
Prof. Dr. İbrahim Pirim
Bir varlık denizi nereden gelmiş bilen yok
Öyle bir inci ki bu büyük sır delen yok
Herkes aklına eseni söylemiş durmuş
İşin kaynağına giden yolu bulan yok.
Bir bilginin bilimsel olabilmesi için bazı özellikleri taşıması gerekir:
- Nesnel olmalı
- Tasvir edilmeli
- Tarif edilmeli
- Ölçülebilmeli
- Sınıflanabilmeli
- Elde edilen bilginin işe yararlılık potansiyeli olmalı.
Farklı bir boyuttan bakalım: Mesela matematikte denklemler var. İlkin işine matematik girdiğinde hissedemediğimiz şeyler var.
Biz neyi tartışıyoruz özneli mi nesneli mi` Ve bu tartışmanın sonunda neye ulaşıyoruz`
Evrimin anahtarı moleküler alan. Big Bang diye isimlendirilen bir olay var. Bu olayı başlangıç kabul ederseniz o patlama nasıl bir patlamaysa siz böyle bir sisteme sahip oldunuz. Anlattıklarımı sadece dinlemiyorsunuz. Nörotransmitterleriniz bir şeyler salgılıyor ve anlattıklarım beyninize geliyor; bir şekil oluşturuyor.
-Deruni algı (Neyi algılıyoruz)
-Sokrates savunması
-Nöronal atımınız
-Kainata nöronal atım sayısı ile bakmak
Deruni algımızın hep açık olması gerekir. ‘Düşünmezler mi`’ diyor kitabımız. Düşünün nöronal atım sayınızı. Elektrik kablosunu düşünün. Bu salonu aydınlatmakla İstanbul’u aydınlatmak arasındaki farkı düşünün. Benim bir günüm diğer günüme eşit olmayacak. O halde nöronal atım sayım bugün 1 ise yarın 2 olmalı.
Kollarımızdan gövdemize duruşumuzda bir matematik var. Sperm ve yumurtanın birleşmesinden beri var bu matematik. Ve biz bu akıllıca durumu anlayamıyoruz. Doğduğumuz andan itibaren ileri yaşlara doğru kafamız küçülüyor ve vücudumuz genişliyor. Bir şey onun (yaprağın, insanın…) büyümesine ‘DUR!’ diyor.
Öyle bir matematiksel hesaplamayla size özel bir yüz oluşuyor. Bu matematiği hangi akıllı molekülle açıklayacaksınız` Baktığınız her yerde bu ince hesabı görmelisiniz ve düşünmelisiniz. Belki bir çiçeğe basarken bakıyorsunuz. Ama çiçek bağırıyor: ’Ben de muhteşem bir matematik var!’ Tabi anlayana… Gülün iyi ki dikenleri var. ‘Beni iyi gör!’ diyerek uyarıyor sizi. ‘Burada bir denklem var.’ diyor.
Bu kadar denklemden bahsettik. Peki bu matematik bozulunca ne olacak` Mesela Down Sendromu ortaya çıkacak…
Buraya kadar her şey madde idi. Bir iddiaya göre evrendeki her şeyin kaynağı maddedir. Varlıkların yapıtaşlarına baktığımızda, bizim, kuşun ya da bir elmanın da asıl maddesinin aynı olduğunu görürüz. Bütün bunlar aynı ise farklılığın kaynağı nedir` Bir insan hayattayken ve ölüm anında tartıldığında kilosunun aynı olduğu gözlenir. Peki bu insana yaşarken art katan şeyler nelerdi` Canlı iken onu farklı kılan şey ne idi` Hayal, irade, şefkat ve şifa gibi sözcükleri denklemlerle ya da formüllerle izah edebilir misiniz`
Not: Marmara Üniversitesi, 1.Uluslarası Evrim Sorgulanıyor (4 Mayıs 2013) isimli bir kongresi notlarımızdan…