A. Yasin Demirci
Sudan, Hollywood sanatçılarına varıncaya kadar Batı dünyasının çok geniş bir bölümünün gündemine giren ender ülkelerin başında geliyor. ABD ve İsrail, Darfur konusunda histerik bir küresel kampanya yürütüyor. New York, Londra ve Brüksel’de Hollywood yıldızlarının katıldığı, gösterilerle Darfur konusunda küresel bir kampanya yürütülüyor. Bu ilgi alakanın sebebi hikmeti nedir dersiniz?
Evet özellikle Darfur’da yaşanan, kimi verilere göre 2 milyon insanı etkileyen kriz, ister siyasi, ister etnik, isterse coğrafi nedenlerle olsun ciddi bir insanlık krizidir. Bunu kimsenin inkar ettiği yok. Ancak dünyada insanlık dramının yaşandığı tek bölge Sudan mı? Dünyanın pek çok yerinde yaşanan katliamlar batı dünyasının ne kadar gündeminde? Her taşın altında İsraillilerin olduğunu iddia edenlerden değiliz ancak Batı dünyasının özellikle de Amerikan kamuoyunun Darfur konusunda bu kadar hassaslaşmasının arkasındaki en önemli neden Yahudi lobisinin inanılmaz propagandasıdır.
El değmemiş yer altı kaynakları ile Afrika kıtasının en stratejik ülkelerinden biri kabul edilen, yıllarca Afrika’daki misyonerlik faaliyetlerinin merkezi haline getirilmiş Sudan’a İsrail’in ilgisi yeni bir hadise değil. Bugün Sudan’dan kopmak üzere olan Güney’in ayrılıkçı gerillalarına her türlü imkanı sağlayan İsrail, Sudan üzerindeki emelleri gerçekleştirebilmek için bu ülkeye yönelik çalışmasına aralıksız devam ettirmektedir. Bu çalışmanın biri de İsrail yönetimin Sudanlı mültecilere kapısını sonuna kadar açmasıdır.
İsrail yönetimi bunu insani bir görev olduğu için yaptıklarını iddia ediyor. Sudan’daki gelişmeleri yakından takip eden uzmanlar ise bunun ardında çok daha farklı siyasi hedefler olduğunu açıklıyorlar. Anlaşma masasındaki Darfur meselesinde, İsrail yönetiminin ülkesindeki Darfurlu mültecileri gerekçe göstererek müdahil olma umudu gibi... Filistinlilerden çok daha aç ücretle çalışmaya razı olmaları gibi…
Uzmanların siyasi mülahazaları bir kenara bu girişimin insani amaçlı olduğunu inanmaması güçleştiren en önemli neden ise İsrail’in 5 milyon insanı mülteci durumuna getiren karanlık sicilidir. Milyonlarca Filistinliyi mülteci durumuna getiren, Müslüman-Yahudi nüfus dengesinin bozulacağı gerekçesiyle bir tek Filistinli mültecinin bile geri dönmesine karşı çıkan İsrail yönetiminin, bugün, binlerce Darfurlu Müslüman mülteciyi sadece insani nedenlerle işgal altındaki topraklarda ağırladığına inanmak oldukça güç.