
Anadolu İmam-Hatipte ortaokul yıllarımızı geçirirken, arkadaşlarım içinde NLP sözcüğü geçen bir sürü kitabı alıp okumuştu. Ben de bazen onlardan kiralar okurdum. Benim bilge arkadaşlarım satmazlardı kişisel gelişim kitaplarını; en fazlası kiralarlardı. Kitaplardan faydalandıklarını ve böyle geliştiklerini o zaman anlamıştım zaten. O kitaplar tüm güzel hatıralarıyla o yıllarda kaldı. Şimdilerde elimi bile sürmüyorum. Ancak bunun bir istisnası oldu: Tam popüler olduğu zamanlarda “Ferrarisini Satan Bilge”yi okudum ve kişisel gelişim konusundaki normlarım o kitapla yeniden şekillendi. Daha sonra Paulo Coelho’nun Öküz Arabasını Satan Derviş kitabına rastladım. Ve fikirlerimde yanılmadığımı hissettim. Neymiş benim fikirlerim?
1- Kişisel gelişim kitapları bizi değil yazarının fikirlerini geliştirir.
2- Bir şey satarak bilge ya da derviş olunmaz vakfederek olunur.