirecek? Başkan Bush sabah kalkıp hemen Akşam gazetesini okuyacak, sonra da “Hmm, Engin böyle yazmış, savaştan vazgeçelim” mi diyecek?” sözleriyle, içinde bulunulan çaresizliği gırgıra almak da yanlış, tamam. Yazılan yazılar, şahitlik için yazılıyor. Tarihe ve vicdanımıza karşı sorumluluklarımız, bizi bir şeyler söylemeye ikna ediyor. Bunlara da tamam.

Ama insan yaşananları gördükçe, “Yazarak nereye kadar? Yanlışları dile getirip, rahat köşelerden yazı yazmak, kolaycılığın daniskası olmuyor mu?” diye sormadan edemiyor. Hele, çarpıtmaların, yanıltmaların, yanlışların sözünün geçtiği şu dünyada…

* * *

Burada yine “Politika niçin?” sorusunu da sormadan edemiyorum. Türkiye olarak ne yapabiliyoruz başımıza gelenler konusunda / başkalarının başına gelenler konusunda? Kendi çocuklarımızı bile koruyamamanın yanında, komşularımızla ilişkilerimiz de başka ‘tasvib’lere bağlı. Lübnan ya da Suriye’yi, ertesinde İsrail ziyareti yapmadan, ziyaret edemiyoruz. “Denge siyaseti!”

Bunlar aklıma gelen şeyler. Hükümet üyelerinin bunları benden daha çok düşündüğü biliyorum. Gözlerindeki endişe, yüreklerini ele veriyor. Ellerinden bazı şeylerin gelmediğini, gelemediğini de biliyorum.

Ama benim bozulduğum: “Amerika ve İsrail’in borusu öter burada. Bölgenin gerçeği bu!” diyememek… “Her şeyi hallediyoruz. Her şey medyanın önünde olmaz” efelenmeleriyle, yine gidip Amerika’nın sözünü tutmak… Sonra da “Büyük devletlerin oturmuş gelenekleri vardır. Biz aşiret devleti değiliz” diye durumu kurtarmaya çalışmak.

Dedim ya, aklımdan geçiyor bunlar. “Böyle bir ortamda, politikanın, Anadolu kasabalarında tekdüze açılışlara katılmaktan başka tadı var mı?”

* * *

Ali Bulaç, bir yazısını şu cümlelerle bitirmişti:

“Gelecek bunlarda değil, iç çekişmeleri ve beyler arasındaki ihtilafları bir kenara bırakıp devamlı Bizans’a karşı mücadele eden Osman Bey’in ruhunda ve misyonundadır. Her zaman Endülüs’ün yıkılışı ile Osmanlı’nın yükselişi arasında bir ilgi görmüşümdür. Arap beyleri kadınlar gibi ağlar, derin derin iç çekerlerken, “yeni Osman Gazi’ler” uç veriyor, Endülüs düşerken Osmanlı tarih sahnesine çıkıyordu. Yeni bir doğuşun arifesindeyiz; doğum çok sancılı olacak.”

* * *

Yazıyoruz, konuşuyoruz, toplantı üstüne toplantı, zirve üstüne zirve yapıyoruz. Hayat akıp gidiyor. Acılar çekiliyor. Ve tarih, kendi kendisini yazarak, son dönemece doğru çağlamaya devam ediyor.

Bütün yaptıklarımızla, yazdıklarımızla, söylediklerimizle ve söylemediklerimizle, tarihin önünde hesabımızı da satır satır kendimiz yazıyoruz aslında. O hesap, yaptıklarımızın ve söylediklerimizin samimiyetini tarttığımız oranda kolay olacak.

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

GENÇ

Adımız GENÇ. Aylık olarak çıkan bir alan dergisiyiz. Genç olan herkese ulaşmak istiyoruz. Ama bizim gençten anladığımız biyolojik tasnifin biraz ötesinde. Biz genç dendiğinde, yüreğindeki gücün farkında olan, yüreği genç olanı anlıyoruz. Ümidini kaybetmemiş, gözlerindeki ışıltıyı hep korumuş, biraz muzip, biraz öfkeli, biraz muhalif, biraz ele avuca sığmaz, ama hep heyecanlı, hep dertli, yüreği kocaman, g&o...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

Sahra-yı Kebir`i Nasıl Geçtim
Sahra-yı Kebir`i Nasıl Geçtim
Yorularak okunacak 500 kü...
"Erbakan da Aramızda Allahu Ekber…"
Önce tekbirler yükseldi k...
Kağıt Kokulu Yıllar
Kağıt Kokulu Yıllar
Dergimizin dosya konusunu...
Antigone
Antigone
Herhâlde tragedyanın başa...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431702

Bagamoyo Afrika... 4919472

Kasım Sayımız Çıktı! 3502185

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1188071

Bkz: Doğu Türkistan 480708

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287793

10 Soruda Sen Kimsin? 276446

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS