25.06.2013 13:13

Genç Haber Merkezi

7292

Elif Turna

İlerleyen zamanla birlikte değişen benliğimiz, değerlerimiz, yara alırken evlilik müessesesi de maalesef ağır yara aldı. 60’lı yılların perde arkası evliliğinden muzdaripti genç kızlarımız. Hiç görmedikleri erkekle nikâh masasına oturtulup “Nikâhta kerâmet vardır.” diye kandırıldılar çoğu kez. Dayakta yeseler, mutsuzda olsalar birinin bile gıkı çıkmadı. Yıllarca süren bu sistem sonunda patlak verdi ve 2000’li yıllar evlilikte dönüm noktası oldu. Çiftlerimiz aynı masaya oturup tanışma imkânı bulamasa da evlenmeden önce birbirlerine göstertildiler. Daha doğrusu evin reisi babalar merhamete geldi. Neyse ki bu karar yürürlüğe girdi ve evlilik yolunda gençlerimiz rahat bir nefes aldılar.

İşin asıl garip yanı bu süreçten sonra başladı, çünkü yurdumun güzel insanına bu yeterli gelmedi. Çağdaş olalım evlâtlarımız daha rahat nefes alsın derken fazla oksijenden baş dönmesi oldu gençlerimizde. Bizim anne ve babaya bu da yetmedi ve derdi tasası yok zannettikleri Avrupalı modern aile tipine özendiler. Avrupalı Jack babayı, Jane anneyi acımadan kopyaladılar bizim Ahmet amca ile Ayşe teyzeye.

Bu ilerleyiş durmaksızın aşama aşama farklı boyutlarda kendini göstermeye başladı. Önce kızlarımızın boyfriendleri çıktı sahneye. Sonrasında mı? Özgürlük filmi çekildi tabii ki… Herkes mutlu çıkıyordu sinema salonundan. Film tam da izlenme rekorları kırarken bizim mutlu çocuklu gençlerimizin çatıları çatırdamaya başladı. Yavaştan gelen boşanma haberleri öylesine bir hâl aldı ki değil birkaç aylık evlilik, birkaç saatlik evlilikler biter oldu. Bu durumdan cesaret alan gençler başladılar evcilik oyunu oynamaya. Son zamanlarda ilerleyen teknolojide oyun oynayan çocuklarımızın ekmeğine tereyağı sürdü. Sosyal paylaşım siteleri, evlilik programları derken bırakın çocukları dedeler de nineler de çocuklaştı. Evlilikler saman alevi gibi bir anda parlayıp kül olmaya başladı. Şimdilerde de popüler evlilik, evlendirme programlarında yapılır olmuş. Ahmet amca ile Fatma teyzeyi bir paravanın arkasına oturtmuşlar. Yanlış anlamayın 60’lı yıllara dönüldüğü falan yok. Fatma teyze birkaç soru sormuş, hiç görmediği Ahmet amcadan elektrik almış sözde. İnanmayın efendim. Fatma teyzenin elektrik alacak hâli mi kalmış? Alsa alsa para dolu cüzdan kokusu almıştır. Fatma teyze uyanık! Kel de olsa kör de olsa evlenecekmiş Ahmet amca ile…

E ne diyelim: “Nikâhta Kel Ahmet var.”