25.06.2013 14:16

Genel

2986

Ali Düz

Genç Dergi’nin 1. Genç Şöleni 26 Mayıs’ta gerçekleştirildi. Coşkusu, heyecanı yüksek bir şölen oldu. Tam manasıyla bir şölen havasındaydı Genç Gecesi. Şölenden haftalar önceden dergide koşuşturmalar, telefonlaşmalar, haber vermeler, afişlerin basılması, basın duyuruları, üniversite temsilcileriyle görüşmeler derken Genç Dergi şölen öncesinde bile aslında şölenin derdiyle bir şölen yaşıyordu. 26 Mayıs yaklaştıkça heyecan ve çabalar daha da arttı. Genç dertlilerine ulaşmıştı şölenin haberi. 26 Mayıs günü geldi çattı, hazırlıklarımız tamamdı. Türkiye’nin pek çok yerinden genç aşıkları arkadaşımız Genç Dergi binasında toplanmıştı. Herkes yavaş yavaş salona geliyor ve birbiriyle tanışıyordu. İstanbul’dan, Ankara’dan, Hatay’dan, Samsun’dan... genç aşıkları. Şölen öncesindeki Genç Dergi’deki bu toplanmamız da bir şölen gibiydi adeta. Genç deyince Genç adını duyunca bulunduğu yerden hemen atlamış gelmiş insanlardı bunlar. Hep beraber tanıştık, kaynaştık, okulumuzdan, kaldığımız ilden, çevremizden haber verdik birbirimize.

Tabi tanışma, sohbet derken vakit akıp gidiyor, akşama da şölen var, genel bir toplantı yapmamız lâzım, derken zaten sürekli etrafta koşuşturmakta olan editörümüzün ve iki tane hocamızın da gelmesiyle iyice toplantı havasına girdik. Yeniden sırayla herkes kendini tanıttı. Tanıttı, evet, şölene geçmeden bu genç gönüllüleri toplantısı hakkında bir şeyler daha duyurmamız gerek. Tanışmalardan sonra editörümüzün konuşması geldi. Heyecanımıza daha heyecan ve gayret aşıladı editörümüz. Onunla beraber salondaki değerli iki hocamız da kısaca konuşmalar yaptılar. Farklı üniversitelerden üniversiteli arkadaşlar Genç Dergi hakkında, kendi bulundukları yerlerde ne tür işler yapabilecekleri hakkında fikir alışverişleri yaptılar. Güzel, verimli diyaloglar kuruldu. Hocalarımızın tecrübe ve birikimleriyle konulara yaptığı açılım verimliydi gerçekten, oldukça istifade ettik. Üniversiteli Genç aşıklarının “gençlik, çevremiz konusunda ortak neler yapabiliriz?” yönündeki endişe ve gayretleri sonucunda, konuşmalar herkesin içinde çalışmalar yapabileceği ortak bir platform kurma aşamasına geldi. Bunun hakkında istişareler yapıldı. Bu platform konusundaki gelişmeleri daha sonra size duyurmaya devam edeceğiz. Şölen öncesi toplantımızın, bereketli sonuçlara vesile olan toplantımızın sonuna geldik ve yavaş yavaş şölen salonuna, Fırat Kültür Merkezi’ne doğru hareket ettik. Şölenden birkaç saat önce ama. :) Salondaki düzenlemeler yapıldı, afişler asıl, Genç tişörtleri giyildi, şölen saati yaklaştı, heyecan arttı arttı… Her yaştan Genç aşıkları yani ebedi gençliğin aşıkları salonu doldurdu yavaş yavaş: Ebedi gençliği bulma yolunda…

Genç Şöleni başladı. İlk şölenimizdi bu. O yüzden ilk oluşunun ayrı bir heyecanı vardı hepimizin üzerinde. Sınavları ya da başka acil işleri yüzünden şölen katılamayan arkadaşlar geldi aklımıza, üzüldük açıkçası, ama nasip onlar da inşallah 2. Genç Şöleni’nde ayrı bir coşkuyla aramızda olacaklar!

Selahattin Kocaarslan’ın sunumuyla başladı şölen. Slayt-vidyo gösterisi, editörümüzün konuşması, Ender Doğan’ın ilahileri, Recep Demirkaynak’ın stand-up’ı, Ömer Karaoğlu ve Hakan Aykut’un ezgileri… her şey gerçekten güzeldi. Genç aşıklarının aşkını artırdı her şey. Halkımızın derdini anlatan bir vidyo, gönlümüzü durultan, hüzünlendiren ilahiler, genç konuşmaları, heyecanımızı, şevkimizi artıran ezgiler, sürprizler derken muhteşem bir şölen oldu diyebiliriz Genç şöleni için. Gençlerin yoğun katılımı vardı. Özellikle Genç Dergi üniversite temsilcilerinin katılımları… Elazığ’dan, Hatay’dan, İzmir’den, İzmit’ten, Zonguldak’tan, Ankara’dan gelen üniversiteli arkadaşlarımız gerçekten bizim için mükemmel bir heyecan oldu. Ankara’dan gelenlerin sayıca ağırlığı hissediliyordu. Elazığ’dan Ayşe Aydoğdu kardeşimizin, Hatay’dan Abdurrahman Çetinkaya kardeşimizin, İzmir’den Ertuğrul Tümen kardeşimizin ve daha pek çok Genç aşığının katılımıyla Genç Şöleni ne diyelim, adına yakışır bir şölen oldu. Bizim fikrimiz bu yönde. Katılan katılamayan tüm genç dostlarına çok çok teşekkür ediyoruz. Bedeniyle katılamayanlar da kalpleriyle bizimle birlikte oldular. Şölenimiz çok güzeldi, bizim kanaatimiz bu yönde. Peki şölene katılan bazı arkadaşlarımızın yorumu nasıl oldu. Gerçi tüm yorumları aktaramayacağız size, ama yine de tüm yorumları okumuş gibi olacağız. Nasıl mı? Buyurun:

Abdurrahman Çetinkaya, Hatay:

“Evet arkadaşlar, günlerdir iple çektiğimiz şölenimize katıldık… Eğlendik, Öğrendik, Dertlendik… Birbirimizle tanıştık... Bu coşku artık daha kuvvetli olacak inşaallah…

Selahattin Kocaarslan’ın sunumuyla, Ender Doğan’ın ilahileriyle kalplerimizin pası silindi.(Uyuyan arkadaşlar da kalben feyiz almışlardır :) Recep Demirkaynak...Neden şöhret olmadığını anlattı :)

Salonu 30 dk. boyunca salladı.. helal olsun başka bir şey demiyorum... Ve Ömer Karaoğlu… Şehit türküsüyle bitirdiği mini konserinde yine bizleri Diriltti.

FKM`de yaklaşık 300.000 kişi vardık, Emniyet 500.000 de diyor..:) Neyse şaka bir yana yaklaşık 800 civarındaydık. Ama 1 inanmış GENÇ 100 ilgili adama bedeldir. Sayımıza değil derdimize bakıyoruz.

Bu gecelerin her sene düzenlenmesi ise hepimizin temennisi.. Siz bunları okuduğunuzda ben Hatay’da olacağım. Her Şey Daha Güzel olacak…

Organizasyonda görev alan herkese çok teşekkür ediyorum. Sağlıcakla kalın…”

Sami Yaylalı, Ankara:

“Öncelikle Abdurrahman Çetinkaya, Süleyman Ragıp Yazıcılar ve derin sancılar, Ali Düz, Murat Sözer, Taha Kılınç, Yusuf Deren ve ismini sayamadığım bir sürü arkadaşla yüzleşmek tarif edilemez başka bir şeydi o yüzden tarif edemiyorum.

Gece korkunçtu. Ben korktum çünkü 2. Genç gecesi bundan nasıl daha güzel olabilir düşüncesine kapıldığımda, çözüm bulamıyorum.

Neyse Mısırlı sanatçı Mustafa Kerim’e hayran kaldım. Bu mükemmel bir sürprizdi. Hakan Aykut da cabası. Diğer program dahilindeki sanatçılar beklenenin üstünde performans gösterdi zaten. Yalnız şu ulaşım programı büyük bir dert, bunu bir şekilde düşünmek lâzım. Gelemeyen arkadaşların yeterince üzülmediği kanaatinde olmak beni üzüyor.”

Ertuğrul Tümen, İzmir:

“Selam ola tüm dostlara, Genç şöleninden sonra her gün kalktığımda içimdeki ben :) kalk kardeşlerine mail at, selam ver diyor. İçimdeki genç ortaya çıkmış olmalı!”

Evet, arkadaşlarımızın şölen hakkındaki yorumları böyle; bu sözler pek çok şeyi özetliyor sanırım. Herkes memnun, şölene gelemeyenler için üzgünüz, yeni şölenler için heyecanlıyız. 1. GENÇ Şöleni böyleydi, karınca kararınca şöleni anlatmaya çalıştık Genç okurlarına. Genç Şöleni’nde düzenleyici ve katılımcı olarak emeği geçen, kalbiyle bizimle birlikte olan herkese yeniden çok çok teşekkürler. Allah gayretlerimizi, aşkımızı artırsın dualarıyla tüm Genç aşıklarına selamlar.